Ümmetin âlimleri bir amelin Allah (c.c.) indinde makbul olması/kabul edilmesi için dört şartın o amel üzerinde var olması gerektiğini bildirmişlerdir. Bu şartlar şunlardır:

1- İnsanda şartlarına uygun imanın bulunması lâzımdır. Bunun delili şu ayettir:

"Kim iman (esasların)ı inkâr ederse onun ameli boşa gider. O, ahirette hüsrana uğrayanlardan olur." (Mâide Sûresi, ayet: 5) buyurulmuştur.

2- İnsanda iyi bir niyet bulunmalıdır. Bu maddenin delili, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in şu hadisidir:

"Ameller niyetlere göredir" (Müslüm, İman 155. Buhari, İman 41.)

3- İnsanda ihlâs bulunmalıdır. Asla riyâkâr olmamalıdır. Bu maddenin delili de şu ayettir. Allah-u Teâlâ Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)e buyurur ki:

"Ey Peygamberim! De ki: Bana dini Allah'a hâlis kılarak O'na ibadet etmem emredildi." (Zümer Sûresi, ayet: 11)

Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) de:

Şüphesiz Allah, ameli ancak ihlâsla ve Allah rızası için yapılırsa kabul eder" (Suyûti, Cami'u's-Sağir: 1/218. Hadis. No: 1843)

Dünyevi birtakım münasebetler sebebiyle ibadet edenler, amellerine riyâ katanlar Allah'ın rızasından kendilerini mahrum ederler. Böylesi tavır ve davranışlar insanı müflis eder. Müflis, amelleri boşa gidenlerdir.

4- Ameller ve ibadetler İslâm'ın kurallarına uygun olmalıdır. Kuralına uygun olmayan her amel ve ibâdet merduttur (reddedilmiştir). Hiçbir kıymeti harbiyesi olmaz. Oyalanmaktan başka bir şey değildir. Dini oyuncak hâline getirmek budur işte.

Âlemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz mübarek hadislerinde Allah'ın asla kabul etmeyeceği bazı ibadet ve amelleri beyan buyurmuştur. Bunlardan bazılarını şöyle zikredebiliriz:

• Abdesti olmayanın ibadetini kabul etmez. (Ebû Dâvûd, Vudû' 22. Ahmed: 2/20.57. Müslim, Taharet 1. Nesai, Teharet 103. Tirmizi, Taharet 56 1/110)

• Çok ağır koku sürünenlerin; (Ebû Dâvûd, Tereccül 8. 4/403. Ahmed 4/403)

• Giydikleriyle kibirlenenlerin; (Ebû Dâvûd, Salât 83. 1/420. Libas 28. 4/346, Ahmed: 4/67)

• İçki içenlerin; (Ahmed: 2/176. Tirmizi, Eşribe 1. 4/290-291)

• Nâmahremler arasında iken başörtüsü bulunmayan yani tesettürsüz kadınların; (Ebû Dâvûd, Salat 85. 1/421.)

• Namazını Allah'a ortak koşanların; (Nesâi, Zekât 73. 5/)83. Ahmed: 5/5.)

• Haksız yere bir mü'mini öldürenin; (Ebû Dâvûd, Fiten 6. 4/464.)

• Akrabalarla ilişkilerini kesenlerin; (Ahmed; 2/484.) amelini Allah'ın kabul etmeyeceğini bildirmiştir.

Amellerimiz Allah (c.c.)'ın koyduğu kurallara uygun olsun. Bu, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in yaşadığı gibi yaşamakla mümkün olur. Efendimiz (s.a.v.) beni nasıl görüyorsanız öyle yaşayın buyuruyor.

Amellerimizin/ibadetlerimizin makbuliyeti için İsm-i Âzam'ı, el-Esmaü'l-Hüsnâ'yı okumayı ve yaşamayı ihmal etmeyelim.

Hz. Enes bin Mâlik (r.a.) demiştir ki:

Rasûlüllah (s.a.v.) ile bir halakada oturuyorduk.

Bir kişi yakınımızda namazını kıldı, duasında:

- Allah'ım! Sen'den niyazda bulunuyoruz. Bütün hamd Sana'dır. Sen'den başka ilâh yoktur. Sen yerin ve göğün yaratıcısısın.

Ey Celal ve ikram sahibi Allah'ım!

Ancak sana tazarruda bulunuyoruz... dedi.

Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.):

"Bu kişi, Allah'ın en büyük ismiyle dua etti. İstediği de verildi." buyurdu. (Ebu Bekir el-Beyhaki, Kitabü'l-Esmâu'l-Hüsna ve's-Sıfat. sf: 14)

Bizleri Allah'a ulaştıracak amel ve ibadetlerimiz olsun...