Son zamanlarda erkeklerin bir bölümü ile kadınların bir bölümü arasında çok kullanılan bir tâbir var: "Bakımlı erkek". Bu tabii kadınlar gibi süslenen istenen baylar için yakıştırılan bir tanım. Eskiden erkekler mert, cesur, beyfendi, babacan tavırlarıyla beğenilir ve arzu edilirdi.

Herşeyi cinsellikle görmeye çalışan toplumun fertlerini de bu kafa yapısı ile şekillendiriyor.

Bakımlı erkek= erkeklerin kimyasallarla kadınlaşması tarzını zihinlere oturtulmaya çalışılıyor. Bunun tam tersi durum da bir vakıa; yani kimyasallar sebebiyle kadınların erkekleşmesi.

2009 yılının başlarında İngiltere'de bir vakıf internet sitesinde bir rapor yayınlandı. Bu rapora göre kimyasallar cinsiyet kargaşasına yolaçıyor. Şampuanlar, traş jeli, makyaj malzemeleri, sentetik kumaşlar ve diğer kimyasallar cinsiyetlerde karmaşaya sebep oluyor. Son yıllarda erkek bebeklerin azlığı kimyasallarla izah ediliyor dünyada erkekler azalıyor, kadınların sayısında artış var Endonezya'da bir erkeğe 19 kadın düşüyor. Dengeler altüst vaziyette. Aynı durum kuşlar ve balıklar için de söz konusu. Tamamının sebebi kimyasallar.

Bilim adamlarının yaptığı araştırmaları açıklamalarına göre hayatımıza giren kimyasallar:

• Hava ve su kirliliğine,

• Kansere,

• Davranış bozukluklarına,

• Kadınlarda düşüklere,

• Erkeklerde sperm sayısını düşmesine,

• Yine kadınlarda yumurtalama oranının ciddi miktarda azalmasına sebep olmaktadır. Bu kimyasallların bazılarını zikredecek olursak şunlar sıralayabiliriz:

• Şampuanlar,

• kozmetik ürünleri,

• deterjanlar,

• Sentetik halılar,

• Sentetik giyecekler,

• Su geçirmeyen kumaşlar,

• Leke tutmayan kumaşlar,

• bilgisayarlar,

• tvler,

• saç boyaları,

• ojeler,

• Allıklar-pulluklar

Bunların hepsi hayatımızı mahvediyor.

Yok mu bunların açtığı belaların etkisinden kurtulmanın çaresi? Elbette var.

Bütün kimyasalları hayatınızdan çıkarmak. Hiç olmazsa en alt seviyeye indirmek.

Yediklerimize isteklerimize dikkat etmek.

Çevre temizliği konusunda duyarlı olmak.

Bunları başarabilir miyiz? Deneyelim bakalım...