- Lütfü Bey; Suriye’deki diktatörlük yıkılmamak için katliamlarına devam ediyor. Bu arada Suriye yüzünden Türkiye ile İran’ın arası giderek daha da açılmakta. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Malumunuz Suriye’de Nusayri denilen Alevi
azınlık Sünni çoğunluğu yönetiyor. Suriye’deki
diktatörlük Alevi azınlığa dayanıyor. Zaten Suriye’deki
diktatör, azınlıkta olduğunu bildiği için
özgür seçim istemiyor. Zorla işbaşında kalmak
istiyor. Ancak azınlığın çoğunluğu zorla yönetmek
istemesinin sadece Suriye’ye özgü olmadığını da
belirtmek gerekiyor. Mesela Bahreyn’de de Sünni
azınlık Şii çoğunluğu yönetiyor. Bahreyn’deki diktatörlük
de Sünni azınlığa dayanıyor. Peki Suriye’deki
diktatörlüğe karşı olanlar, niye Bahreyn’deki
diktatörlüğe itiraz etmiyor? Niye Bahreyn’deki
diktatörlüğü yıkmak için harekete geçmiyor?
Aksine Bahreyn’deki diktatörlüğün yıkılmaması
için, örneğin Suudi Arabistan gibi devletler
ne mümkünse yapıyor. Suudi Arabistan gibi
devletler, Bahreyn’de diktatörlüğe karşı çıkan
muhalefeti ezmesi için bu ülkeye asker gönderiyor.
Bu da Müslüman ülkeler arasındaki mezhepçiliğin
vardığı boyutları bize gösteriyor. Nasıl ki
İran mezhep olarak yakın bulduğu Suriye diktatörünü
destekliyorsa, Suudi Arabistan gibi ülkeler de
aynı mezhepten oldukları Bahreyn’deki diktatörü
destekliyor. Oysa Müslüman aleminin öncelikle
şunu kavraması gerekiyor. Şiicilik, Alevicilik yapan
Sünniciliği, Sünnicilik yapan Şiiciliği, Aleviciliği kışkırtır.
Böyle yapanlar Türkçülük yapıp Kürtçülüğü,
Kürtçülük yapıp Türkçülüğü kışkırtanlardan farksızdır.
Sonuçta mezhepçilik yapan da ırkçılık
yapan da insanları birbirine boğazlatır. Bu da en
çok mezhepçiliği, ırkçılığı körükleyerek Müslüman
alemini birbirine düşürüp boğazlatmak isteyen
emperyalizmin işine gelir. Emperyalizmin “böl
yönet” taktiği bilinmektedir. İşte emperyalizm şimdi
de Türkiye ile İran’ı birbirine düşürüp boğazlatmak
istiyor. Bu durumda Müslümanlara acilen şu
uyarının yapılması gerekiyor: Müslüman bu oyuna
gelme, kendine gel!

KARNI AÇ OLANLAR, SİLAHLARA AÇ GİBİ!

- Geçenlerde açıklanan dünya silah satışları
raporuna göre, ABD son iki yılda silah satışlarını
üç misli arttırmış. Dünyada satılan silahların
dörtte üçü ABD tarafından satılmaktaymış.
ABD bu silahların çoğunu da Müslüman ülkelere,
Arap ülkelerine satmaktaymış. Bunu
nasıl yorumluyorsunuz?

- Son iki yılda Müslüman ülkelerde iç savaşlar
çıktığı, bunun yanı sıra Müslüman ülkeler arasında
da savaş tamtamlarının çaldığı biliniyor. Müslümanların
birbirlerine karşı silahlandığı görülüyor.
Bu raporda gösteriyor ki, Müslümanlar birbirlerine
karşı silahlandıkça, savaştıkça ABD para kazanıyor.
Müslümanları birbirine karşı silahlandırmak,
savaştırmak için de ABD her türlü şeytanlığı yapıyor.
Ama önemli olan Müslümanlar buna karşı ne
yapıyor? Mesela “İslamcı” denilen bazı televizyon
kanalları gibi medya organları öyle yayınlar yapıyorlar
ki, Türkiye’yi İran’la savaştırmak isteyen
ABD’nin ekmeğine yağ sürüyorlar. Türkiye halkını
İran’a karşı kışkırtıyorlar. İki Müslüman ülkeyi, iki
Müslüman halkı birbirine düşman hale getirmek
istiyorlar. Hadi ABD’nin, emperyalizmin işbirlikçisi
holding medyasının bunu yapması normal diyelim.
Peki “İslamcı” denilen bazı medya organlarının
bunu yapmasına ne diyelim? Yeri gelmişken
geçmişte ABD’nin kışkırtması sonucu meydana
gelen Irak-İran savaşından söz edelim. ABD’nin
kışkırtması sonucu Irak’ın İran’a saldırmasıyla
başlayan savaşın sonucunda kim kârlı çıktı? Her
iki Müslüman ülkeye de silah satan ABD kârlı çıktı.
Bu savaşta Sünni Saddam’ın yönettiği Irak da,
Şii Humeyni’nin yönettiği İran da çok büyük zarara
uğradı. İki Müslüman ülkeyi yıkıma uğratan, bir
milyon Müslümanın ölümüne neden olan bu
savaştan ders alınmayacak mı? ABD Müslüman
ülkeleri, Müslüman halkları mezhepçiliği, ırkçılığı
körükleyip savaştırıyor; sonra da onlara silah
satıp bu işten kârlı çıkıyor. Oysa Birleşmiş Milletler’in
dünya gıda programının geçenlerde yaptığı
açıklamaya göre, dünyada her gün 4 bin insan
açlıktan ölüyor. 1 milyara yakın aç insan ölümle
pençeleşiyor. Bu insanların yüzde 98’i de Müslüman
ülkelerin bulunduğu Afrika ve Asya’da yaşıyor.
Maalesef Müslüman ülkeler bu acıklı tablodan
ders almıyor; birbirlerini öldürmek için hâlâ
ABD’den silah alıyor. Karnı aç olanlar, silahlara aç
gibi davranıyor!