Haset eden, ettiğinin etini yer
Muhterem Müslümanlar!
Allah (C.C.), Resûlü Hz. Muhammed (S.A.V.) aracılığıyla Müslümanlara haram kıldıklarını beyan etmiştir. Haramlar Müslümanlara yasaktır. Bu haramlardan biri de haset/kıskançlıktır.
Haset, kendinde olmayan bir şeye aşırı istek duyma, ona sahip olanların da ellerinden gitmesini isteme, karşısındakilere katlanamama duygusudur.
Hırs, kin ve öfke, kıskançlık hastalığı oluşturur. Bu hastalığa müptela olan, kendisinde olmayan bir şeyin karşısındakinden de gitmesini ister.
Muhterem Müslümanlar!
Hasetçi kimse kendisini yer bitirir, başkalarını da rahatsız eder.
Kıskançlık/hasetçilik sebepleri arasında adaletsizlik ve hırsızlıklar da etkili olmaktadır. Üstün olmak hırsı, menfaat kaygısı veya çatışması, dünyaya olması gerekenden fazla ilgi, haset duygusuna zemin hazırlar.
Haset, bir kalp hastalığıdır. Bu, büyük tehlikeler doğurur.
Haset, ahlâki kusurdur. Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz bunu şöyle beyan eder:
"Kıskandığı vakit, kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım (De!)" (Felâk suresi, ayet: 5)
Peygamberimiz Efendimiz, "imanla hasedin kulun kalbinde bir arada bulunamayacağını" haber vermiştir. (Nesai, Cihad: 8)
Bir hadis-i şerifin meali de şudur:
"Şüphesiz, ateşin odunu yakıp kül ettiği gibi haset de iyilikleri yer, bitirir" (Ebu Davud, Edeb: 44; İbn-i Mace, Zühd, 22)
Muhterem Müslümanlar!
Hasedin karşılığı gıpta etmektir. Gıpta, kişinin bir başkasının sahip olduğu iyilik ve güzelliklere nimet ve faziletlere kendisinin de sahip olmasını istemesidir.
Muhterem Müslümanlar!
Hepimiz bir takım şeylere sahip olabilirken birçok şeylerden de mahrum olabiliriz. Bunlar bizi rahatsız etmemeli. Sahip olamadığımız şeyler, başarmak duygumuzu kamçılamalıdır.
Kıskançlık boyut olarak ilerlediğinde felaketlere sebebiyet verir. Evlilik bağlarının kopması, normal giden hayatın tökezlemesi, verimliliklerin düşmesi kıskançlık hastalığının yıkıntılarıdır.
Bir tıp uzmanına göre kıskançlık/haset, doğuştan değil sonradan oluşan bir hastalıktır. Temelinde yetersizlik duygusu yatar. Davranış bozukluğuyla başlar. Depresyona kadar işi götürür. Stresli bir hayat, kıskançlık içinde olanların düştüğü bir badiredir.
Muhterem Müslümanlar!
Kıskançlık, kişilerin aşağılık kompleksine düştüklerinde geliştirdikleri bir savunma mekanizmasıdır. Herkes hayatının bir döneminde bu duyguları yaşayabilir. Önemli olan bunu anlayıp kendimizi kontrol altında tutabilmektir. Kıskançlığın tedavi yöntemi de buradan hareketle başlar ve gelişir. Dinimizi ölçü alanlar aşağılık duygusuna da, kıskançlık hastalığına da aman vermezler.
Bir kimse, hepimizin en azından ismini defalarca duyduğumuz zatlardan Hasan-ı Basrî hazretlerine, "Mü'min haset eder mi?" diye sordu.
Bu kişiye şu cevap verildi: "Yakup Peygamberin oğullarının Yusuf'a neler yaptıklarını unuttun mu? Fakat Mü'min kalbinde meydana gelen haset hastalığını, güzel muamele ile çıkarıp atarsan zarar etmez."
Ebu Derda (R.A.) de diyor ki:
"Ölümü hatırlamaktan geri kalmayan kimsede haset olmaz..." (İmam Gazali, Kimya-yı Saadet, Sf: 409, Çile Yay.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.