Ergenekon davası giderek farklı bir hal alıyor. özellikle bazı çevreler öylesine bir mantık geliştiriyorlar ki, Ergenekon Operasyonu sonucu tutuklananları serbest bırakıp tutuklama kararı alanların ve onlara yardımcı olanların tutuklanması istenecek!..

Söz gelimi bazıları, "El bombaları ve emekli genellerle darbe mi olur?" diyerek darbeleri sadece emekli olmamışların yapabileceğini söylemeye çalışıyorlar. İlk bakışta doğru bir mantık gibi görünüyor. Emekli generallerin Türkiye'de şimdiye kadar darbe yaptıkları görülmedi ama, darbecilerle işbirliği halinde oldukları, eski silah arkadaşlarını darbeye teşvik ettikleri, hatta sadece emekli generaller değil, bir takım üniversite hocaları ile gazeteciler ve sivillerin darbecilere destek verdiği, darbe zeminin hazırlanmasında görev aldıkları biliniyor.

Bana göre ilk bakışta doğru gibi görünse de "Emekli generallerle darbe mi olur?" sorusu olayın ciddiyetini sulandırmaya yönelik bir zihinsel atraksiyondan ibaret. Tutuklananlara yöneltilen suçlamanın tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Basına yansıyan haberlerde bir çelişki söz konusu. Ancak, eğer suçlama mevcut düzeni yıkmak için silahlı çete oluşturmak ise bunun için resmi üniformalı olmaya gerek yok. Bu sivillerin işi olabilir. Ancak, ülkemizde silahlı çete oluşturmak iddiası sık sık gündeme gelir ama, neticede ortada ciddi bir silahlı çete bulunamaz, neticede de sanıklara başka suçlardan cezalar verilir, dosya da kapatılır. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından tüm davalar genellikle bu iddia ile açılmıştı. Hatırlatmakta yarar var. Hatta, silahlı çete kurmakla suçlanan ve alt sınırı 10 yıldan başlayan ceza isteği ile açılan dava sonunda başından itibaren hiç sözü edilmeyen bir iddia ile ceza verilebilir. Hatta, 10 yıldan başlayıp idama kadar giden bir ceza talebinin 10 ay ile 2 yıl arasında cezaya çarptırılabilir ve sonunda bu cezalarda beraatle sonuçlanabilir. İnsanlar içeride yattıkları ile kalabilirler.

Silahlı çete denildiği zaman aranan unsurlar nelerdir, bu iddia ile tutuklananların en az ne kadarının silahla yakalanmış olması gerekir gibi soruların cevabını hakimler ve akademisyenler verirler. Ancak, silah çete sadece siviller tarafından oluşturulabilir. Ancak, onun da şimdiye kadar başarılı olanına rastlanmadı.

Demek istediğim o ki, bir kaç bomba ve iki emekli generalle darbe mi olur sorusu sanıyorum sadece hedef saptırmaya ve olayı olduğundan önemsiz göstermeye yönelik bir çaba olsa gerek.

Hemen belirteyim ki, bu iddiaların doğru olması ve tutuklananların mahkum edilmesi gerektiğini istiyor değilim. Ama, ortada kanun dışı bir yapılanma varsa elbette bunun da hesabının verilmesi gerekir. Birileri kendilerini tutuklananları savunmakla görevli sayabiilirler ama, madem ortada devam eden bir mahkeme vardır ve hiç olmazsa zanlılar hakim karşısına çıkana ve iddiaların ne olduğu anlaşılana kadar herkesin beklemesi gerekmez mi?

Bir de ister emekli ister görevde, kim olursa olsun artık kimsenin darbe yapamayacağı anlayışına millet olarak ulaşalım. Egemenlik millete ait olacaksa bunun başka yolu yok. Yoksa egemenliğin millete ait olduğunu söyleyip bu ülkede darbelerin olağan işlermiş gibi algılanır olması tam bir çelişkinin ifadesidir.

Bu çelişkiden millet olarak kurtulmak durumundayız. Ergenekon operasyonunun mahiyeti tam olarak açıklığa kavuştuğunda gerçekten siyasi iktidara karşı bir örgütlenme kesinleşecek olursa bilinmelidir böyle bir operasyon ilk defa gerçekleşmiş olacaktır. Benzer örgütlenmelerin bundan sonra tekrarlanmasını engeleyebilirse bile ciddi bir iş yapılmış olacaktır.