Onları hep uzaklardan duyardık. Zaman zaman çeşitli toplantılarda temsilcileri ile karşılaşır hasbihal eder, çetin şartlarda sürdürülen şanlı direnişlerinin hikayelerini dinlerdik. Uzaklarda da olsalar onlarla aynı inancı ve ruhu taşıdığımız için acılarını hep içimizde hissettik.


Bu günlerde onlar için hayırlı haberler alarak mutlu oluyoruz.

Öncelikle Moro’yu ve sonrasında da Morolu Müslümanlarının şanlı direniş serencamını dile getirelim ki, kimlerden ve nereden bahsettiğimiz anlaşılsın...

Moro, resmi adı ile Mindanao Adaları, Filipinler devletinin güneyinde yer almaktadır. Filipinler’in 80 milyonluk nüfusunun çoğunluğunu Katolikler oluşturmaktadır ancak, Filipinler’de 11 milyon Müslüman yaşamaktadır ve tamamı Sünni’dir.

Filipinler devlet politikasında Müslümanların varlığı resmen tanınmadığı için temsil hakkı verilmemekteydi. Moro Müslümanları kendilerini Filipinler’e ait olarak görmediklerini açıklayarak 1970’lerde bağımsızlık savaşını başlatmışlardı.

Morolu Müslümanları temsil eden çeşitli örgütler ile Filipin devlet güçleri arasında devam eden iç savaş 40 yıldır aralıksız devam ediyordu. Dünyanın en kanlı ve en uzun süren iç savaşlarından biri olarak tarihe gecen Moro Müslümanlarının direnişinde 85 bini Müslüman 35 bin Filipin askeri toplam 120 bin kişi hayatını kaybetti.

Barış görüşmeleri defalarca sonuçsuz kaldı. Nihayet, 15 yıldır Malezya’nın arabuluculuğunda süren görüşmelerin neticesinde Müslümanların çoğunlukta bulunduğu topraklarda yeni bir özerk bölge oluşturulmasını öngören anlaşma Başkent Manila’daki cumhurbaşkanlığı sarayında imzalandı.

Filipinler Cumhurbaşkanı Benigno Aquino ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) lideri Murat İbrahim’in el sıkışarak yaptıkları anlaşma, dünyanın çeşitli bölgelerdeki anlaşmazlıklara örnek teşkil edecektir.

TAM BAĞIMSIZLIKTAN TAM ÖZERKLİĞE

Aslında Filipinli Müslümanların en büyük arzusu tam bağımsızlıktı. Bu uğurda 40 yıldır işgalci olarak gördükleri Filipinler ordusuna karşı savaştılar. Ancak bu hedefe ulaşmanın imkansızlığı ve bekledikleri dış desteği alamamaları, onları özerkliğe mecbur etti.

Bu gün elde edilen haklar ve özgürlükler 1970 yılından beri çok büyük çileler ve zor şartlar altında yürütülen şanlı direnişin meyvesidir.

Anlaşma ön protokolünün imzalanmasından sonra Filipinli Müslümanlar anlaşmaya destek amacıyla hafta sonu Manila’da gece boyu süren gösteriler yaptı, silahlar son kez barış adına duyulan mutluluk için havaya ateşlendi.

Şu bir gerçek: Bu anlaşma ile arzulanan nihayi anlaşmaya henüz varılamadı. Savaşın durdurulması için tek başına bu anlaşma yeterli değildir. Çünkü Moro Müslümanları adına savaşan tüm örgütler bu anlaşmayı desteklemiyor.

Yine de, Savaşan cephelerin en büyüğü olan “Moro İslami Kurtuluş Cephesi” (MILF) ile ön anlaşma protokolünün imzalanması çok büyük bir başarı ve kapsamlı anlaşma için de önemli bir başlangıçtır.

Bu ön barış protokolü taraflar arasındaki görüşmeler sonrasında yılsonuna kadar “kapsamlı bir anlaşma”ya varmayı hedeflemektedirler. 2016 yılına kadar tam anlaşmaya varılması için diğer direniş grupları ile de görüşmeler sürdürülecektir.

Yapılan anlaşmayı sadece adı sık sık kaçırdığı batılı rehinelerle gündeme gelen Ebu Seyyaf Örgütü tanımadığını açıkladı. Bu örgüt Afganistan’dan Filipinler’e geri dönen savaşçılardan yani Morolu selefi gençlerden oluşuyor. Kendi küçük olmakla birlikte eylemleriyle gündem oluşturuyor olsa da tasvip edilmeyen eylemleriyle davaya büyük zararlar vermektedir. İnşallah bu anlaşma sonrası kendi aralarında bir çatışma başlamaz.

Bu konuda en büyük görev hiç şüphesiz Moro İslami Kurtuluş Cephesine ve onun lideri Murat İbrahim’e düşmektedir.

Anlaşmaya göre yeni özerk bölgeye, “moro” adından esinle Bangsamoro adı verilecek. Müslümanlar resmen tanınacak ve kendi özerk bölgelerinde kendi güvenliklerini kendileri sağlayacak. Bangsamoro özerk bölgesi Filipinler devleti nezdinde temsilci gönderecek. Özer bölge yerel hükümetini oluşturacak ve daha fazla siyasal ve ekonomik yetkiler verilecek. Asayişin sağlanması görevinin de aşamalı olarak Filipinler ordusundan yerel polise devredilmesini öngörüyor.

Anlaşıldığı gibi imzalanan özerklik anlaşması; akan kanı durduracağı gibi bağımsızlıktan sonra en kazançlı bir haktır.

MORO İSLAMİ KURTULUŞ CEPHESİ

Morolu Müslümanları özgürlüğe kavuşturmak için kurulan ilk direniş hareketi kısa adı MNLF olan “Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi”dir. Kuruluşundan bugüne kadar liderliğini Nur Misvari’nin yürüttüğü Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi, Filipinler Hükümeti ile yaptığı özerklik antlaşmasından sonra eski gücünü kaybetti. Moro’da şu an en güçlü direniş hareketi ise “Moro İslami Kurtuluş Cephesi”dir. Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) Selamettin Haşimi tarafından 1977 yılında Ezher Üniversitesi mezunu olan Selamattin Haşimi Moro ve Mindanao adalarında bağımsız bir İslam Devleti kurmak amacıyla kuruldu.

1997 yılından itibaren Filipinler Hükümeti ile görüşmeler gerçekleştiren Moro İslami Kurtuluş Cephesi’ne bağlı 1 milyona yakın aktif direnişçinin olduğu tahmin ediliyor.

Tam bağımsızlık elde edilmedi ancak Morolu Müslümanlar ideallerle beraber realitenin de farkında idiler. Eşit haklar, demokrasi ve özgürlük istiyoruz. ancak; kendi kimliklerinin tanınması ve devlet nezdinde resmi kabul bularak, ayrıca kendi inanç değerlerinde özgür olacakları bu anlaşma Morolu Müslümanları mutlu etmiştir.

Dileğimiz; bu anlaşmaların kalıcı bir barışa dönüşmesidir ve demokratik bir mücadele sonunda ise tam bağımsızlık elde etmeleridir. Çünkü tam bağımsızlık beynelmilel hukuka göre onların hakkıdır. Burada Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) kurucu lideri büyük mücahit Selamettin Haşimi’yi rahmetle anıyoruz.