Bazıları zannederler ki, müşrikler Allah'ı kabul etmeyen kişilerdir. Bunun doğru olmadığı Kur'an-ı Kerim'de 45 yerde (müşriklerin Allah'ı kabul ettiği) zikredilmiştir. Bu 45 ayetten birkaç tanesinin mealini arzedeyim:

• "Andolsun o müşriklere:

- Gökleri ve yerleri kim yarattı? o güneşi ve ayı kim musahhar (emre bağlı) kıldı? Diye sorsan; mutlaka:

- Allah!.. derler. O halde niçin tevhitten çevriliyorlar?" (Ankebut: 61)

• Andolsun ki, onlara (müşriklere):

- Gökten su indirip, onunla yeri, ölümün ardından, canlandıran kim? Diye sorsan:

- Allah!.. derler. De ki:

- Hamd Allah'adır. Fakat çok kişi aklını kullanmaz." (Ankebut:63)

•(Habibim) de ki:

Size gökten ve yerden rızık veren kim?

O kulaklara ve gözlere mâlik olan kim?

Ölüden diriyi diriden ölüyü kim çıkartıyor?

Hülasa bütün işleri kim idare ediyor?

- Diyecekler ki: "Allah" derler.

Deki:

- O halde, Allah'tan sakınmaz mısınız?" (Yunus: 31)

•Andolsun ki, eğer onlara (müşriklere):

- Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette: Onları, mutlak galip, her şeyi hakkıyla bilen Allah yarattı, derler."(Zuhruf: 9)

• "(Allah'tan başkasına ibadet eden) o müşriklere sorsan ki:

- Sizi kim yarattı? Elbette:

- Allah!.. derler.

Öyle ise nasıl olup da (Allah'a ibadetten) çevriliyorlar." (Zuhruf: 87)

• Eğer müşriklere sorsan:

- Gökleri ve yeri kim yarattı?

- Allah!.. derler. Sen de

- Hamdolsun de!

Onların çoğu düştükleri çelişkiyi bilmezler." (Lokman: 25)

Sizlere şirk ile ilgili 45 ayetten beşinin mealini arz ettim. Peki buradan hareketle hidayete erenler kimlerdir? Bu sorunun cevabını veren ayet de (meal olarak) şudur:

• "İman edip de imanlarına zulüm (şirk) katmayanlar, işte korkudan emin olmak onların hakkıdır, hidayete erenler de onlardır" (En'am:82)

Kuralıda arz edeyim:

• İbadet ihlas ile olur. Başka maksatlar da işin içinde varsa, ibadette ihlas kalmaz. İbadet, karışık ve katkılı olur. İbadette şirk olduğu gibi itaatte de şirk vardır. "Kulun, kölen olayım, kurtar beni bu dertten" diyen şirk batağına saplanmış olur. Hassasiyetimizi muhafaza etmemiz lazım.