Diyanet İşleri Başkanımıza açık mektup
Sayın Başkanım Prof.Dr. Mehmet Görmez beyefendi!
Öncelikle zât-ı âlinizin ve şahsınızda âlem-i İslâm'ın Ramazan ayını kutluyorum. Zulüm altında bulunan kardeşlerimin bir an evvel zalimlerin tasallutundan kurtulmaları için Rabb'imin yardımını talep ediyorum.
Sayın Başkanım!
Bir aylık zaman içinde sizinle ilgili ikinci yazımı yazmış oluyorum. İnşaallah maksadı aşan kelâmda bulunmamışımdır. Üzecek bir tavrım oldu ise özür dilerim.
Bu yıl ilk defa Diyanet İşleri Başkanlığımız Ramazan ayında kılınan teravih namazlarının jet hızıyla kılınmaması, aksi hareket edenlerin müftülüklerce haklarında soruşturma açılması tamim edildi. Bu tavır, Müslümanların genelinde müsbet ve duâ ile değerlendirildi.
Başkanım, ne yazık ki, geride bıraktığımız 15 günlük zaman dilimi içinde bu tamiminiz Türkiye'de geneli itibariyle uygulanmadı. Bir teravih yarışıdır eskisi gibi devam ediyor. İki haftalık zaman diliminde 7 vilayet dolaştım, maalesef teravih namazlarımı ya yarıda kesip camiyi terk etmek zorunda kaldım ya da döndüğümde teravih namazımı iade ettim.
Bir caminin imamına, ilgili tamimden haberdar olup olmadığını sordum. "Müftü bey toplantıda okudu. Herkes bildiği gibi yapıyor", dedi. "Ben de cemaat böyle istiyor diye eskisi gibi kıldırıyorum. Geçen yıl bir akşam teravihi tadil-i erkân üzere kıldırdım. Cami dernek başkanı çok kızdı. "Kendine yer bul" diye beni tehdit etti. Adamın arkası çok kuvvetli; ne yapayım ben de onun istediği gibi kıldırıyorum" diye açıklamada bulundu.
Başkanım!
Size ve Müftülerimize hürmet ediyorum. Lâkin çok azı müstesna emriniz genelde dikkate alınmadı ve hâlâ alınmıyor. Camilerin çok azı müstesna eski yıllar gibi bir teravih yarışıyla Ramazan ayı çarçur ediliyor. Lütfen emirlerinizin uygulanıp uygulanmadığını takip ediniz. Namazlarımıza sahip çıkınız. Mahşerdeki hesaplaşma gününde kim, nasıl böylesi uygulamanın hesabını vereceğini herkesin hesap etmesi lâzım.
Biliyorum, birçok beyzâde bana kızacaklar. Şunu bilsinler ki, dost ilerideki tehlikeyi oraya varmadan haber verendir. Ben, Allah'tan korkuyorum; herkese Allah'ın azabından korkmayı hatırlatıyorum.
Bu vesile ile, İstanbul'da olduğum günlerde teravih namazı kıldığım Fatih Camii, Şehzadebaşı Camii ve Dülgerzade Camii görevlilerini tadil-i erkân üzere namaz kıldırdıklarından dolayı dua ve teşekkür ediyorum.
Salı günü akşamı Fatih Camii'nde idim. Arzu ettim ki, şu namaz altı ay kesilmeden kılınsa da biz de bu namazda olsak. Görevlilere tekrar duâ ediyorum. Bütün camilerimizde namazlarımız böyle kılınsa ne kaybederiz? Kaybetmek ne kelime, Allah'ın rızasını kazanırız.
Maksadı aşan bir tavrımız oldu ise affımı diliyorum.
Başkanım hürmet ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.