Bekçisin sen bekçi kal
Geçen ay şüpheli bir trafik kazasında kaybettiğimiz Şenol Özbek için Haber Ajanda Dergisi bir dosya hazırlamış.
Kaza şüpheli çünkü "İki araç kafa kafaya çarpışmış" şeklinde rapor edilmesine rağmen, Şenol Özbek'in kullandığı arabanın arka kısmındaki darbe izleri izah edilemiyor.
Bir de son zamanlarda aldığı ölüm tehditleri...
Toplayın, çıkarın, şüphe kaybolmaz.
* * *
Haber Ajanda editörlerini bu vefakâr tavrından dolayı kutlamak gerekir.
Yazarlarının yarısının yakın dostu, tamamının da gönüldaşıydı Şenol Özbek.
Mekânı cennet olsun.
Sırrı Çınar, "Zamansız gidenler" isimli bir şiir ve bir yazı yazmış onun için.
Muhteşem Tıraş, "Rüzgâr gibi geldin, rüzgâr gibi geçtin"
Fikri Akyüz, "Şenol Özbek diye bir Adam"
Kenan Kılıçaslan, "Kışlada açan çiçek"
Kerime Yıldız, "Çakmak, sigara ve mendil"
Murat İlkter, "Ders olarak okutulacak Adam"
Dilek Yaraş, "Türkiye'nin kaybı"
Vahit Koç, "Görünür kişilerin ölümü"
İsmail Yiğit, "Sessiz Gemi'nin son yolcusu"
M. Serhat Bıçak, "Gamzedeyim deva bulmam"
Rukiye Y. Erdoğmuş , "Güle güle git kutlu nefer"
Emrullah Önalan, "Cenaze namazında adamlığın ölümü" başlıklı yazılarıyla anıyorlar.
* * *
Yazılarında ve konuşmalarında sağı da solu da topa tutan Cemil Meriç, "Sağ mezar bekçisi" demiştir.
Haksız sayılmaz.
Vefat eden değerli büyükleri unutmamak için sık sık anma programları yapılır, mevlit okutulur, yayınlar yapılır.
Yahya Kemal'in "Biz ölülerimizle beraber yaşarız" dediğini kaydedelim.
Keçecizade Fuad Paşa'nın sözüne atıfta bulunmuş şair.
Avrupalı bir diplomat, Keçecizade'ye Osmanlı'nın nüfusunu sormuş.
Paşa, mevcut nüfusun üç katı civarında bir cevap verince, muhatabı abartılı bulduğunu ima etmiş.
İşte o zaman Fuad Paşa öyle söylemiş:
"Şaşılacak bir şey yok. Biz Türkler ölülerimizle beraber yaşarız."
* * *
Severek takip ettiğimiz, fikirlerini önemli bulduğumuz, dostluğuna güvendiğimiz, dürüstlüğünden emin olduğumuz biri, Şenol Özbek gibi aniden aramızdan ayrılınca, ilk anda inanmak bile zor gelir.
İnşallah gelen haber yanlıştır diye dua ederiz.
Ancak neylersiniz ki ölüm herkesin başında.
Erken veya geç.
Onu büyük üzüntüler içinde son yolculuğuna uğurlar, toprağa emanet ederiz.
Böylece bütün hikâye biter mi?
Ne mümkün!
* * *
Gerçek hayata inanan bizler için ölüm bir bitiş değil, başlangıçtır aslında.
Dünya hayatını üç günlük rüya sayar ve Ömer Lütfi Mete gibi "Öldüm de uyandım" deriz.
Ahiret inancına sahip olmayanlar bile bir yakınlarını toprağa verdikten sonra "bitti gitti" demezler, diyemezler.
Velhasıl, kaybettiklerimizi hayırla anmak güzeldir ve hatta bir mecburiyettir.
Varsın mezar bekçiliği olarak addedilsin.
Uzak yakın, aramızdan ayrılanların hepsine rahmet dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.