PKK toplantısı iptal ama hesap bitmedi
PKKnın İstanbulda toplantı düzenleyeceğini ortaya çıkarmamızın ardından son derece pozitif gelişmeler yaşandı.
Bildiğiniz gibi son üç yazıdır bu konuyu işliyorum.
Democratik Progress Instutute (DPI) isimli kuruluşun, terör örgütü PKKya ait olduğunu kanıtlarıyla ispat ettikten sonra, çeşitli kesimlerden duyarlı tepkiler yükseldi.
Galatasaray Üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga başta olmak üzere toplantıya davet edilen ve katılacağını bildiren çeşitli partilerden milletvekillerinde de tepkiler oluştu.
Çünkü DPI denen kuruluş, gerçek kimliğini gizleyerek hareket etmişti.
Rektör beyin, DPInin bağlantılarını köşe yazımdan öğrendiğini ve verdiği tepkiyi önceki yazımda okudunuz.
PKKya ait bir kuruluş olduğu ortaya çıktıktan sonra hiçbir üniversitenin kapılarını DPIye açmasının sözkonusu olmaması lazımdı zaten.
Nitekim Galatasaray Üniversitesi resmi internet sitesi üzerinden bir açıklama yaptı:
Democratic Progress Institute (DPI) adlı kuruluş tarafından 28 Nisan 2012 tarihinde Üniversitemizde bir toplantı düzenlenmesi söz konusu değildir.
Bu açkılamayı son derece önemsiyorum.
Ayrıca, DPInin PKKya ait bir kuruluş olduğunu bilmeden toplantı davetini kabul eden milletvekilleri de arayarak, katılmayacaklarını kesin bir dille ifade ettiler.
Bu duyarlılığın oluşması önemli.
***
Beyler, bu hatırlatmayı yapma gereği duymam bana acı veriyor ama bugün gelinen nokta maalesef böyle:
PKK bir terör örgütüdür.
Ve Türkiye için herhangi bir terör örgütü de değildir.
Bu terör örgütünün kılıflı kuruluşları eliyle hem de bir üniversitede toplantı düzenlemesi mümkün değildir.
Olamaz böyle bir şey.
En başta kanunlar engel buna.
Böyle bir toplantıda sorumluluğu bulunanlar, terör örgütüne yardım ve yataklık suçu işlemiş olurlar.
Örneğin Büşra Ersanlı, bugün tutuklu bulunuyor
İcraatları ve hakkındaki suçlamalar malum.
Ayrıca, DPInin PKK bağını görmezden gelsek bile, böyle bir toplantı olmaz.
Bakıyorsunuz davetli listesine
Hep aynı zihniyetin adamları.
Bundan toplantı değil, olsa olsa tek kale maç olur.
***
Bu konu DPInin başındaki Kerim Yıldızın iddia ettiği gibi ifade özgürlüğü çerçevesinde de değerlendirilemez.
İfade özgürlüğüne sonuna kadar saygılıyım.
Türkiyede bütün konular zaten çeşitli platformlarda konuşuluyor/konuşulmalı da
PKK ise bir terör örgütü ve Türkiyede herhangi bir biçimde ve kılıf altında toplantı düzenleyemez ve hiçbir surette faaliyette bulunamaz.
Hukuk denen ve hepimizi bağlayan evrensel ilkeler var.
PKKnın paravan örgütle Türkiyeye sızmasına da, buradan kendisine legal bir alan oluşturmasına da izin verilemez.
Tabi gösterilen duyarlılık sonrası PKKnın bu hamlesi akim kaldı.
Ama yıldıklarını sanmayın.
İngiltere merkezli bu yapılanmanın arkasında İngiliz istihbaratının olduğu, kuruluşun başındaki kişinin bağlantılarına bakınca kolaylıkla anlaşılıyor.
PKKnın her geçen gün etkinliğinin yok olması ve bahar aylarında da çıkış yapamaması nedeniyle Ortadoğu Şeytanı İngiltere için zaman hayli daraldı.
Kurdish Human Rights Project (KHRP) erken deşifre oldu.
Daralan zaman nedeniyle hızla devreye sokulan DPIye büyük umut bağlanıyordu.
Ama oyunları bozuldu.
Yeni bir kuruluşu devreye sokmak için zaman yok.
Bu nedenle her şeye rağmen DPIye asılacak gibi görünüyorlar.
DPInin Türkiyede legal alana sızdırılması son derece önem taşıyor onlar için.
Bu nedenle de İngiltere Başkonsolosunun bu toplantılardan birisine katılımının sağlanması ve bu yolla legallik için kapı açılması tartışılıyor.
PKKnın bölgedeki faaliyetleri ve İngiltere ekseninde Genelkurmay İstihbaratının geçmiş çalışmalarına bakmak, yapıyı anlama açısından yeterli aslında.
Kerim Yıldız, Polonezköyde yaptığı gizli toplantıların ardından asıl mesajı ve katılımcıları çekmek istediği noktayı empoze edeceği son toplantıya büyük önem veriyor.
İptal edilen toplantı başka bir şekil ve biçimde yapılmak istenebilir.
Fikri takibe devam
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.