Üreticiyi bekleyen güzel günler
Dün Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Ekerin konuğuyduk.
Bakan Eker Atatürk Orman Çiftliğindeki müze olarak düzenlenen cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardan kalma tarım araç ve gereçlerinin de sergilendiği otantik, tarihi mekanda kahvaltılı bir toplantıda ağırladı gazetelerin Ankara temsilcilerini.
Öğleye kadar süren sunum hem 2012nin genel bir değerlendirmesi hem de 2013ün tasavvuru niteliğindeydi.
Eker öncelikle Atatürk Orman Çiftliği hakkında ilginç bilgiler paylaştı bizimle.
Mesela AOÇ ilk kurulduğunda 55 bin dönümlük devasa bir araziye sahipmiş.
Ancak ağırlıklı kısmı tek parti döneminde olmak üzere parça parça farklı kurumlara devredildiği için arazi miktarı 33 bine gerilemiş.
Adı üstünde Orman Çiftliği fakat arazinin sadece 4 bin dönümü ağaçlandırılabilmiş 2000li yıllara kadar.
Eker kendi dönemlerinde bu miktarın 23 bin dönümlük bir alana yayılarak toplamda 2 milyon 200 bin ağaç dikimi gerçekleştirdiklerini, bunun yanında 2 bin 200 dönümlük arazi üzerine içerisinde iki göletin bulunduğu tropik ve çöl bitkilerinin de yer alacağı milli botanik bahçeyi 2014 yılında açacaklarını söyledi.
AOÇde ilkleri gerçekleştirdiklerini anlatan Eker şu bilgileri verdi: Türklerin icat ettiği yoğurt yapımı için mayayı ithal ediyorduk. Anadolunun değişik yörelerinden doğal maya getirerek burada maya üretmeye başladık. Şimdi 5 litrelik sütün ambalajının üzerine 250 gr. yerli maya ilave ederek piyasada satışını başlattık. Ayrıca şeker hastaları için diyabetik dondurma, taze sıkma nar suyu, keçi yoğurdu gibi 100ün üzerinde ürün yapıyoruz.
AOÇ sohbetimizin ardından haber sütunlarımızdan da takip edeceğiniz rakam ve istatistiklere dayalı ayrıntılı bir sunum gerçekleştirdi, sorularımızı cevaplandırdı Bakan Eker.
Demirelin yıllarca Dünyada kendi kendini besleyen 7 ülkeden birisiyiz açıklamasının izafi olduğunu, Demirelin de bulunduğu bir toplantıda bunun gerçekleri yansıtmayan soyut bir değerlendirme olduğunu ifade ettiğini ise şöyle anlattı: Bu doğru değil. O zaman birisi bana diğer altı ülkeyi açıklasın. Açıklayamaz, çünkü öyle bir şey yok. Ancak şöyle bir gerçek var; 10 yıl önce Türkiye tarımda dünya 11incisi, Avrupa 4ncüydü. Bugün dünyada 7nci, Avrupada 1inciyiz.
Eker, sorulu cevaplı bölümde daha önce bu köşede dikkat çektiğim Güneydoğu bölgemizde terör örgütünün paravan şirketler ve çeteler vasıtasıyla devletin verdiği teşvikleri istismarıyla ilgili şunları söyledi: Geçmişte istismarların olduğu doğru. Ancak 2013 yılında istismarları önleyici ağır yaptırımlar geliyor. Ayrıca kuracağımız sistemle araziler uydudan izlenecek. İstismar imkansız hale gelecek.
Tarım alanında öne çıkan bir konu olan tohumculukla ilgi de dikkat çeken ayrıntılar veren Eker, son derece iddialı şu bilgileri aktardı: 80 bin tohumu koruma altına aldık. Dünyanın 3. en büyük tohum gen bankasını kurduk. Tohum ithal eden bir ülkeydik, şimdi 66 ülkeye tohum ihraç ediyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu oran daha da artacak.
Sohbette üreticiler için bir de müjde veren Eker, 2013ün ilk haftalarında et ve süt ürünlerinde ücret politikasını dengelemek için TMO benzeri Et ve Süt Piyasası Düzenleme Kurulunu oluşturacaklarını açıkladı.
Eğer bu gerçekleşirse üretici için ne hali varsa görsün dönemi bitecek.
Yine üretici için 2012de verilmesi gereken 7,5 milyarlık hibenin önceki gün ödendiğini, gelecek yıl bu rakamın 9 milyara yükseltileceğini söyledi.
80li yılardan bu güne Tarım Bakanlığının bir şekilde içinde bulunan Eker, üreticiyi desteklemede Türkiyenin model ülke olduğunu şöyle anlattı: FAO Türkiyenin bu tecrübelerini 2009 raporunda bir başarı hikayesi olarak yayınladı. Başarıya Giden Yollar başlığıyla bizim modelimizi 2009 raporunda yayınladı.
Sonuç olarak Eker, Türk Tarımının geldiği nokta ve hedeflere dair son derece iyimser açıklamalar yaptı.
Benim çıkarttığım netice: Üreticiyi güzel günler bekliyor.
Ve Türkiye bunu sonuna kadar hak ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.