- Lütfü Bey; Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucularından ve de Kemalistlerin en önde gelen fikir adamlarından Profesör Anıl Çeçen, “Gösteriler yasaklansın, yürüyüş yapanların üzerine füze atılsın” şeklinde bir konuşma yaptı. Nasıl yorumluyorsunuz onun bu konuşmasını?

- Anlaşılan Hitler’in ruhu Anıl Çeçen’in bedeninde hortladı! Hitler de yaşasa insanlığa karşı ancak Anıl Çeçen kadar düşmanca davranırdı. Gösteri, yürüyüş yapmak gibi demokratik hak ve özgürlüklere ancak Anıl Çeçen kadar düşmanca yaklaşırdı. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucularından olan, Atatürk İlke ve İnkilapları dersleri veren Profesör Anıl Çeçen’i dinleyenler, “Demek ki Atatürkçü düşünce demek faşist düşünce demek” diye düşünmez mi? “Demek ki Atatürkçü düşünce demek baskı, zulüm, kan demek” diye düşünmez mi? Ancak sadece Anıl Çeçen’in değil, birçok önde gelen Atatürkçü’nün düşüncesi baskı, zulüm, kan içermektedir.

Nitekim önde gelen Atatürkçüler’den Onur Öymen de CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak baskı, zulüm, kan demek olan Dersim Katliamı’nı savunmadı mı? Kundaktaki bebeklere varıncaya kadar Dersimliler’in süngülenip katledilmesini, bu zulümden kaçıp mağaralara saklananların da gaz verilip “fareler gibi öldürülmelerini” savunmadı mı? “Gösteriler yasaklansın, yürüyüş yapanların üzerine füze atılsın” diyen Anıl Çeçen’in düşünce yapısı ile Dersim Katliamı’nı savunan Onur Öymen’in düşünce yapısı aynısının tıpkısı.

Peki askeri darbelerin en zalimi olan 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren’in düşünce yapısıyla Anıl Çeçen, Onur Öymen gibilerin düşünce yapısı arasında bir fark var mı?

Malumunuz Atatürkçü düşünce yapısının mensuplarından olan Kenan Evren de işbaşındayken Atatürk ile yatar Atatürk ile kalkardı. Atatürkçü düşüncenin dışındaki her düşünceyi “sapık ideoloji” olarak adlandırırdı.

Atatürkçü Düşünce Derneği dışında hiçbir derneğe hayat hakkı tanımazdı. Atatürkçüler’in toplantıları dışında her toplantıyı yasaklardı. Atatürkçülük adına bu ülkeye getirdiği baskı, zulüm, kandı. Bu Atatürkçüler’e bakanlar, Atatürkçülüğe sıcak bakar mı?

KENAN EVREN’İN DANIŞMANI KAMER GENÇ DE YARGILANMALI!

- CHP; Kenan Evren, Tahsin Şahinkaya gibi 12 Eylül darbesini yapan generallerin yargılanmasının göstermelik olduğunu, 12 Eylül darbesiyle hesaplaşmak için o generallere hizmet edenlerin de yargılanması gerektiğini öne sürüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Doğrudur; sadece 12 Eylül’ü yapan generallerin değil, bu zalim generallere hizmet edenlerin, onların zulümlerine ortaklık edenlerin de yargılanması gerekir. Mesela bunlardan biri de şu anda CHP milletvekili olan Kamer Genç’tir. Malumunuz Kamer Genç, Kenan Evren’in atadığı Danışma Meclisi’nin üyesi olarak darbeci generallere danışmanlık hizmeti vermiştir.

Eğer CHP darbeci generallere hizmet edenlerin yargılanması konusunda samimi olsa, Kamer Genç’i bırakın CHP milletvekili yapmayı, CHP üyesi bile yapmaması gerekirdi. Elbette 12 Eylül darbesinin zulmüne hizmet eden kim varsa, onlar da yargı önüne getirilmeli; yaptıklarının hesabını vermeli. 12 Eylül darbesinin zulmüne hizmet eden bürokratlar... 12 Eylül darbesinin zulmüne hizmet edip, mahkumiyet kararlarını aldıkları emirlere göre veren yargıçlar...

12 Eylül darbesinin zulmüne hizmet edip, işkencede ölenlere “Ölümü normaldir; işkence görmemiştir” raporu veren doktorlar... 12 Eylül darbesinin zulmüne hizmet eden işkenceci polisler, subaylar... Bunlar ve benzerleri de yaptıklarının hesabını vermeli. Sadece Kenan Evren, Tahsin Şahinkaya’dan hesap sormakla yetinilmemeli. Ancak CHP’nin bunu isteyebilmesi için, önce içindeki 12 Eylül hizmetkarlarını temizlemesi gerekmez mi?

Bir de darbeler konusunda CHP’nin tarihiyle yüzleşmesi gerekmez mi? Bırakın 27 Mayıs, 28 Şubat darbelerini CHP’nin desteklemesini, 12 Mart darbesinin başbakanı da CHP’nin en önde gelen yöneticilerinden Nihat Erim değil miydi? Hem unutulmamalı ki 1990’lı yıllarda CHP kadroları hükümet ortağı olup iktidara da geldi.

Ancak CHP kadroları bırakın 12 Eylül darbesine hizmet edenleri, 12 Eylül’ün başı Kenan Evren’i bile yargı önüne getirmek için hiçbir gayret sarf etmedi. Bunu yapmayan CHP kadrolarının şimdi 12 Eylül darbesini yapan generallere yargı yolunun, hapishane yolunun açılmasını yeterli bulmaması inandırıcı olabilir mi?