Türkiyeye karşı Anglosakson-Yahudi ittifakı
Önceki gün TBMM Genel Kurulundan SPK Kanunu geçti.
CHPli üyeler bize söz verdikleri üzere Doğan Grubunu kurtaracak O Önergeyi Genel Kurula getirmediler/getiremediler.
Yani Vurgun Önerisi duvara toslamış, hakkaniyet galip gelmiş oldu.
Doğana Kıyak ve Dilsiz Şeytan başlıklı yazımızda küçük yatırımcının hakkını gasp için kurulan Büyük Tezgahı tüm ayrıntıları ile deşifre etmiştik.
Sonrasında önergenin altında imzası bulunan CHPli Mevlüt Aslanoğlu ve Aydın Ayaydın yaptığımız görüşmede, Önergeyi çekiyoruz demişlerdi.
Sözlerinde durdular.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı Lütfi Elvan, Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç ve AK Partili diğer üyeler uyarılarımız ve hassasiyetimiz için teşekkür ettikten sonra söz konusu önergenin Genel Kuruldan geçmeyeceğini kesin bir dille ifade etmişlerdi.
Doğanı kurtarma operasyonu artık sır olmaktan çıktığı gibi şimdilik hedeflediği sonuca da ulaşamadı.
Ancak henüz her şey bitmiş değil.
Yargı süreci devam ediyor.
Yargıtayın, oybirliğiyle bozduğu dava nasıl olduysa(!) taaa Mart 2013e ertelendi.
Orda da zamanaşımı tezgahı yürürlüğe konmak isteniyor.
Bundan sonraki süreci biraz da bu gözle izleyip, yakinen takip edeceğiz.
Bu faslı şimdilik burada noktaladıktan sonra gelelim sıcak mevzuumuza
İlk habervaktim.comun deşifre ettiği önceki gün gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosundaki toplantı bölücülüğün kodlarını ortaya çıkarması açısından bir hayli önem arz ediyor.
Toplantıda kimler yok ki
KCKnın sözde Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar ile PKKnın Suriyedeki kolu PYDnin Başkanı Salih Muslimin onur konuğu olarak hazır bulunduğu toplantıda Türkiyeden BDPlilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı çıkmasıyla gündemde olan Galip Ensarioğlu, Leyla Zana, CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu, Nuray Mert, Ahmet Şık, Serdar Akinan ve eski DPI üyesi Sevtap Yokuş ile Osman Kavala gibi malum isimler tam kadro orada.
Toplantıda neler konuşulmuş neler.
Çandar vazifesini hakkıyla icra ederek, Türkiyenin sınırlarını değiştirmiş, bölmüş, parçalamış ve tıynetini ortaya koyan şu ifadeleri kullanmış: Büyük Ortadoğu projesi laftır. Tarih insanların eylemleri ile yürüyor. Öyle odalarda senaryo yapmayla olmaz. Kürtlerin aynı konumlarının kalmayacaklarını biliyoruz. Ancak bu sınırlar böyle kalmayacak. Coğrafya nasıl değişecek, bilmiyoruz. Çekler ve Slovaklar medeni şekilde boşandı. Sovyetler dağıldı. Türkiyenin ne olacağını da bilmiyoruz.
Toplantıda BDPliler, terörist başı Öcalan ile müzakerelerin yeniden başlatılmasının yanında Demokratik Özerklik talebinde bulunmuşlar, onbinlerce masumun katlinden sorumlu Öcalanın mahkumiyetine son verilmesini istemişler.
Gariban çocuğunun eğitim gördüğü okulları, 17 yaşındaki Serapı diri diri yakan, 11 yaşındaki Farisin, 11 aylık Almina bebeğin küçücük bedenini parçalayan, hamile kadınları katleden, sokakları savaş alanına çeviren paralel devlet yapılanması KCKyı masum bir sivil toplum örgütü gibi sunmuşlar.
Kendi ülkesini şikayet eden katılımcılardan cesaret alan AP üyeleri de toplantıda bol bol Türkiye aleyhine görüşler, tehditler, hakarete varan eleştiriler yöneltmişler.
PKK masum bir örgüt gibi sunulup; Hükümet yerden yere vurulmuş.
Türkiyenin aleyhine bir toplantı olur da İsrail eksik kalır mı?
Toplantıya İsrail Moche Dayan Araştırma Merkezi görevlisi Ofra Bengo da katılmış.
Bengo, konferansın Demokratik Özerklikle ilgili son gün oturumunda İsraili temsil etmiş.
Bu bölümde de Türkiyeye karşı kinler kusulmuş, Anglosakson-Yahudi ittifakı oluşturulmuş, Ortadoğuya yeni sınırlar çizilmiş, Kürdistan hayali kurulmuş.
Görüyorsunuz değil mi?
Bu olup bitenler son derece insancıl, masum, sıradan rutin faaliyetler mi?
Amaç ortak, talimat tek merkezden olunca PKKlısı, Haçlısı, İsraillisi, Ulusalcısı, DPIcısı nasıl da bir araya geliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.