Terörle mücadelede elde edilen başarılar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ergenekon’un etkisinden kurtulmaya başlamasının emareleri.

Ancak halen daha PKK’yı bitirebilecek gücümüzü kullanabilmiş değiliz.

Bunun sebebi ise Paralel Karargâh olarak nitelenen Fenerbahçe Orduevi sakinlerinin halen TSK üzerindeki etkisi.

Ergenekon, çeşitli kilit noktalarda asttan üste pek çok konumda TSK’da halen güçlü.

Emir komuta zincirinin dışında paralel bir ağ şeklinde hareket ediyor ve kendi vizyonlarını el altından devam ettirmeye çalışıyorlar.

Bu örgütlenmenin tepesi geçmişte Encümen-i Daniş dediğimiz yapılanmaydı. Ancak deşifre oldular.

Özellikle Emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı’nın ortaya çıkan ses kaydı, Encümen-i Daniş’in Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl etkin rol aldığını ve öncesindeki güçlerini ortaya çıkardı.

Yapı, ayrıntılarıyla ortaya çıkınca, şimdi daha legal görünümlü ama ulaşılması daha zor şekle büründüler.

Orgeneral İlker Başbuğ döneminde inşa edilip bitirilen, ek binalarla kapasitesi artırılan Fenerbahçe Orduevi yeni merkez oldu.

Askeri bölge olduğu için oldukça korunaklı olan Orduevinde kimlerin oturacağı özenle seçildi.

Ard arda alınan darbeler sonucu yapı dağılınca yeni bir yapılanma ihtiyacı doğmuştu ve bu halledilmiş oldu.

Encümen-i Daniş yapısı içerisinde Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun TSK’yı yönlendirme misyonu vardı.

Hatırlayın Encümen-i Daniş deşifre olunca Başbuğ’u ziyaret ettiği ortaya çıkmıştı Hüseyin Paşa’nın.

Şimdi ise Fenerbahçe’deki emekli kadroların oluşturduğu yapının plan ve yönlendirmeleri Kıvrıkoğlu üzerinden TSK’daki orgeneral ve oramiraller etkilenerek realize edilmeye çalışılıyor.

Yeni aracı Hayri Kıvrıkoğlu ama İstanbul’daki 1. Ordu Komutanı Yalçın Ataman’ın da büyük önemi var Fenerbahçe sakinleri için.

Fenerbahçe’deki Paralel Karargâh’la TSK arasındaki bu isimler üzerinden irtibat sağlanırken, ayrıca Hasdal’daki tutuklu generaller arasında da köprü kurulmuş durumda.

Hasdal’dakilerin konuşmaması Fenerbahçeliler için çok çok önemli.

Bağlantılar sayesinde hem görevdeki muvazzaflar etkilenirken, hem de Hasdal’dakiler üzerinden şu an görevinin başında olan Karargâh kadrolarında baskı kuruluyor.

Fenerbahçelilerin koçbaşı olarak kullandıkları Hasdal ahalisi öyle bir duruma gelmiş vaziyette ki, kendilerini ziyaret etmeyen Albay-General seviyesindeki muvazzaflar adeta fişleniyor. Üstü kapalı tehditler gönderiliyor.

Paralel Karargâh’ın verdiği talimat ve taktikler doğrultusunda Hasdal ekibi, gelen muvazzaf personeli adeta talimatlandırıyor ve sanki görevlerinin başındaymış gibi hareket ederek TSK’nın kadrolarına yön veriyorlar.

Alınan talimatlar raporlara çevrilerek, üst makamlara arz ediliyor.

Sonrasında buna uygun hareket etmeye başlanıyor.

Tamamen illegal, paralel bir yapılanma anlayacağınız.

Bunu Türkiye’nin içinde paralel devlet yapılanması inşa eden KCK’ya benzetebiliriz.

Bu yapılanma, şu an TSK’yı zehirliyor.

Zıpkın gibi ilerleyebilecek Ordumuzu prangalıyorlar.

Tıpkı Encümen-i Daniş gibi bu yapının dağıtılması şart.

Terörle gerçekten mücadele etmiş komutanlar korumasızken, uydurma koruma kararlarıyla deniz manzaralı süper lüks konutlar Başbuğ ve ekibine tahsis edilmiş durumda.

Yasal düzenlemeyle bunlar ellerinden alınmalı ve TSK karanlık yapıdan kurtarılarak özgürleştirilmeli.

Hasdal’daki tutuklulara devletin uçağı, arabası, imkanları kullandırılarak ve zorla yaptırılan ziyaretlerle ilgili yasal süreç başlatılmalı, kanunsuz uygulama durdurulup subaylarımız üzerindeki mahalle baskısı kırılmalı.

Hasdal ekibinin iş yavaşlatma ve TSK yönetimini başarısız kılma yönlendirmesi var.

Bu yapıya tanınan her harekat alanı; Ergenekon’a, KCK’ya, PKK’ya nefes aldırılması demek.