CHPnin ruhu yok; ruhsuz parti cesettir!
- Lütfü Bey; Başbakan Erdoğan geçtiğimiz Pazar günü yapılan kongrede AK Parti’ye 2023’e ve hatta 2071’e kadar iktidarda kalma hedefi verdi. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Karşısında bu ana muhalefet oldukça, AKP 2071’e kadar da ve hatta 3071’e kadar da iktidarda kalabilir! Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki ana muhalefet partisi CHP, AKP’ye alternatif olabilecek bir parti değildir. Sonuçta AKP merkez sağ bir partidir. Adnan Menderes’in DP’si, Süleyman Demirel’in AP’si, Turgut Özal’ın ANAP’ı gibi merkez sağ bir partidir. Nitekim Tayyip Erdoğan da Adnan Menderes’in, Turgut Özal’ın siyasi çizgisine sahipleniyor. Zaten bugünün AKP’sinin dünün DP’sinin, AP’sinin, ANAP’ının ruhunu taşıdığı görülüyor. Peki Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin siyasi çizgisi nedir; taşıdığı ruh nedir? Mustafa Kemal’inki desen, değildir. Bülent Ecevit’inki desen, değildir. Bakın 1970’lerde Bülent Ecevit liderliğindeki CHP yüzde 42’lere varan oy almayı, birinci parti olmayı, iktidara gelmeyi başardı. Ama bunu nasıl başardı? Öncelikle iktidardaki merkez sağ parti AP’ye alternatif olacak farklı bir program, farklı bir söylemle halkın huzuruna çıktı. “Bu düzen değişmeli; onun yerine ne ezilenin ne ezenin olmadığı insanca, hakça bir düzen gelmeli” diyerek kapitalistlerin sömürüsüne karşı çıktı. “Toprak işleyenin, su kullananın” diyerek toprak ağalarının sömürüsüne karşı çıktı. Haşhaş ekmemesi için Türkiye’yi açıkça tehdit eden ABD’ye “Ne ekip ne ekmeyeceğimize Türkiye halkı karar verir” diyerek ABD’ye karşı çıktı. Peki Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin böyle bir söylemi, böyle bir tavrı var mı? İktidardaki merkez sağ parti AKP’ye alternatif olacak farklı bir programı var mı? Toplumu sarıp sarmalayacak, dağa taşa “Umudumuz CHP” diye yazdıracak 1970’lerdeki gibi bir ruhu var mı? Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin ruhu yok. Onun içindir ki iktidar olma şansı yok. Evet, Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP ruhsuz bir partidir. Ruhsuz parti ise cesettir!
YÜZLERCE PAŞA, SUBAY BİR DENİZ GEZMİŞ ETMEDİ!
- Yakın zamana kadar ordudan fazla orduculuk yapan Cumhuriyet gazetesi gibi Kemalist gazeteler, bugün ordu düşmanı kesildi. Nitekim daha önce darbe yapmayan paşaları köpeğe benzeten Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun, şimdi de Balyoz, Ergenekon davalarında darbeye teşebbüsten yargılanan paşalara, “Döküldünüz, rezil ettiniz erkekliğin şanını. Birbirinizi sattınız, ispiyonladınız” gibi ağır cümlelerle saldırdı. Nasıl yorumluyorsunuz bunu?
- Kemalistler büyük bir hayal kırıklığı içindeler. AKP Hükümeti’ni devirip iktidardan uzaklaştırmayı başaramadığı için orduya ve özellikle onu yöneten paşalara böylesine ağır şekilde yüklenmekteler. Ancak Balyoz, Ergenekon davalarındaki tabloya bakılırsa, bu davalarda adı geçen paşalara, subaylara “Döküldünüz, rezil oldunuz, birbirinizi sattınız” demelerinde de haklılık payı var. Çünkü bu davalara adı karışan paşalar, subaylar, birbirlerini “Ben darbe teşebbüsünde bulunmadım, o bulundu sayın hakimler” dercesine suçladılar. Birbirlerini sattılar. Balyoz, Ergenekon davaları sürecinde görüldü ki, bu davalarda yargılanan paşalar, subaylar cesur davranmadılar; siyasi savunma yapamadılar. Bir teki bile “Ordunun 28 Şubat’ta Erbakan Hükümeti’ni devirmesinden birkaç yıl sonra, onun talebelerinin kurduğu AKP’nin tek başına iktidar olmasından fevkalade rahatsızdık. AKP Hükümeti’ni devirmek için planlar, hazırlıklar yaptık” demedi. Erbakan Hükümeti’ni deviren 28 Şubat darbesinin simgesi olan Batı Çalışma Grubu’nun Başkanı Çetin Doğan paşa bile, kendisini kurtarmak için darbelere karşı olduğu yalanını söyledi. Ortaya çıkan darbe günlüklerinde adı geçen paşalar bile, kendilerini kurtarmak için darbelere karşı oldukları yalanını söyledi. Paşaların hiçbiri 12 Mart, 12 Eylül darbe dönemlerinde mahkemelerin karşısına çıkartılan gençler gibi cesur davranmadı; siyasi savunma yapamadı. O gençler ki ağır işkencelerden geçirilip getirildikleri mahkemelerin önünde bile “Evet, biz bu sömürü, zulüm düzenini devirmek istedik; cezamız ölüm de olsa razıyız” diyerek düzenin hakimlerine meydan okumuşlardı. Deniz Gezmiş gibi gençler, ölüme mahkûm edilip idam sehpasına çıkartıldıklarında bile inançlarını haykırmışlardı. Balyoz, Ergenekon gibi davalarda yargılanan yüzlerce paşanın, subayın hiçbiri o gençlerdeki yürekliliği gösteremedi. Yüzlerce paşa, subay bir Deniz Gezmiş etmedi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.