PKK ve AK Partinin aklı
Suriye diktatörü Esad, röportajından anlaşılıyor ki Türkiyeyi belli bir noktaya çekmek için görevlendirilmiş.
Cumhuriyetin Esad reklamına çevirdiği dizide, Türkiyenin etnik unsurlarına gönderilmiş güdümlü mesajlar vardı.
Açık konuşmak gerekirse; Esad, Türkiyedeki Alevileri yanına çekme stratejisiyle konuşmuş.
Erdoğanı Sünni mezhepçisi göstermesinin altında da Alevileri partner haline getirme gayreti var.
Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHPnin buna gönüllü olduğu açık zaten.
Röportajın PKKyla ilgili bölümünde Esad, terör örgütüne yataklık ettiklerini ve önünü açtıklarını zımnen kabul ediyor.
Babası olma yolunda hayli ilerlemiş olan Beşşar, PKKyı da partner seçerek tıpa tıp hale geldi.
Bu durum Suriye konusunda Türkiyenin haklı olarak diğer ülkelerden daha duyarlı olması sonucunu doğurur.
Türkiyenin, uluslararası hukuktan doğan sıcak takip hakkını kullanabileceği durumlar oluşabilir.
Suriye topraklarındaki PKK unsurları vurulabilir.
Oyunun uluslararası boyutunu planlayanlar içerde de boş durmuyorlar.
Son günlerde Öcalanı yeniden bir aktör olarak devreye sokmak için peş peşe hamleler başladı.
Yalçın Akdoğanın bu konuda son yazdıkları AK Parti aklının oyunun farkında olduğunu gösteriyor:
... PKK yandaşı basın ise bu durumu taktiksel kullanıma dönüştürme gayretine giriyor, Kalkanın meydan okumaları karşısında hükümetin yaklaşımını değiştireceği yanılgısına düşüyor. Öcalansız savaş olur, barış olmaz propagandasıyla İmralının devreye sokulmasına yönelik baskı oluşturulmak isteniyor. Oysa kamuoyunun zekâ düzeyiyle dalga geçen yandaş kalemler, Öcalanın devrede olduğu bir süreçte, PKKnın sabotaj eylemleri yapmasını gözden kaçırmaya çalışıyor. Sivil çözümün aktörü olarak gösterilen Öcalanın terörü koz ve dayatma aracı olarak nasıl devrede tuttuğunu, Kandildeki bazı kanatların ise tamamen farklı bir yöntemi nasıl dayattıklarını anlamak ve izah etmek istemiyorlar.
Akdoğanın bu satırları meselenin özeti.
Leyla Zana, Silah kozdur demişti üç ay önce.
Bu Öcalanın stratejisidir.
Öcalan barış için değil, PKKnın enstrümanlarını çeşitlendirme stratejisinde ilerledi hapiste olduğu bütün dönem boyunca.
Silahlı kanat kendi içinde çeşitlendirildiği gibi, şehirde ve Avrupadaki unsurları da çeşitlendirildi.
Öcalan elindeki bu kılıçları çeşitli alanlarda çeşitli yöntemlerle kullandı.
Ama PKKnın silahlı kanadını zayıflatacak tek bir hamle bile yapmadı.
Son dönemde Zananın bir aktöre dönüştürülmesi gayretleriyle ilgili İsmail Saymaz ilginç bilgiler verdi.
Öcalan ile Zana arasında mesaj trafiğinden söz eden Saymaz, Zananın Öcalanın kurduğu strateji üzerine ilerlediğini iletti.
PKK, BDP, KCK, DPI ve diğer bütün yapılanmalarda hiç kimse Öcalanın bilgisi dışında ve Öcalana rağmen adım atamaz.
Atan ölür...
Bu kadar net...
Bir yandan Zanayı aktöre çevirme gayretleri, diğer yandan Osman Öcalan ve Karayılan üzerinden manipülasyon haberler...
Bana öyle geliyor ki, geçen sefer oyunları ortaya çıkan Gazi Üniversitesindeki eleman yeniden devrede.
Zananın ve Osman Öcalanın sözlerini bu elemanın sözleriyle karşılaştırın; metni o yazmış diyeceğinize garanti veriyorum.
Aydınlık üzerinden Öcalan nerede şüphesi atıp, ters cepheden Öcalanın birinci mektubunu ikinci mektubu göstererek, tecridi kaldırmanın danışıklı dövüş oyunlarını oynayan da eminim bu Gazili Elemandır.
A Planı; Avni Özgürelin Karayılan üzerinden yaptığı hamle idi, tutmadı.
Safdil gibi Karayılana inananlar, Karakol basmayız demedik lafıyla kendilerine gelmişlerdir belki.
Gazili Eleman Özgürel planı çökünce devreye giren B Planı olmalı.
Oysa PKK konusunda artık parametre değişti.
Artık İran & Suriye hattında bir kullanım ve İngiltere & İsrail stratejisi hâkim örgüte.
Karayılan, Zana, O.Öcalan, A.Öcalanın ne dediğinin önemi yok.
Bunların dedikleriyle sorunun çözüleceğine inanmak safdilliktir.
Konuyu Güvenlik-Müzakere karşıtlığına sokmak ve illa sadece birisi yürüyebilir gerilimi oluşturmak isteyenler de bizzat Özgürel ve Gazili Elemanın çevreleri. Oysa Akdoğanın uzun süredir işaret ettiği gibi PKKnın ipinin PKKda olmadığı bilinerek hareket ediliyor.
Barzaniyle ilişkinin gayretlerle getirildiği boyut, Karayılanın ve Zananın laflarından milyon kere faydalıdır.
Kararlılık kırılmamalı...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.