Mazlumlar kardeştir, kardeşlerim birleşiniz!
- Lütfü Bey; Suriyenin başındaki diktatör Beşar Esad, çocukları da topluca katletmeye başladı. Nitekim diktatörün ordusu son olarak 50 çocuğu vahşice katletti. Neler söylemek istersiniz bu konuda?
- Çocuk katili, halk katili diktatörler deyince sadece aklımıza Suriyedeki diktatör gelmemeli. Aslında bütün diktatörler, diktatörlüklerini sürdürebilmek için, çoluk çocuk demeden halkı katledecek kadar gözünü kan bürümüş katiller değil mi? Eğer diktatörlüklere karşıysak, sadece Suriyenin başındaki diktatöre değil, Arap ülkelerinin başındaki diğer diktatörlere de karşı çıkmamız gerekir. Suriyeden Bahreyne, Suudi Arabistandan Fasa kadar Arap ülkeleri maalesef diktatörlerin elindedir. Suriyedeki diktatörlük Alevi azınlığa dayanıp Sünni çoğunluğun tepesinde otururken, Bahreyndeki diktatörlük de Sünni azınlığa dayanıp Şii çoğunluğun tepesinde oturmaktadır. Suudi Arabistan ve benzeri Arap ülkelerinin başındaki diktatörler, ABDye dayanarak halklarının tepesinde oturmaktadır. Bu diktatörlerin kimi Suudi Arabistandaki gibi sözüm ona şeriatçıdır; kimi de Suriyedeki gibi laiktir. Ama hepsi de halklarına zulmetmekte birleşmektedir. Suriyedeki diktatörlük bugün halkına zulmediyor, çoluk çocuk demeden halkını katlediyor da Türkiyede milli şeflik dönemindeki diktatörlük halkına zulmetmedi mi? Hatta bugün Suriyedeki diktatörlüğün çocukları katletmesi gibi, milli şeflik döneminin Türkiyesindeki diktatörlük de Dersimde çocukları topluca katletmedi mi? O katliama tanıklık eden eski Dışişleri Bakanlarından İhsan Sabri Çağlayangil, Dersim halkı kaçıp sığındıkları mağaralarda, çoluk çocuk demeden, zehirli gazlarla fareler gibi öldürüldü demedi mi? Görülüyor ki diktatör denilen zalimlerin laik denileni de, İslamcı denileni de birdir! Yapmamız gereken diktatörlerin, zalimlerin tümüne karşı mazlumların safında birleşmektir. Mazlumlara yapılan zulmü kendimize yapılmış gibi görmektir. Mazluma kimlik sorulmaz; kimliği ne olursa olsun bütün mazlumlar kardeştir! İşte mazlumların kardeş olduğu bilinciyle diyorum ki; kardeşlerim birleşiniz! Biz birleşip önünde durulmaz bir güç haline gelirsek zalimler kalmaz gider! Mazlumların yaktığı isyan ateşiyle zalimler kavrulup gider!
DÜN ABD OĞLANI, BUGÜN ŞAMAR OĞLANI!
- İsimleri derin devlet örgütü Susurluk ile özdeşleşmiş olanlardan Mehmet Ağardan sonra eski MİT Müsteşarı ve Jandarma Genel Komutanı Teoman Komandan da yargı hesap sormaya başladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Mehmet Ağar da, Teoman Koman da dokunulamaz sanılanlardandı. Nitekim pek çok faili meçhul cinayetten suçlanmalarına rağmen bugüne kadar kendilerine dokunulamamıştı. Hatta faili meçhul cinayetleri araştırmak için Mecliste kurulan Susurluk Komisyonu, o zaman Jandarma Genel Komutanı olan Teoman Komanı ifade vermek üzere çağırmıştı; ancak o, Siz benim ifademi alamazsınız; ama ben oraya gelirsem sizlerin ifadesini alırım tarzında Susurluk Komisyonu üyesi milletvekillerine fırça atmıştı. Kendisi Susurluk Komisyonuna ifade vermeye gitmediği gibi, yine pek çok faili meçhul cinayetle suçlanan jandarma komutanlarından Veli Küçükü de ifade vermeye yollamamıştı. Ne yazık ki o zamanlar Teoman Koman gibi hesap vermesi gerekenler ifade bile vermiyorlardı! Ama geç de güç de olsa dün ifade vermeyenler bugün hesap veriyor! Aslında Teoman Koman gibi generallerden pek çok faili meçhul cinayetin hesabının sorulmasının yanında, emekli olduklarında yönetim kurullarında görev aldıkları batık bankalar yoluyla milletten çalınan yüz milyarlarca doların hesabının da sorulması bekleniyor. Umarız bu generallerden tüm yaptıklarının hesabı eksiksiz sorulur. Peki ne olmuştur da dün Meclise ifade bile vermeyen bu generaller, şimdi yargıya hesap verir olmuştur? Elbette onların hesap vermelerinde milletin isteğinin, hükümetin desteğinin payı vardır. Ancak bunda dün ABDnin Bizim oğlanlar dediği, darbeler, yargısız infazlar yaptırttığı bu generalleri artık kirlenmiş, kanlanmış bir peçete gibi görüp çöpe atmak istemesinin de payı vardır. İşine geldiği sürece kullandığına, daha sonra çöpe atılacak kirli, kanlı bir peçete muamelesi yapmak ABDnin temel huyudur. İşte bu yüzden dün ABDnin Bizim oğlanlar diyerek koruduğu bu generaller, o koruma kalkınca sudan çıkmış balık gibi olmuştur! Dün ABDnin oğlanı olan, bugün şamar oğlanı olmuştur!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.