Hacı ziyareti 1
Hac vazifelerini yerine getirip memleketlerine dönen hacıların eş, dost, komşu ve arkadaşları tarafından ziyaret edilmesi güzel olur. Ziyarete gelenler: "ALLAH Teâlâ haccını kabul etsin, günahlardan korusun. Bu yolda yaptığın masrafların yerini doldursun!." gibi sözlerle hacıyı tebrik ederler. Hacı da onlar için dua edip Cenâb-ı Hakk'ın onları affetmesini ve bağışlamasını diler, onlar için istiğfar eder.
Ebu Hureyre (R.A.) den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
"Ey ALLAH'ım! Hacıyı ve hacının mağfiret olunmasını istediği kimseyi mağfiret eyle!" diye dua etmiştir. (Hakim, Müstedrek, Menasik, 1/441; Taberânî, el-Mu'cemüs-Sağir, No:1061, 2/373; el-Mu'cemul-Evsat, No:8594, 8/266; Beyhekî, es-Sünenül-Kübra, Hac, No:10516, 8/81; İbn-i Ebi Şeybe, Musannef, Hac:1)
Ebu Hureyre (R.A.) rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
"Hacı mağfiret olunur, mağfiret olunmasını istediği kimse de..." buyurmuşlardır. (Aclûnî, Keşful-Hafâ, 2/391, No:3225)
Hz. Ömer (R.A.): Hacı mağfiret olunur. Zilhicce, Safer ve Rebiulevvel ayının onuna kadar kim için mağfiret dilerse o da mağfiret olunur, demiştir. (İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, 4/191, No:12657)
Ebu Musa el-Eş'arî (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
"Bir hacı, dörtyüz hane halkına veya kendi ev halkından dörtyüz kişiye şefaat edecektir. Hacı, annesinden doğduğu gün gibi günahlarından çıkıp temizlenir." (Bezzar, 8/170, No:3196) buyurmuşlardır.
Bu bakımdan hacının duasını almak güzel bir davranıştır. Selef-i salihin de hacıları karşılar ve onlardan hayır dua taleb ederlerdi.
Hicazdan dönenlerin, hacı'nın el içinin öpülmesi, yüzüne sürülmesi belde adetlerinden olup dînî bir yönü yoktur.
Hacdaki güzellikler anlatılmalı
Hacı, kendisini ziyarete gelenlere hacda şahit olduğu güzellikleri anlatmalıdır. Bu mübarek zaman ve mekânda yaşadığı birçok feyzi, bereketi ve muazzam sahneleri onlarla paylaşır. Milyonların birarada bulunduğu bir yoğunlukta birtakım rahatsızlıklar, olumsuzluklar müşahede etse de, kutsal iklime vefanın gereği, edeben bu gibi hususları anlatmaz. Orada şahit olduğu birtakım olumsuzlukların nasıl bertaraf edilebileceği üzerinde İslâm toplumunun bir parçası olarak kafa yorar. Bunları aktarmak yerine başkalarını teşvik olsun diye gönlünde iz bırakan iyi intibalarını, olumlu sahneleri anlatır. Karşılaştığı bir takım olumsuzluklardan bahsetmemelidir. Hacda kendisini gösteren birçok feyzi, bereketi ve muazzam sahneleri gözardı ederek şikâyetten başka anlatacak bir şey bulamayanların, hacdan gereken istifadeyi sağladıklarını söylemek mümkün değildir.
Aslında hac müslümana, Müslümanların derdini dert edinme bilincini kazandırmış olmalıdır. Çünkü Müslümanların derdini dert edinmeyen, onlardan değildir. Ka'be'nin etrafında müminler denizinden bir damla olarak onlarla aynı kalıba girip de hacdan sonra bu denizin bir damlası olmayı reddetmek, bir hacı için nasipsizliğin en büyüğü olur. Bu yüzden hacının gönlünde din kardeşine karşı en ufak bir kin, husumet ve nefret kalmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.