Bizi boşanmaktan kurtarın
Dilek Hanım 30 yaşında başarılı bir avukattı, eşi Deniz Bey de matematik öğretmeniydi.
Dilek Hanım ile eşi 6 aylık bir tanışma devresinden sonra evlenmeye karar vermişlerdi. Dilek Hanımın ailesi başlangıçta bu evliliğe karşı çıkmışlardı ancak daha sonra damatlarını sevmişlerdi. Dilek Hanımın eşinden boşanmış bir abisi vardı. Dilek Hanım, abisinin boşanma sırasında yaşadığı kötü olaylardan son derece olumsuz etkilenmişti. Bu yüzden aslında evliliğe pek sıcak bakmıyordu. Tâ ki eşini tanıyıncaya kadar... Dilek Hanım ve Deniz Bey evlendikleri ilk zamanlarda çok mutluydular, ancak evliliklerinin üçüncü yılında sorunlar çıkmaya başladı. Dilek Hanım mesleği gereği eve bazen iş getirmeye başlamıştı ve eşine göre maaşı daha yüksek idi. Deniz Bey eşinin kendinden fazla maaş almasını zamanla sorun yapmaya başladı. Dilek Hanımın yaptığı yemeğin tuzundan tutun da o gün eve ne alınacağı ile ilgili konulara kadar eşini eleştirmeye başlamıştı. Aralarında kombinin ne derecede yanacağı veya alışverişte neler alınması gerektiği ile ilgili en önemsiz konularda bile büyük tartışmalar çıkıyordu. Dilek Hanım bu tartışmalar sırasında sinirine hakim olamayıp eşine bağırmaya başlamıştı.
Aralarındaki başka bir sorun da bebek konusunda idi. Deniz Bey baba olmak istiyordu, Dilek Hanım ise bunun henüz erken olduğunu düşünüyordu. Dilek Hanıma göre önce oturdukları evin borcunu ödeyip, yani sıkı çalışıp, daha sonra zamanı geldiğinde hamile kalmak istiyordu.
Deniz Bey bir gün beni aradı; Kıvanç Hanım benim eşimle ilgili sorunlarım var, biz birbirimizi çok seviyoruz ancak anlaşamıyoruz. Son zamanlarda konuşamıyoruz bile... Çünkü ne zaman konuşacak olsak iş kavgayla sonuçlanıyor. Sonra da birbirimize bağırıyoruz, birbirimizi kırıyoruz. Ne olur bize yardım edin, böyle gidersek boşanacağız herhalde... diyerek benden randevu aldı. Bu telefon konuşması çok hoşuma gitmişti; bir erkek evliliği ile ilgili sorumluluk alarak yardım istiyordu. Belli ki eşini kaybetmek istemiyordu.
Çiftimiz bana geldiğinde öncelikli olarak ikisini bir arada seansa aldım. Her birinden problemi dinledim ve onlara evlilik terapisi ile ilgili bilgiler verdim. Daha sonra ikisini de yirmişer dakika bireysel olarak seansa aldım. Bu bireysel değerlendirme seansında onlara Çift uyum ölçeği uyguladım. Çift uyum ölçeğine göre evliliklerinde; iletişim, çatışma çözümü, kararların alınması, roller, sevgiyi gösterme, cinsel uyum, akrabalarla ilişkiler, eğlence anlayışı, paranın kullanımı, ebeveynlik konularından hangi alanlarda sorun yaşayıp yaşamadıkları ortaya çıkarıldı.
Bireysel yaptığım değerlendirme aşamasından sonra onları bir arada seansa aldım. Bu toparlama seansında Dilek Hanım öncelikle konuşmak istediğini söyledi ve eşinden bu konuda izin aldı; Kıvanç Hanım, evlendiğim Deniz ile evliyken yaşadığım, gördüğüm Deniz aynı değil. Onun bana olan sevgisini hissetmiyorum. Akşamları eve geliyor, yemekten sonra televizyonun başına geçiyor, ben de koltuğun diğer ucunda, aynı şeyi seyrediyoruz ama konuşmadan... Bu hale şöyle geldik, aramızda en ufak şeylerden sorun çıkıyordu ve ben sinirime hakim olamayıp eşime bağırıyordum. O da bana bağırmaya başlayınca olaylar büyüyordu ve biz birbirimize kötü sözler, hakaretler söylüyorduk. Biz birbirimizi seviyoruz ama anlaşamıyoruz. Ben çok mutsuzum, eşim de... diyerek gözyaşlarına boğuldu. Deniz Bey de eşine bir peçete uzattı ve onun elini tuttu. Bu tabloyu görmek bana bu çift ile ilgili büyük bir umut aşıladı. Şu an bu çiftimle evlilik terapisi seanslarımız devam ediyor ve seanslar oldukça keyifli geçiyor. Artık aralarında sağlıklı olarak tartışabiliyorlar ve ikisi arasındaki iletişim daha da güçlendi. Bebek konusu şu an gündemlerinde...
Değerli okuyucularım, evlilik terapilerinde terapist eşlerin kendisinden çok, eşler arasındaki ilişkiye odaklanır. Evlilik terapisindeki amaç; evlilik içi iletişim, empati ve uyumu artırarak evlilik ilişkisini yeniden düzenlemek, var olan ilişki sorunlarını iyileştirmek ve bu sırada eşlerde görülen davranış bozukluklarını ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla terapist problemi değerlendirir ve kimsenin tarafını tutmaz. İfade edilmeyen duygular, evlilik içi iletişim sorunları, empati geliştirmeye yönelik müdahaleler, kişisel ve ailesel farkındalık gibi konularda çift ile terapist çözüm için plan yapar. Bu plan çerçevesinde evliliğimiz neden kötü gidiyor sorusunun yanıtı aranır. Çift var olan problemi, kendi bakış açısından ortaya koyar.
Evlilikler için tehlike çanları ne zaman çalmaya başlar; bir de bu konuya değinelim değerli okurlar. Evliliğinizde kıskançlık ve aldatılma vb. şüphelerinizde artış varsa, eşinize ve evliliğinize olan güveninizde azalma olduğunu hissediyorsanız, cinsel ve duygusal anlamda eşinizden uzaklaşma hissediyorsanız, sık sık tartışıyor ve bu tartışmalarınız kavga ile sonuçlanıyorsa, ilişkinizde sevgi, saygı, güven, bağlılık duygularında azalma varsa, eşiniz sizi küçümsüyor ve aşağılıyorsa, eşinizle küsmeleriniz çoğalmaya ve uzun sürmeye başlamışsa evliliğiniz için tehlike çanları çalıyor demektir. Yani yardım almanın zamanı gelmiş demektir.
Evlilik terapisi için bilinen çok yanlış bir konu vardır. Bu da şudur; her evlilik terapisi mutlu sonla bitecek değildir. Eşler arasında sevgi varsa ve şiddet, aldatma gibi mühim sorunlar yoksa çift terapisi çok iyi sonuçlanır. Bize bazen eşler şu istekle de gelirler; Kıvanç Hanım, bizim aramızda sevgi bitti. Biz boşanmak istiyoruz, ancak boşanma konusunda sorun yaşıyoruz diyerek de yardım isteyebilirler. Yani, burada biz terapistlerin işi, çiftin tatlı tatlı boşanmaları konusunda onlara harita çıkarmak ve onlara yardım etmektir. Boşanırken birbirlerini kırmadan ve çocuklarının ruh sağlığını koruyarak boşanma sürecini atlatmalarına yardımcı olmaktır.
Değerli okuyucularım, evlilikte bence mutlu olmanın en önemli yollarından biri de; eşimiz bize kötü davrandığında veya bizi kırdığında onu affedebilmektir. Kim affedici olursa o kazanır. Nitekim Nisa suresinin 4. ayetinde de; Bir hayrı açıklar veya gizlerseniz yahut bir kötülüğü affederseniz bilin ki; Allah da çok affedicidir, her şeye hakkıyla gücü yetendir buyurulmuştur. Evlilikte mutlu olmanın diğer yollarına gelecek yazılarımda yer vereceğim inşallah... Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar Allaha emanet olunuz.
(*) Psikolojik danışman/psikoterapist Kıvanç Tığlı
Danışma Tel: 0212 503 79 95 - 0506 401 79 91
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.