“Namaz: Dirilişe Çağrı” ve “Hayatı İslâm’la Yaşa
Namaz Gönüllüleri Platformu’nun kuruluşunda ilk kıvılcımı çakanlardan sevgili Ahmet Bulut kardeşimin Namazla Diriliş Seferberliği’ndeki etkin ve belirleyici rolü her türlü takdirin üzerindedir. Bulut, namaz davası uğruna gecesini gündüzüne katan “namaz sevdalısı” üç beş arkadaşımızdan biridir. Organizasyon yeteneği, sunum kabiliyeti, düzgün diksiyonu, samimi ve mütebessim çehresi ile kısa zamanda “Namazla Diriliş” programlarının aranan ismi haline geldi. Son iki yılda Anadolu’da neredeyse ayak basmadığı yer kalmadı; yaşlı gözleriyle namaz aşıklarına eşsiz duygular yaşattı.
Sevgili Ahmet Bulut kardeşim, namaz davasına hizmetini geçen yıl kaleme aldığı “Namaz: Dirilişe çağrı” isimli kitabı ile farklı bir boyuta taşıdı. Şimdi yeni ilaveleri, düzenlemeleri ve sevimli kapak dizaynı ile Ensar Neşriyat tarafından okurlara sunulan kitap, şu ana kadar 18. baskıyı tamamlamış durumda. Ensar Neşriyat’ın gayretli yöneticisi sevgili Hüseyin Kader bu kitabın ilk etapta 100 bin satmasını hedeflediklerini söylüyor. İnşaallah kısa zamanda bu hedefe ulaşılır. (Tlf: 0212 491 19 03)
Namaz: Dirilişe çağrı kitabının okuyucular üzerindeki etkisine bizzat tanık olanlardan biri de benim. Birkaç ay önce, “Namazla Diriliş” programını icra etmek için Keşan’a hareket edeceğimiz günün sabahında, sevgili Ahmet Bulut’un hacı arkadaşlarıyla birlikte bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıda Bulut’un kitabını bir ay önce alıp da okuyanlar kanaatlerini ifade ettiler. Bir arkadaş ise kitabı okuyamadığını ama esnaf komşusuna verdiğini anlattı. Komşusu kitabı aldığının ertesi günü elinde kitapla ona gelip şöyle demiş: “Kardeşim, Allah senin iyiliğini versin. Kitabın otuz sayfasını okudum, namaz hakkındaki kanaatim değişti. Ben namazsız da Müslümanlık olur sanıyordum, meğer öyle değilmiş. Şimdi ben namaza gidiyorum; sen bu kitabı al, bir başkasına ver de o da nasiplensin.”
Etkisi tecrübe ile sabit olan, sade ve samimi bir üslupla kaleme alınan bu kitabı alıp okumakla yetinmeyeceğinizi, başkalarına da hediye etmek için birkaç tane alıp dağıtacağınızı umuyorum.
***
Namazla Diriliş Seferberliği’nin yılmaz savaşçılarından bir diğeri de sevgili Ramazan Tamer Büyükküpçü kardeşimdir. Isparta’ya hatta Göller Bölgesi’ne sığmayıp Türkiye’nin birçok vilayetini, kazasını karış karış dolaşarak insanımızın namaz bilincini kuşanmasına vesile olan “namaz delisi” arkadaşımız, muhataplarından “şeytanın bacağını kırmaları” konusunda söz alması ile tanınır. Kendine has esprili üslubu, coşkulu anlatımı ile namaza susamış kitleleri etkileyen Ramazan Tamer kardeşim, Pınar Yayınevi tarafından yayın hayatımıza kazandırılan “Hayatı İslâm’la Yaşamak” isimli kitabı ile davaya hizmette yeni bir adım daha attı. Bu güzel kitap samimi, yalın ve etkili dili ile kısa zamanda beklenenin de üzerinde bir ilgi gördü. Bu da sadece okumakla yetinmeyip hediye etmek için birkaç tane alarak dostlarınıza hediye edeceğiniz beğenilen eserlerden biridir. (Tel: 0212 640 01 23)
Ramazan Tamer Büyükküpçü kardeşim, “Hayatı İslâm’la Yaşamak” kitabındaki küçük ama anlamlı bir pasajla derin bir çelişkiye dikkat çekiyor: “Allah’ın bir ve tek olduğunu kabul ederken; dünyada hem Allah’ın hayat tarzı belirleyiciliğini kabul edip hem de insanların, yaratılmış dar ufukluluğuyla ortaya çıkardıkları hayat tarzlarını kabul etmeye kalkışmak...” Bu yaman çelişki namaz bağlamında şöyle ifade ediliyor: “Namazda ortaya koyduğu, Allah’ın dinini kendine hayat tarzı edinme düşüncesi ve niyeti, namazdan sonra pratiğe geçmemektedir.” İşte Hayatı İslâm’la Yaşamak, insanımızı felakete sürükleyen bu korkunç çelişkiyi ortadan kaldırmaya yönelik samimi bir çabanın ürünü.
***
DAVET: 19 Haziran Perşembe akşamı, “Namazla Diriliş” panelinde Ahmet Bulut ve Dursunali Taşçı kardeşlerimle birlikte Samsun/çarşamba-Dikbıyık’ta (tlf: 0546 740 56 56); 20 Haziran Cuma akşamı da Bafra’da (tlf: 0506 735 37 50) olacağız inşaallah. Kadın-erkek, çoluk-çocuk bütün kardeşlerimizi programa bekliyoruz.
***
İSTİTRAT: Hasan Karakaya kardeşimin önceki gün yazdığı gibi, futbol milleti “uyutmanın” en etkili araçlarından biri olarak kullanılıyorsa da, gözü ve gönlü “uyanık” kimi gençler, insanımızı sarsıp uyandıracak sözler söylüyorlar. İşte, Milli Takımın Cuma namazı kılmasını sorun edinip gazete manşetlerine taşıyanlara en güzel cevabı golcü Arda verdi: “Bu gece eğlence gecesi değil, şükür gecesi; bol bol Allah’a şükredeceğiz.”
***
Rabbim, herkese hayatı İslâm’la yaşama bilinci yani tevhid bilinci, namaz bilinci, şükür bilinci ihsan etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.