Kosova artık tam bağımsız bir ülke oldu
Bir cumhuriyet, bağlı olduğu ülkeden tek taraflı olarak ayrılma kararı alıp bağımsızlık ilan etmiş olsa bile, o ülkedeki kurumlar hâlâ uluslararası güçler tarafından idare ediliyor ve güvenliği o güçler tarafından sağlanıyor olsa bile, bağımsızlığı belli ülkeler tarafından tanınsa da, o ülke tam bağımsız kabul edilmemektedir.
Kosova bu ülkelerden biridir. Kosova, tek yanlı olarak Sırbistandan bağımsızlığını ilan ettiği 2008den bu yana, 23 AB ülkesiyle ABD ve Türkiyeden oluşan bir grubun yönetimi altındaydı ve tam bağımsız değildi.
Osmanlının Balkanlardan çekilmesi sonrasında, Sırp işgalindeki Kosovada Kosova Arnavutları işgale karşı direniş hareketi başlatmışlardı. Kosova 1999 yılında NATO tarafından yapılan Kosova Operasyonu sonrasında Sırbistandan ayrı özerklik kazandı.
1999 ile 2008 yılları arasında Birleşmiş Milletler idaresinde bir bölge olan Kosova 17 Şubat 2008 tarihinde tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Kosovada bağımsızlık ilanının ardından, denetim, Milletlerden Avrupa Birliğine geçti. Kosova ile Sırbistan arasındaki özerk bölge sınırı, devlet sınırı oldu.
Kosovayı yöneten Batılı güçler, ülke üzerindeki uluslararası idarenin son bulduğunu açıkladı ve Kosova artık tam bağımsız bir ülke oldu. Böylece Birleşmiş Milletlerin de 1999 yılından bu yana Kosovada üstlendiği yönetim sona ermiş oldu.
Yaklaşık 4,5 yıl önce bağımsızlığını ilan eden Kosovanın egemenlik hakları üzerindeki kısıtlamalar, Uluslararası Yönlendirme Grubunun son kez toplanmasıyla kaldırıldı.
BM, 1999dan beri üstlendiği görevi sonlandırması sonucu Kosovadan çekilirken Kosovadaki Avrupa Birliği temsilciliği, bundan sonra Uluslararası Sivil Temsilcilik adı altında hizmet vereceğini açıkladı.
Bu arada tam bağımsız Kosovanın 120 kişilik parlamentosu, AB hukuk misyonu EULEXin görev süresini 2014 yılına kadar iki sene daha uzatan uluslararası bir belgeyi onayladı. Daha önce BM kararıyla uzatılan görev süresinin bu sefer Kosova parlamentosu tarafından uzatılması tam bağımsızlığın kabulü anlamına gelmektedir.
Tanımayanlar ve engellemeye çalışanlara rağmen Kosova halkı resmi olarak tam bağımsız döneme geçişini kutluyor.
ABNİN KOSOVA AÇMAZI
Rusya, Gürcistan ve Çin ise tanımaya yanaşmıyor olsalar da, Sırbistanın tüm engellemelerine rağmen dünya üzerinde Kosovanın bağımsızlığını tanıyan ülke sayısı 86 oldu. Dinsel, mezhepsel ve siyasi dengeler bakımından Kosovayı tanımama konusunda direnen ülkelerin bu tavrının, bir anlamda anlaşılır tarafı vardır.
Aralarında Almanyanın da bulunduğu üye ülkelerin büyük çoğunluğu kısa bir süre içinde Kosovanın bağımsızlığını tanıdı. Ancak, AB üyelerinden Yunanistan, Romanya, Slovakya, İspanya ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi Kosovanın bağımsızlığını tanımama kararlarında ısrarcılığını sürdürüyor.
Netice olarak; Avrupa Birliği hâlâ Kosovayı tam bağımsız bir ülke olarak tanıma konusunda ikilem içindedir. Bu durum; AB içinde fikir birliğinin yanında ortak politik tavır geliştiremediğinin en bariz göstergesidir.
AByi ikilemde bırakan Kosovayı tanıyan ve tanımamada direnenlerin fikir ayrılıklarının yanında Uluslararası Toplumun ABye Kosovada yüklediği sorumluluklardır. Kosovada Avrupa Birliği ülkelerinden 1900 polis ve yargı mensubu görev yapacak. AB içinde Kosovanın tam bağımsızlığının hâlâ tartışılıyor olmasının yanında bir belirsizlik söz konusudur.
Kendi içinde birliği sağlayamamış bir ABnin, Uluslararası Toplum adına üstlendiği sorumlulukları yerine getiremediği ve de getiremeyeceği açıkça görülmüştür. ABnin, Avrupanın ortasında bir inisiyatif gösterememesi, dünya barışı ve uluslararası sorunlarda görevler üstlenme gücünün olmadığı anlamına gelmektedir.
Mezhepsel yaklaşımlar içinde Kosovanın bağımsızlığını tanımayan ülkelerden biri olan Kıbrıs Rum Kesiminin, AB Konseyi dönem başkanı oluşu Kosovanın tam bağımsız olma sürecini engelleyememiş ancak geciktirmek suretiyle AByi sıkıntıya sokmuştur.
İşin doğrusu şu;
Sırbistan yanlısı AB üyesi beş ülke ABnin Kosova konusunda etkin olmasını ve daha aktif sorumluluklar üstlenmesini engellemektedirler. AB, Hıristiyan bağnazlığı içinde üye kabulüne son vererek farklı kültür ve inanç kesimlerini de içine alarak uluslararası bir güç olmalıdır. Aksi halde içine kapanmış ve kendi içinde birliği sağlayamayan bir Hıristiyan kulübü olmaktan öte geçemeyecektir.
SIRBİSTANIN İŞGALCİ ALGISI DEĞİŞMEDİ
Sırbistan, Kosovanın tam bağımsız olduğu açıklamasını, anlamsız diye niteledi. Sırbistan, Kosovanın ülkeden ayrılmış olmasını tanımıyor ve bölgeyi hâlâ Sırbistanın bir parçası olarak görüyor. Sırbistanın bu tavrı dünya başkentleri ve Uluslararası Toplum tarafından değişmeyen işgalci algı olarak değerlendiriliyor.
Bazı AB ülkeleri ile ABD ve Türkiyenin de bulunduğu 25 ülkenin temsilcilerinden oluşan Uluslararası Yönlendirme Grubunun Viyanada yapılan son toplantısında Kosovanın bağımsızlığı resmen ilan edildi.
Kosovanın ilan ettiği bağımsızlığı bir türlü içine sindiremeyen Sırbistanın tüm aleyhteki girişimlerine rağmen Kosovanın statüsünün 4.5 yıllık bir süreçten sonra gözetimli bağımsızlıktan tam bağımsızlığa dönüşmesi büyük bir başarı olarak kaydediliyor. Uluslararası Toplum nezdinde Kosovanın tam bağımsızlığını engelleyemeyen Sırbistan şimdi Kosova içindeki %8 oranındaki Sırp nüfusu kullanarak kışkırtmaktadır.
Sırbistanın tekrar bir işgal hareketine kalkışmaması ve ülkenin tam bağımsızlığının güvence altına alınabilmesi için, Kosovadaki hukuk misyonu EULEX ile NATO Kosova Gücü (KFOR)nün ülkedeki varlığı devam edecek.
Sırada NATO ve AB üyelikleri var
Kosovanın en büyük hedefi Sırp işgalinden korunmak için NATO ile Avrupa Birliğine üye olmaktır. Tam bağımsızlık Kosova açısından bir uluslararası başarıdır ve uluslararası topluluğun Kosova halkına saygı gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bizler de dost ve kardeş ülke Kosovanın tam bağımsızlığına kavuşmasını kutluyoruz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.