Kılıçdaroğlu ve arkadaşları BDP genel merkezine yürüdü
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygünün PKKlı teröristler tarafından Tunceli kırsalında kaçırılması CHPde tüm taşları yerinden oynattı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan parti meclisinden çok sert bir yaptırım kararı çıktı. Kararın hedefinde PKKnın Meclisteki siyasi uzantısı BDP vardı. Kılıçdaroğlu, Adında barış ve demokrasi olan bu parti, ne yazık ki bu iki kavramdan da hiç nasibini alamamıştır. Genel başkanları Nurettin Demirtaşa sormak isterim, dağdaki eşkıyanın Mecliste temsilcisi olmayı nasıl içinize sindiriyorsunuz? Resmen dağa adam kaldırıyorsunuz, buna da Sayın Aygün, bu partimizin kararıdır, lütfen zorluk çıkarmayınız diye bir de resmiyet kazandırıyorsunuz. Bu hangi partidir Sayın Demirtaş? Barış ve Demokrasi Partisi midir? Ne zamandan beri eşkıyalık, dağa adam kaldırma, barış kelimesi ile anılmaktadır?
Sonra CHPnin tüm milletvekillerini alarak genel merkezden ayrılan Kemal Kılıçdaroğlu, meydanda toplanan binlerce CHPli ile beraber mozeleye çelenek konulmasından sonra Anıtkabire yürüdü. BDPyi Atatürke şikayet eden Kılıçdaroğlu özel deftere şunları yazdı:
- Sayın Atam, Meclisinde dağdaki eşkıyaların moral deposu ve manevi destekçisi bir parti zuhur etti. Dün milletin oyları ile seçilen Dersim milletvekilimizi dağa kaldırdılar. Üstelik bir de timsah gözyaşları döküyorlar. Dersim milletvekilimiz Sayın Hüseyin Aygünün uğradığı bu zulmü size şikayet ediyoruz. Huzurunuza geldik, yardımınızı bekliyoruz.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri sayıları gittikçe artan ve on binlere ulaşan mahşeri bir kalabalıkla BDP genel merkezine yürüdüler. Yollardaki katılmalarla kalabalık beklenmeyen bir sayıya ulaştı. Çıkabilecek vahim olaylara karşı BDP genel merkezi asker ve polis kordonuna alınmıştı. Kılıçdaroğlu, kendilerini 500 metre ötede durdurmak isteyen Ankara İl Emniyet Müdürüne sadece siyah bir çelenk bırakacaklarını söyledi. Emniyet Müdürü; Sayın Kılıçdaroğlu ne olur, bu sözünüze sadık kalınız, aksi takdirde çıkacak olayların sorumluluğu size ait olur uyarısında bulundu. Bu sözler üzerine Kılıçdaroğlu; Sizi anlıyorum, siyah çelengi ben tek başıma BDP genel merkezine bırakacağım diyerek yürüdü.
Bu sırada Türkiyenin tüm televizyon kanalları olayı naklen yayınlıyordu. Kılıçdaroğlu coşkun bir tezahürat altında dev siyah çelengi BDPnin kapısına bıraktı. Bu sırada BDP genel merkezinde tam bir sessizlik hakimdi. Kılıçdaroğlu ve milletvekili arkadaşları bu eylemi genelleştirirken 81 il ve 800 ilçede de CHP örgütleri tarafından BDP teşkilatlarına siyah çelenk bırakılıyor ve bu protestoyu gerçekleştiren CHPli parti yöneticileri ve partilier vakur bir şekilde dağılıyorlardı.
Bu sessiz protesto tüm dünya televizyonlarında ve basınında geniş yer bulacak ve bir kaç saat sonra Anadolu Ajansı tüm abonelerine şu haberi geçecekti:
CHP Dersim milletvekili Hüseyin Aygün, kaçırıldığı PKK tarafından Ovacık kırsalında serbest bırakılmıştır.
***
Böylesine bir protestoyu yapacak teşkilat ve yürek CHPde var mı? Haşaa... Ne gezer? Baksanıza milletvekilini kaçıran BDPye söz geçiremeyip, AK Partiye ve hükümete kabadayılık yapıyor. Yahu, hiç mi idrakiniz yok, bu kadar mı pusulanızı şaşırdınız? CHPli dostlarıma üzülüyorum. Yazık onlara be, size katlanmak zorundalar mı? Sizinle dalga geçmekten ben yoruldum, siz bana malzeme vermekten utanmadınız. Bu gidişle ben de aklımı kaçıracağım.