Özürlü değil, engelli...
Muhterem Müslümanlar!
Dünyanın dört bir yanında pek çok engelli yaşıyor. Bunların sayısı da hayli kabarık. Dünyada 500 milyon, ülkemizde de 8,5 milyon engelli olduğu ifade ediliyor. Ülkemiz nüfusunun yüzde 12'sinin engelli olduğu da biliniyor.
İstatistikî bilgilerden, dünyada her 10 çocuktan birisinin, dünyaya gözlerini engelli olarak açtığını öğreniyoruz.
Ülkemizde 8,5 milyon engelliyle herhangi bir şekilde ilgilenmek durumunda bulunan 20 milyon civarında insanımız var. Cemiyetimizin önemli bir bölümünü meydana getiren engelli ve onlara bakan insanlara karşı vazifelerimiz, onlara ulaştırılması gereken hizmetler üzerinde duracağız. Bu vesile ile engellilerin, Allah'ın yaratması olarak, O'nun hikmet ve adaletine temas eden yönlere de dikkat çekeceğiz.
Engellilik nedir? Bu, kişinin hayatını yüzde 40 oranında tesiri altına alan bir rahatsızlığın, 6 aydan fazla veya ömür boyunca devam etmesidir.
Engelli insanlarımıza, dini ve mânevi bir moral desteği sağlamak hepimizin görevidir. Bu sebeple, olaya din ve inançlarımız temeline dayalı olarak bakma gayreti içinde olmamız gerekiyor.
Muhterem Müslümanlar!
Engelliler konusu Kur'ân-ı Kerim'de 3 kategoride ele alınır.
Birinci grup âyetler, engelliliği eksiklik kabul edilmemesi gereken insani bir durum olarak ele alır. Bu grubun örneğini Abese suresinin başındaki ayetler teşkil eder.
İkinci grup ayetler: Cihad, hicret, ibâdet gibi dini tekliflerden muaf tutulmayı ifade eder. Bu gruptaki ayetlerden birisinde: "Âmâ, topal ve hastanın savaşa katılmasında" sorumluluğu olmadığı ifade edilir. (Fetih suresi ayet: 17)
Üçüncü grup ayetler: Konu ile ilgili olarak miktarı en fazla olan ayetler bu gruba dahildir. Bu âyetler grubu, engelliliği mecâzî anlamda, sahibini de kötüleyerek anlatır. 14 ayrı âyette de yine, mecazi anlamda sağırlıktan söz edilmektedir.
Muhterem Müslümanlar!
Bundan 15 asır önce engellilere toplumun nasıl davranması gerektiğini Allah-u Teâlâ Abese suresinde âmâ bir zatla Hz. Peygamber arasında geçen hadiseyi anlatmak suretiyle ortaya koymuştur.
İslâm dini engelli insanlara yaşamlarının tamamında her türlü kolaylığı sağlamıştır. Peygamber Efendimize gelen bir kişi:
* Ben görme engelliyim, namaz için mescide gelmesem olur mu? dediğinde Efendimiz ona:
* Ezanı duyuyor musun? diye sordu.
* Duyuyorum, cevabını alınca:
* O zaman senin için namaza/mescide gitmene mâni bulamıyorum, buyurdu. Buradan da anlaşılıyor ki, İslâm, engellileri sosyal hayatın içine davet ediyor.
Engellilerin topluma ihtiyacı olduğu kadar toplumun da engellilere ihtiyacı vardır.
Peygamber Efendimiz, görme engelliye yol göstermeyi, sağır ve dilsize lâf anlatmayı sadaka olarak beyan etmiş, yardımcı olmayı teşvik etmiştir.
Engellilik yaratıcı kudret açısından insan lehine bir durumdur. Tüm insanlar Allah'a kul olmanın muhatabıdır. Sâdece zihinsel engelliler dini yükümlülüklerden muaf tutulmuştur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.