Sultanahmet Meydanı böyle zulüm görmedi
Şu soğuk günlerde, kendilerine Femen Kızları diyen bir grup kadın, ta Ukraynalardan kalkıp gelmişler, basının ifadesiyle yarı çıplak gösteri yapıyorlar.
Yahu ne yarı çıplağı, bildiğin çıplak işte! Üstlerinde bir doncağız var sadece, avuç içi kadar. Onu da mı fora etsinler? Ayıptır, günahtır, ayrıca yasaktır.
Kadına karşı şiddeti protesto etmek maksadıyla ellerinde karton pankartlarla meydana fırlayan dört kadın, İngilizce "Why?" diye bağırıyorlar.
Onları gören vatandaşlar arasından bazıları da Türkçe "Vaay!" diye bağırmakta.
Bilmeyen, yabancı kadınlarla yerli erkeklerin aynı şeyi söylediklerini, karşılıklı 'vay'laştıklarını sanabilir ama öyle değil.
Hazırlıklı olan polis ekipleri, hemen harekete geçiyor ve kadın polisler onları yaka paça derdest edip minibüse bindiriyor.
Yaka paça sözün gelişi. Üstlerinde ne yaka var ne paça.
Kameralar da polisler gibi önceden haberli olduklarından mevzilenmişler, her biri en iyi açıyı yakalama gayretinde.
Onlar istedikleri kadar gayret içinde olsunlar, akşam haberlerde görüntüler 'buzlanarak' verilmek zorunda.
Seyredenlere mikrofon uzatıldığında, herkes tepki gösterdi.
"Protesto ettiklerini" söylediler.
Kimi soyunanları şık bulmuyor ve protesto ediyordu, kimi de göstericilerin polisler tarafından götürülmesini.
KANGALLAR ÖLDÜ
Cemreler peşpeşe düşüyor, takvim hesabıyla bahar on gün önce geldi ama memleketin büyük bölümü hâlâ kar altında.
Sivas'ta Kangal çiftliğinde 26 köpeğin açlık ve soğuk sebebiyle öldüğünü öğrendik.
İçlerinde dünya şampiyonu olan da varmış.
Doğal afet deyip geçelim mi?
Elbette çoğu zaman zorlu tabiat şartları karşısında çaresiz kalıyoruz.
"Dünyanın her yerinde soğuk yüzünden insanlar ve hayvanlar ölüyor, sadece Avrupa'da yüzlerce kişi hayatını kaybetti. İnsanları bile koruyamazken, köpekleri kurtarmak için mi uğraşalım?"
Böyle deyip kendimizi mazur göstermeye mi çalışalım, yoksa o zavallı hayvanlar için üzülüp daha iyi şartları hazırlamanın yollarını mı arayalım?
Mesela kardan kapanan yolları açmak için daha çok dozer temin etmek ve çetin kış şartlarını dikkate alarak zamanında yeterli miktarda yiyecek biriktirmek gibi...
Elektrik direğinin tepesinde ayakkabısını bağlayanları gördük bu sene. O kadar çok kar yağdı.
Eğer havaların ısınmasını bekleyecek olursak, son cemrenin tahtaya düşmesini beklemek gerekebilir.
Tahtaya tabii, önce havaya, suya ve toprağa; en son da tahtaya!
DİLENCİ
Laleli tarafında bir gariban yolun kenarına durmuş. Üstü başı perişan. Önüne mendil niyetine bir bez parçası sermiş. Gelip geçenin yardım etmesini, mendiline bozukluk atmasını bekliyor.
Dikkatle bakınca, bezin üstünde birkaç taş olduğunu gördüm.
Taşları bez uçmasın diye koyduğunu düşündüm.
Taşların arasında hiç bozuk para yoktu; yapraklar vardı, ağaç yaprakları.
Garibim onları para niyetine mi koydu, mendil boş kalmasın diye mi bilinmez.
Belki de o yaprakları para olarak görüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.