LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Diktatörün kimliğine bakma, onu yıkmaya bak!

Diktatörün kimliğine bakma, onu yıkmaya bak!

-Lütfü Bey; Suriye’nin başındaki diktatör, kendisine muhalefet eden halkı tanklarla, toplarla, helikopterlerle, uçaklarla bombaladığı yetmezmiş gibi, şimdi camileri de bombalamaya başladı. Bu haftaki sohbetimize bu konudaki görüşlerinizi alarak başlayalım mı?



-Hani bizde Balyoz davasında yargılanan subaylar hakkındaki “Uçaklarla cami bombalayacaklar, halkı katledeceklerdi” şeklindeki iddialara karşı, “Ordu kendi ülkesinin camisini hiç bombalar mı, kendi halkını katleder mi” diye savunma yapılıyor ya; işte Suriye Ordusu kendi ülkesinin camisini bombalıyor, kendi halkını katlediyor. Peki bizde Balyoz davasında yargılanan subaylar hakkındaki “Uçaklarla cami bombalayacaklar, halkı katledeceklerdi” şeklindeki iddialara karşı, “Ordu kendi ülkesinin camisini hiç bombalar mı, kendi halkını katleder mi” diye kimler savunma yapıyor? Bu savunmayı yapanlar Suriye diktatörü Beşar Esad’ın ülkemizdeki dostları. Bunlar aynı zamanda Tayyip Erdoğan’ın da Türkiye’de diktatörlük kurmak istediğini söylemiyorlar mı? Buna karşı çıkmıyorlar mı? İyi de Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de diktatörlük kurmak istediğini söyleyip buna karşı çıkanlar, niye Suriye’deki mevcut diktatörlüğe karşı çıkmıyor? Niçin bunlar Suriye diktatörü Beşar Esad’ın en yakın dostları oluyor? Niçin onun kendi halkının üzerine tanklarla, toplarla, helikopterlerle, uçaklarla ölüm yağdırmasına göz yumuyor? Demek ki bunların tüm diktatörlere karşı çıkmak gibi bir meselesi bulunmuyor. Bunlar kendilerine yandaş görmediklerine karşı çıkıyor. Yine bunlar Tayyip Erdoğan’ın padişah olmak, saltanat kurmak istediğini iddia edip buna da karşı çıkıyor. Malumunuz padişahlık babadan oğula geçen bir saltanat rejimi. Suriye’deki de babadan oğula geçen bir saltanat rejimi değil mi? Öyleyse bunların, Suriye’deki babadan oğula geçen bu saltanat rejimine karşı çıkması gerekmez mi? Beşar Esad’ın diktatörlüğüne evet, Tayyip Erdoğan’ın diktatörlüğüne hayır dercesine davranmak çifte standart değil mi? Diktatörün kimliğine bakmayalım! Kim diktatörse, onu yıkmaya bakalım!

MUSTAFA KEMAL’İN SİVİLLERİYİZ!

- CHP Parti Meclisi’nde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganının kullanılmaması önerilmiş ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da bunu onaylamış. Artık CHP “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını kullanmayacakmış. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Mitinglerde, yürüyüşlerde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağıranlara baktığımızda gördüğümüz ruh hali nedir? Bunlar savaşı kutsayan bir ruh hali içindedir. Belli ki bunlar sözde sivil, özde asker bir zihin yapısına sahiptir. CHP Parti Meclisi’ne “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganının kullanılmaması önerisini getiren Parti Meclisi’nin en genç üyesi Umut Akdoğan’a da, anlaşılan bu zihin yapısı ters gelmiştir. Nitekim Umut Akdoğan, CHP Parti Meclisi’ne “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganının kullanılmamasını önerirken, “Mustafa Kemal yaşasa ve biri ona ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye seslense, ‘Savaş bitti çocuk; biz sırtımızdaki üniformayı Cumhuriyet’i kurduğumuz 29 Ekim’de çıkarttık’ derdi” demiştir. Ve onun böyle diyerek sunduğu öneriye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da destek vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk subaylara “Ya askerlik yapın ya siyaset yapın; sırtınızdaki üniformayı çıkartmadan siyasete karışmayın” tavsiyesinde bulunmuştur ama, günümüzde kendilerine “ulusalcı” diyen siviller, subayların üniformalarını çıkartmadan siyasete karışmasını istemektedir. Bunlar yürüyüşlerde, mitinglerde “Ordu göreve” diyerek, ordunun darbe yapıp siyasete el koymasını teşvik etmektedir. Bunlar darbe yapıp siyasete el koymayan ordunun komutanlarını, görevlerini yapmamakla eleştirmektedir. Ve bunlar baktılar ki günümüzün askerleri darbe yapıp siyasete el koymuyor; bu kez kendileri askerciliğe soyunup “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağırmaya başladılar. Askerciliğe soyunmuş siviller bunlar! Oysa hem silahtan hem sandıktan yana olunmaz! Hem darbeden hem demokrasiden yana olunmaz! Hem halktan yana, hem halka düşman olunmaz! Nitekim bunlar AKP’ye oy verip onu iktidar yapan halkı düşman gibi görüyor. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” deyip bu halka karşı savaş tamtamları çalıyor. AKP’ye ben de oy vermedim. Ancak ona oy veren halkın tercihine de saygı gösterdim. Kendilerine “ulusalcı” diyenlere nacizane şunu öneririm. İlle de Mustafa Kemal’in bir şeyiyiz diyeceklerse, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demesinler. “Mustafa Kemal’in sivilleriyiz” desinler!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi