Haddinizi bilin, paşalar kaçmaz
İnternet Andıcı sanığı Tümgeneral Mustafa Bakıcı bir korucubaşının inayeti ile Irak üzerinden yurtdışına çıkış yapmış, yani kaçmış. Biliyorsunuz, suçların şahıslara göre tarifleri vardır. Zenginin yaptığı hırsızlık “suça irtikap”tır, fakirinki ise hırsızlık, yani çalmak!
Efendim paşamız yurtdışına çıkış yapmış, siz benim kaçtı dediğime bakmayın. Kaçmak sıradan vatandaşların yaptığı şeydir. Mesela titriniz varsa, Bedrettin Dalan iseniz, Cem Uzan iseniz istediğiniz yere dalın, ya da uzanın... Kimse size başka sıfatlar yakıştırmaz, yakşıtıramaz daha doğrusu. Erkekseniz Ayşegül Nadir’e tarihi eser kaçakçısı deyin, ya da Halil Bezmen’e... Yok yok, herkes haddini bilmeli.
Hele hele paşalar hakkında konuşurken on düşünüp, bir konuşmalı, yazmalı. Efendim yurtdışına tatile çıkan paşamıza bu sırada çıkışında bir korucubaşı yardımcı olmuş. Ol şahıs iyiliği unutmayan bir kimse imiş. Ne alâ ne hoş. Daha önce de sevgili paşamız, bu zat-ı muhtereme tümen içinde 3 lojman tahsis etmiş. Normaldir, zira korucubaşı iki evli imiş. Bu arada lojman bulamadığı için ilçede ev tutan iki rütbeli asker de korunmasız oldukları için öldürülmüşler. Ne yapalım yani, ağlayıp da gözden mi olak? Analar nasıl olsa bir taraftan doğuruyorlar.
Oğullarını ölmeyi öğrensinler diye askere göndermiyorlar mu? Komutanları da pimi çekilmiş el bombasını onun için askerlere vermiyolar mı, ya da mayın döşedikleri yolları söylemeyip, askerin dikkatini ölçmüyorlar mı? Ölürlerse adı eğitim zayiatıdır. Paşamız ölmesin, çok yaşasın... Zira onları Silivri’de bugüne kadar sadece bize işleyen bir hukuk bekliyor. Onlar da böyle bir şeyin, hukuk denilen bir şeyin varlığını yaşayarak öğrenecekler. Önce insani adalet, sonra da ilahi adalet! İlahi paşam, şaşırdınız mı?
Tahsin Şahinkaya’yı nasıl bilirdiniz?
Tahsin Şahinkaya’yla ilgili dünyanın en zengin Hava Kuvvetleri Komutanı başlıklı haberi dünyaya duyuran TIME’in Türkiye’ye girişi yasaklanmıştı - Şahinkaya, nasıl Karun gibi zengin oldu?
a) Şahinkaya’nın parası çok bereketli idi
b) Darbe toto oynadı, havadan para kazandı.
c) Benim komutanım işini bilirdi. Türkiye’nin en büyük fabrikalarının hisselerini yolda buldu.
d) Ailesi saraya mensuptu, dedelerinden yüklü miras kaldı.
12 Eylül’ün darbecibaşı Kenan Evren, hatıralarında “Aman gelin” diye yalvaran medyanın nasıl sonradan kendilerini hançerlediğinden bahsediyor. Darbelerin sistematik destekçisi Hürriyet de Tahsin Şahinkaya’nın ipliğini pazara çıkararak bir anlamda günah çıkarmıştı. Buyrun Yalçın Bayer’in sevgili paşamızın nasıl han-ı yağma sahibi olduğunu gösteren (Paşam, mahkeme var, Mahkeme-i Kübra var!) yazısına. Tarih 13 Kasım 2001. Paşa hâlâ ölmemiş, mahkemede hesap vereceği günü beklemekte. Dua edelim de çok yaşasın. Daha göreceği günler var...
Şahinkaya, TIME’a kapak olmuş muydu? -YIL 1986... SHP’nin genç milletvekili Cüneyt Canver, TBMM kürsüsünde konuşuyor. Konu 12 Eylül’ü gerçekleştiren beş generalden birisi olan Milli Güvenlik Konseyi üyesi Tahsin Şahinkaya’nın malvarlığı, ‘şırdaş hesaplar’, General Dynamics şirketi ile F-16 projesi, off-set anlaşmaları çerçevesinde verilen rüşvetler, Şahinkaya’nın eşi Sema Hanım ile Çanakkale Seramik Fabrikası’ndaki ortaklıkları ve Şahinkaya adına Marmaris’te yapılan Merve yatı filan...
O sayısı bir türlü ele geçirilemeyen ünlü TIME Dergisi’ne göre, dünyanın en zengin 50 generalinden biri olduğu ileri sürülen Şahinkaya ise Hürriyet’ten Hulki Cevizoğlu’na iddialar üzerine tek cümleyle yanıt veriyor: ‘‘Bu işin sonu nereye varır bilemem.’’ Arkadaşımız Yener Süsoy’un en büyük özelliği, muhatabının ağzından ‘söke söke’ laf almasıdır. Bu nedenle, bundan bir süre önce emekli olan Büyükelçi Yalım Eralp’in ağzından dünkü manşetiyle tarihsel bir gerçeğe ışık tutuyor.
1986’nın ağustos ayından yıl sonuna kadar Türkiye bu olayla meşgul oluyor. Rahmetli Uğur Mumcu, bu iddiaları gündeme getirirken ‘‘Olmadı paşam’’ diye yazıyor. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Cüneyt Canver’i, 8 Ekim’de parti içinde Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkanlığı’na getiriyor.
Canver, 24 arkadaşı ile Meclis’e bir araştırma önergesi veriyor: Şahinkaya hakkındaki iddialar Hava Kuvvetleri Komutanı iken ‘‘uçak alımında şahsi çıkar sağladığı, nüfuzunu kullanarak dört büyük şirketin hissedarları arasında yer aldığı, Hava Kuvvetleri’nin yaptırdığı tüm inşaatlarda belli bir şirketi kolladığı, tesisleri belli bir şirkete döşettiği ve bundan menfaat sağladığı’’ noktalarında toplanıyor.
***
Bugün Tahsin Şahinkaya zanlı paşaların ilticagâhı olan GATA’da güya tedavi görüyor. Sorgusunda da “Bugün olsa aynı darbeye yine katılırdım” diyerek 12 Eylül’den memnuniyetini ifade ediyor. Unutmasın ki arkasında oldukça şaibeli bir miras ve işkence tezgâhlarında sakat kalmış binlerce genç bırakıyor. Onlar, imamın:
- Merhumu nasıl bilirdiniz? Sorusuna acıyla, öfkeyle verecekleri cevabın provasını yapıyorlar.
Zalimler için yaşasın cehennem!