CHP'li Dersimliler kendilerini sorgulamalı değil mi?
Yıllardan beri cevabını aradığım, hatta yakın bulduğum bir CHP'li Dersimliye sorduğum soru şu günlerde yeniden gündemde ve gündeme getiren ise CHP milletvekili bir Dersimli.. Sorum şu, "Dersim katliamı CHP'nin tek parti döneminde yaşandığı halde Dersimliler niçin hep CHP'de yer alır, o partiye oy verir de Dersim olaylarında hiçbir dahli ve sorumluluğu olmayan bazı partileri düşman gibi görürler?"
Bu soruyu 15 yıl kadar önce aynı dönemde Altındağ Belediye Meclisi'nde görev yaptığım bir CHP üyesine yöneltmiştim. İznini alabilmiş olsaydım burada ismini vermekten de çekinmeyeceğim bir kişiydi sorumun muhatabı. Öncelikle bu CHP'li belediye meclis üyesinin iyi, dürüst ve sözüne güvenilebilir bir kişi olduğunu belirtmek isterim. Bu sebeple olsa gerek 5 yıl boyunca farklı partilerde de olsak hep sevgi saygı içinde iyi ilişkilerimiz oldu. Sonradan oğlumun da ilkokulda öğretmenliğini yaptığını öğrendiğim bu emekli öğretmene belki de bu sebepten dolayı bir gün sohbet ederken:
- Ağabey... İznin olursa sana bir şey sormak istiyorum. Bu sorunun makul bir cevabını kendi kendime bulamadım, dedim.
Genelde bana soyadımla hitap ederdi.
- Sor bakalım... Merakını giderebilirsem sevinirim...
- Uzunca zamandan beri birlikte görev yapıyoruz. Bizim partiye en ağır eleştiriler sizin arkadaşlardan geliyor. Halbuki ben sizi bize yakın görüyorum. Ne ise sorum şu, "Siz Dersimlisiniz ve oradan göçe zorlanan bir ailedensiniz. Buna rağmen CHP'lisiniz. Dersim'de yaşananlar CHP'nin tek parti iktidarı döneminde olmadı mı? Buna rağmen CHP'li olmanızı anlayamıyorum. Bunun anlayamadığım bir sebebi mi var?"
Aldığım cevap çok kısa
- Orasını karıştırma Sayın Özkan, oldu.
Elbette kimin hangi partiyi ne sebeple tuttuğu ve kendine yakın bulduğu beni fazla ilgilendirmezdi. Ben sadece hali ve tavrıyla etrafına saygı telkin eden bir kişinin vereceği cevap ile tatmin olmak istemiştim. Ama maalesef bu beklentim gerçekleşmedi.
O günden beri bu sorumun cevabını bulabilmiş değilim. Hatta geçen yasama döneminde CHP milletvekili Altan Öymen'in dersim olaylarına dönük değerlendirmesi cevabını aradığım soruyu daha da içinden çıkılmaz hale getirmişti.
Çünkü, CHP içinde belli bir grup Dersim katliamını bir takım gerekçelerle savunuyor ya da kendilerini savunmak mecburiyetinde hissediyorlardı. Buna rağmen değişen bir şey yok. Yine Dersimliler genellikle CHP içinde siyaset yapmayı tercih ediyorlar.
Biliyorum bu sorumun cevabı yok. İster Dersim olaylarından sorumlu tutulanlar ister Dersim'de yaşananların tartışılması gerektiğini söyleyen CHP'liler bu sorunun cevabını vermeyecekler.
Gelelim CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün'ün bir gazeteye yaptığı açıklamadaki "Dersim katliamının sorumlusu CHP'dir" sözleri ve bu sözler etrafından sürdürülen tartışmalara... Şahsen olayın CHP içindeki boyutu beni fazlaca ilgilendirmiyor. İşin o boyutu CHP'nin iç meselesidir. Ancak, benim cevap aradığım soru hâlâ ortada duruyor. Bu defa sorumu Dersim tartışmasını yeniden gündeme taşıyan Tunceli milletvekili Sayın Hüseyin Aygün'e yöneltmek istiyorum:
- Mademki Dersim katliamının sorumlusu olarak CHP'yi görüyorsunuz, bir Dersimli olarak CHP'de ne işiniz var? Tek derdiniz olayın CHP içinde tartışılmasını sağlamak mı?
Derdin bu olduğunu sanmıyorum. CHP'nin bu konuyu tartışabilmesini, kendi geçmişiyle yüzleşebilmesini gerekli görenlerdenim. Ancak belli ki bu meselenin CHP içinde tartışılması pek mümkün değil. Çünkü, bu tartışmayı yapabilmek için CHP'lilerin kendilerini birtakım tabulardan kurtarabilmeleri gerekiyor. Bununda ötesinde olayın tartışılması ataları geçmişte katledilmiş ya da Dersim'i terk etmek zorunda bırakılmış olan Dersimlilerin CHP'yi terk etmelerini gerektirebilir. Çünkü, bir yandan CHP'yi Dersim katliamından sorumlu tutup hesap vermeye çağıracaksınız öbür yandan da CHP içinde siyaset yapacaksınız bu ciddi bir çelişkidir. Bu çelişkiye son vermeden ne olayı CHP içinde sağlıklı bir şekilde tartışmaya açabilirsiniz ne de bir sonuç alabilirsiniz. Öncelikli olarak var olan çelişkiye fert planında son vermek gerekiyor. CHP'yi mevcutlar içinde en demokrat parti gibi bir takım zorlama tariflerin içine sıkıştırmaya çalışmak yaşanan çelişkiyi ortadan kaldırmaz.
Ancak hemen belirteyim ki CHP'nin çelişkisi sadece Dersim olayı ile de sınırlı değildir. Sanıldığı gibi özgürlükçü de değildir. CHP hâlâ Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki anlayışa sahiptir. Sanıyorum bu anlayışı tarife gerek yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.