- Lütfü Bey; Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’ı başbakanlıktan uzaklaştırmak için yapılan 28 Şubat darbesi 15. yıldönümü vesilesiyle yeniden gündemde. Bu haftaki sohbetimize bu konudaki değerlendirmelerinizi alarak başlayalım mı?

- “Ulusalcı” denilenlerin internet sitesi olan Odatv, bu konuda “Ulusalcı” denilen generalleri suçlayan bir yorum yaptı. Odatv, “28 Şubat’ta Başbakan Erbakan tasfiye edildi, çünkü Milli Görüş çizgisinden taviz vermemişti. Erbakan şu anda Silivri’de, Hasdal’da hapis yatan ‘Ulusalcı’ denilen generallerce devrilmişti. ‘Ulusalcı’ denilen bu generaller Erbakan’dan özür dilemeli” diyerek 28 Şubat darbesini yapan generalleri suçladı. Gerçi bu generallere “Ulusalcı” denilse de acaba onlar gerçekten ulusalcı mı? Bence asıl bu sorgulanmalı. Bu generaller gerçekten ulusalcı olsalar, Erbakan gibi millici bir başbakana karşı tavır alırlar mı? Erbakan gibi emperyalizm karşıtı bir başbakanı iktidardan uzaklaştırmak için 28 Şubat darbesini tezgahlarlar mı? Ulusalcı isen, başka bir deyişle millici isen, millici bir başbakanı devirmek isteyen emperyalistlerin emirlerine uymazsın. Aksine millici bir başbakanı emperyalistlere karşı koruyup kollarsın. O millici başbakan ki “Dışa bağımlılığa son vermek için ağır sanayimizi kuralım; ordumuzun ihtiyacı olan silahları da kendimiz yapalım” demiş ve bu dediklerini gerçekleştirmek için de kolları sıvamıştı. Emperyalistlerin ülkemizi sömürmemesi için adım atmıştı. Ancak “Ulusalcı” denilen, “Atatürkçü” denilen generaller ne yaptı? Onu 28 Şubat darbesiyle başbakanlıktan uzaklaştırdı. 12 Mart, 12 Eylül gibi daha önceki darbelerde de yine “Ulusalcı”, “Atatürkçü” denilen generaller, ülkemizi sömüren emperyalistlere, kapitalist tekellere isyan eden Deniz Gezmiş gibi gençleri katletmişler, asmışlardı. O gençleri katledip asan darbeci paşalar da, Erbakan’ı başbakanlıktan uzaklaştıran darbeci paşalar da ülkemizi sömüren emperyalistlere bayram yaptırmışlardı. Kısacası, darbeci paşaların savunulacak yanı yok. Darbeci paşalar hapise atılsalar da, hapiste yatsalar da aslında onların yatacak yeri yok!

CHP MİLLETVEKİLLERİNİ ARAYAN MEYHANE MECLİSİNDE BULUYOR!

- Kurultay partisi CHP yarın yeni bir kurultay daha toplayacak. Bu kurultayda parti içi iktidarla parti içi muhalefet bir kez daha kozlarını paylaşacak. Bu arada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülke için en hayati konular görüşüldüğü sırada bile Meclis’e gelmeyen CHP milletvekillerine “Meyhanelere az gidin” çağrısı yaptı. Nasıl yorumluyorsunuz bu durumu?

- Belli ki “Meclis” denildiğinde CHP milletvekillerinin aklına Millet Meclisi değil meyhane meclisi geliyor! O yüzden CHP milletvekillerini arayan Millet Meclisi’nde değil meyhane meclisinde buluyor! Eskiden “Ne olacak bu Türkiye’nin hali” konusunu konuşmak için meyhanelere giden CHP’liler, belli ki şimdilerde “Ne olacak bu CHP’nin hali” konusunu konuşmak için meyhanelere gidiyor! Özellikle son zamanlarda CHP’liler, CHP’nin halini konuşmaktan Türkiye’nin halini konuşmaya fırsat bulamıyor. Hal böyle olunca da Türkiye’yi düşünen aklı başında bir muhalefet arayanlar, aradıkları muhalefeti bulamıyor. Türkiye’yi düşünen aklı başında muhalefet olmayınca da demokrasimiz tek bacak üstünde duruyor; ağır aksak yürüyor. Oysa sağlıklı bir demokrasi için sağlıklı bir muhalefet de gerekli. Acaba Türkiye’de muhalefeti bulmak için “Muhalefet Wanted” diye ilan mı vermeli? Çünkü “Muhalefet Aranıyor” diye yazıldığında CHP’liler anlamıyor; bunun yarı İngilizcesi yazılırsa CHP’liler anlarlar belki! Ama yine de anlamazlarsa, yine de sağlıklı bir demokraside olması gereken muhalefeti aratırlarsa, ana muhalefet partisi CHP’ye ara muhalefet partisi denilmeli! Görünen o ki CHP’de “muhalefet” denilince parti içi muhalefet anlaşılıyor. Hani karnı guruldayan hasta insanlar gibi CHP’nin de içi sürekli kaynayıp gurulduyor. Aslında içi sürekli guruldayan CHP’ye kurultay partisi değil gurultay partisi demek gerekiyor! İşte CHP’nin yarın toplanacak gurultayına mizahi açıdan böyle bakıyorum. Artık CHP’yi ti’ye değil ciddiye almak istiyorum. Çünkü bir ülkenin ana muhalefet partisi ciddiye alınmıyorsa, sağlıklı değilse, o ülkede sağlıklı bir demokrasinin olamayacağını biliyorum. Sağlıklı bir demokrasi için ana muhalefet partisinin bir an önce sağlığına kavuşmasını diliyorum.