Yener Dönmez

Yener Dönmez

CHP’nin Dağlıcası

CHP’nin Dağlıcası

Dağlıca baskınında 8 er kaçırılmış, günlerce dağda kalmış ve silahların gölgesinde yaptırılan “bize çok iyi davranıyorlar, PKK da barış istiyor” açıklamaları PKK’nın yayın organı Roj TV’de günler boyu yayınlanmıştı.

Erler, BDP’li Milletvekillerinin şova dönüştürdüğü bir törenle serbest bırakılıp Türkiye’ye getirildiklerinde yargılandılar.

Silah gölgesinde olsa bile PKK propagandasına hizmet eden bu lafları nedeniyle hapis cezası aldılar.

Çünkü asker hiçbir şartta terör örgütü propagandasına alet olamazdı, canı pahasına olsa bile.

CHP’li Hüseyin Aygün’ün serbest bırakıldıktan sonra söylediklerini izledim. Söylediği sözler, baştan aşağı PKK propagandası, PKK’nın aklanması, Fehman Hüseyin’in imajının tazelenmesi, melek gibi gösterilmesi, PKK’lı teröristlerin barış güvercinleri, dağlardaki aslanlar, özgürlük savaşçıları olarak sunulmasından ibaretti.

Bu CHP’nin Dağlıcasıdır.

O erler karşılarında silahlı PKK’lılar olduğu durumda söylemişlerdi bu lafları. Aygün ise serbest, karısına sarılırken yapıyordu bu propagandayı.

Sen, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir milletvekilisin.

10 bin lira maaş alıyor, devletin her türlü imkanından ve dokunulmazlığından istifade ediyorsun.

PKK seni kaçırmış, kendini bırak, bir milletvekilinin silah zoruyla kaçırılmış olmasına demokrasi adına üç beş kelam tepki vermen gerekiyordu.

Terörist bir örgütün teröristçe faaliyetine tepki göstermeyip, bir de propagandalarını yapıyorsun.

KCK operasyonlarında yargı kararıyla yapılan gözaltıları yerden yere vururken, teröristin silah zoruyla dağda iki gün adam tutmasına, sözde gözaltı yapmasına övgü düzmendeki motivasyon nedir?

Normal bir vatandaşın başına bu tip olay geldiğinde, hızla askere polise savcıya bilgi verir ve bu yasadışı silahlı eylemi yapanların yakalanması için zaman kaybedilmemesini sağlar.

Aygün beyefendi, kendisini kaçıranların yakalanmasını sağlayacak hiçbir bilgi paylaşmadığı gibi “Perşembe savcıya gideceğim, gitmezsem ayıp olur” gibi küstah bir dil kullanıyor.

Silahlı olarak kaçırılması eylemini “tutsaklık” olarak niteliyor.

Fıratnews’in, Roj TV’nin, PKK’nın jargonudur “tutsak” kelimesi.

Yazıklar olsun sana...

Kemal Kılıçdaroğlu da grup toplantısında baştan sona AK Parti’yi eleştiriyor.

Türkiye’yi bilmeyen birine dinletseniz Aygün’ü dağa AK Parti’nin kaldırdığını zanneder.
Devlet Bahçeli, Aygün’ün sözlerini “CHP’nin bundan sonra nasıl bir politika izleyeceğinin kanıtı” olarak yorumlamış.

Yerden göğe kadar haklı.

Aygün’ün zihniyetini kustuğu laflarıyla Kılıçdaroğlu’nun farkı yok çünkü.

SSK Genel Müdürü’yken kuruma doldurduğu PKK ve DHKP-C’lilerle ilgili soruşturmada Kılıçdaroğlu, kendisini “bu insanları dışlamak yanlış olur” mantığıyla savunmuştu.

Alacağı elemanlarda terör suçundan yatıp çıkmışları özellikle seçmesini bu sözler elbette ki izah etmezdi.

Ama şimdi Kılıçdaroğlu’nun vekilini kaçıran PKK’yı neden eleştirmediğini anlamamıza yarıyor.

CHP’nin yolu artık bu...

Aygün olayı CHP’yi terör mağduru haline getirememiştir.

Aksine CHP’nin PKK’yla yolunu açık etmiştir.

Seçim döneminde Kılıçdaroğlu’nun Hakkari’de miting yapabilmek için örgütle yaptığı beş maddelik sözleşmeyi hatırlıyorum..

Not: Cengiz Çandar, Akit gazetesini dava edeceğini açıklamış.

Hayırlı gelişme. Savcının önüne “görüldü” damgalı Şemdin Sakık’ın mektubunu koyalım da bizi Şemdin Sakık’ın ifadelerine ekleme yapan Andıççılara benzetmesindeki yalan ortaya çıksın.

Hoş, “PKK silah bıraksın olmaz. Ben PKK’nın yerinde olsam silah bırakmam” diyecek kadar ileri giden Cengiz efendinin, Şemdin Sakık’ın PKK’nın propagandasını yapma suçlamasına nasıl bir cevap vereceğini de merak etmiyor değilim.

Bakalım taklayı nasıl atacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Yener Dönmez Arşivi