“Doğan’a Kıyak ve Dilsiz Şeytan” başlıklı yazımızda küçük yatırımcının hakkını gasp için kurulan “Büyük Tezgahı” tüm ayrıntıları ile deşifre etmiştik.


Operasyonun şifreleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunulan bir önergede gizliydi.

Kurulan tezgahın perde arkasını daha net aydınlatmak için önceki gün “O Önerge” önümüzde, CHP’li Aydın Ayaydın ise telefonumuzun diğer ucundaydı.

Aydın Bey’le aramızda önce şöyle bir diyalog geçti:

-Aydın Bey, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda SPK Taslağı’yla ilgili bir önerge verildi. Önerge kanun metninde geçen ‘gibi’ ifadesinin kaldırılmasını öngörüyor. Neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyuyorsunuz?

-Evet öyle bir önerge verildi. Teklif edenler ise AK Parti’li, MHP’li ve CHP’li bazı üyeler…

-Peki o üyelerin tümü önergeyi imzaladılar mı?

-Evet imzaladılar AK Parti’li, MHP’li ve CHP’li bazı arkadaşların imzası var…

-Yapmayın Aydın Bey… Şuan önerge önümüzde duruyor ve sadece Aydın Ayaydın imzası ile CHP’li üye Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun bir parafı var…

-Aaa öyle mi?..

-Öyle ya… Siz imzaladığınız önergeyi bilmiyor musunuz?

-Ben diğer arkadaşların da imzaladığını zannediyorum. (Allah’tan önerge elimizde. Bakın nasıl hatırladı. Y.D.) Kanundaki ‘gibi’ ifadesini çıkartarak muğlaklığı ortadan kaldırmak istedik. Komisyonda hükümet tarafıyla 140 küsur maddede uzlaştık. Ancak 20 maddede ihtilaf çıktı. Sonra onlarda da uzlaştık. Sizin bahsettiğiniz maddeye gelince uzlaşamadık. Ali Babacan SPK hukuk müşavirini çağırdı. SPK tarafı kanunun eski haliyle kalması gerektiği yönünde görüş belirtti. Komisyonda uzlaşma olmayınca iş Genel Kurul’a kaldı.

-Genel Kurul’da ısrarcı olacak mısınız?

-Israrcı olacağım tabi…

-Bu değişiklik kişiye özel olarak değerlendiriliyor. Özellikle medya içerisindeki bir grubu yakından ilgilendirdiği iddia ediliyor. Siz de biliyorsunuz ki; o grubun bu konuyla ilgili SPK’da dosyası, yerel mahkemelerde ve Yargıtay’da davaları devam ediyor.

-İlk defa sizden duyuyorum bir grubu ilgilendirdiğini. Hangi grup o? (Önergeyle ilgili de ilk önce çok farklı şeyler söylemişti. Y.D.)

-SPK’da hangi grubun dosyası varsa, yerel mahkemede beraat ettikten sonra Yargıtay Başsavcısı mütalaasında “burada vurgun var” deyip “beraat” kararının bozulmasını istediyse, Yargıtay 7. Dairesi de davayı görüştükten sonra oybirliğiyle burada “vurgun var” deyip, beraat kararını bozduysa; o grup. Yani daha önce sizin de gazetelerinde yazı yazdığınız Doğan Grubu…

-İlk defa duyuyorum... Neden bu işlerle ilgileniyorsunuz, Türkiye’yi siz mi yönetiyorsunuz?

-Hayır gazetecilik refleksiyle “kişiye özel” çağrışımı yapan önergeler dikkatimizi çekiyor. Bir de hayra motor, şerre fren olma gibi bir sorumluluğumuzun olduğunu düşünüyoruz…

****

Evet sevgili okuyucularım Aydın Ayaydın ile aramızda geçen diyalog böyle.

Önceki gün “O Önerge” hakkında diğer pek çok komisyon üyesiyle de görüşmem oldu…

TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç ve Başkan Lütfi Elvan sözkonusu önergenin Genel Kurul’dan kesinlikle geçmeyeceğini söyledi. Uyarılarımız ve hassasiyetimiz için de teşekkür ettiler.

Gün içerisinde Aydın Ayaydın ile bir çok kez görüştük.

Sonrasında Aydın Ayaydın bizi önergenin altında imzası olan diğer CHP’li üye Mevlüt Aslanoğlu ile görüştürdü.

Mevlüt bey, “Bu hususta bir günahı olan varsa o da benim. Aydın bey çok yıprandı. Bu yüzden önergeyi çekiyoruz” dedi.

Biz de “Hayırlı olsun” dedik.

Neticede “Vurgun Önerisi” şimdilik duvara tosladı, sağduyu galip geldi.

Doğan’ı kurtarma operasyonu artık sır olmaktan çıktığı gibi şimdilik hedeflediği sonuca ulaşamadı.

Ancak henüz her şey bitmiş değil.

Yargı süreci devam ediyor.

CHP-Doğan yakınlaşmasını biraz da bu gözle izleyip, süreci yakinen takip edeceğiz.