Görmezlikten gelmek kimseye birşey kazandırmaz/zaten kazandırmıyor da...

Türkiyemiz yıkılma, parçalanma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Hırsızlar, talancılar, vatan hainleri ülkemizi mahvettiler.

Bu vatanın gerçek sahipleri bırakın şu üç-beş karagözü, dedi-koduyu, Türk - Kürt, Sünni - Alevi, Şeriatçı - Laik, Sağcı - Solcu bilmem neci çekişmelerini. Hepimiz hainlerin sultasından devletimizi, müşterek vatanımız olan ülkemizi kurtarmak için harekete geçelim.

İhanet şebekeleri, kendilerini toplum mühendisi kabul edenler uzun yıllardır Müslümanları birbirleriyle çekiştirip tepiştirmek için çalışıyorlar. Bunlar Müslümanların arasına soktukları ajan ve provakatörlerle istedikleri amaçlara da ulaşmışlardır.

Lâkin kimseyi bu sonuç memnun etmesin. Satın alınanlar da dâhil, dejenerasyon herkesi enkaz altında helâk edecektir.

Türkiye'de herşey insanların beyinlerini ve vicdanlarını köreltmeye endekslenmiştir.

Bilhassa kadınlar korkunç bir dejenarasyondan geçmektedirler. Sokakları geçilmez, caddeleri yürünmez, meydanları bakılmaz hâle getirmişlerdir. Çıplaklık tahammül sınırlarını zorlamaktadır. Belli olmayan uzuv kalmamıştır. Çıplaklık aileyi çökertmektedir. Utanma hissi tükenmiştir.

Karşı cinsin göz zevkini tatmin için edeb sınırları kalkmıştır. Kurt-kuzu birbirine karışmıştır.

Allah (c.c.) bütün güzellikleri bir tek kadında toplamamıştır. Kiminin bu uzvu kiminin şu uzvu güzeldir. Kendi eşinde göremediği bir güzelliği sokakta gören erkek eşine karşı agrasif davranışlar sergileyebilmektedir. Sırf bu sebepten dolayı yüzlerce yuva dağılmakta binlerce evlât yetim, fakir, fukara ve gureba durumuna düşmektedir.

Hele bir de şu başörtüsü gafını işleyenler yok mu, bedenlerine "giydi"kleri daracık esvaplarla giyinik çıplaklar durumuna düşmekte; Rasûl-ü Kibriya'nın lânet bedduasına muhatap hâle gelmektedirler. Rasûlüllah'ın bedduasına muhattap duruma düşen kadın analık vasfından soyunan kadındır. Peygamberimiz bunlar için "cennet değil, cennetin konusunu bile duyamayacaklardır" haberini veriyor.

Bu gidişat kıyamet alâmetidir. Yakında musibetler peşpeşe geleceğe benziyor. Nuh, Hûd, Semud ve Âd kavimleri böyle helâk olmuşlardır.

Herkes aklını başına alsın. Azab-ı İlâhinin kapısını aralamasın.