CHP ve PKK
PKK’yla mücadelede tarihi bir yıl yaşandı ve ardından ihtiyatlı bir görüşme süreci devreye sokuldu. Daha süreç yeni başlamışken Kılıçdaroğlu önce “kredi veriyoruz” açıklamasıyla sahneye çıktı ve ardından peş peşe hükümetin tutumuna yönelik eleştiriler gelmeye başladı.
Kürt sorununun çözümüyle ilgili son dönemdeki gelişmelerle ilgili CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, PKK’yı hiç eleştirdiğini duydunuz mu?
Mesela silah bırakma konuşulurken PKK’nın 100 kişiyle karakol basması. Bu hamle nedeniyle PKK yerden yere vurulması gerekirken, Kılıçdaroğlu tersi yönde süreçle ilgili Hükümeti topa tutuyor.
Kılıçdaroğlu’nun uzun zamandır PKK’yı eleştirmemesi artık gözlerden kaçmayacak kadar ayan bir durum haline geldi. Tolerans sınırının ötesinde bir ilişkinin varlığı söz konusu belli ki.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kendisini kaçırdığı iddia edilen PKK’lıları özgürlük savaşçıları gibi sunması, öve öve bitirememesiyle netleşmeye başlayan bir duruş bu.
Kılıçdaroğlu o krizde Aygün’ün arkasında durdu. Ve bakın iş hangi noktaya vardı.
Aygün, Paris’te öldürülen PKK’lılardan Sakine Cansız’ın taziye ziyaretine gitti. Duvarda çok sayıda PKK’lının fotoğrafları altında poz verdi ve bunu sosyal medya üzerinden paylaştı.
Önünde poz verdiği o PKK’lılar, çok sayıda Mehmetçiğin ve sivilin katili isimler.
Aygün hızını bununla da almamış tabi ki. Sakine için attığı twitlere bakın:
“3 Alevi kökenli Kürt politik aktivist dün akşam 18:00 sularında Paris’in merkezinde işlek bir caddedeki binanın birinci katında öldürüldü”
“Türkiye’de özellikle yandaş medya içindeki bazı kalemler uzun bir süredir ‘PKK içindeki Alevileri’ hedef gösteriyordu”
Evet Hüseyin Aygün’ün zihin yapısı bu. Mezhepçilik bütün benliğini kaplamış ve insanları yaptıkları, hayatta durdukları yere göre değil, mezhebine göre değerlendiriyor.
Bir insan teröristse, mezhebinin bir önemi yoktur. Masumların kanını akıtıyorsa mezhebinin önemi yoktur. Ama Aygün için var.
PKK’ya uyuşturucu ve haraç toplamayla akan finansın en güçlü ayağı Almanya’da. Ve Sakine Cansız, Almanya’da bu ayağı yönetiyordu. Onun büyüttüğü para fonu Kandil’e gidiyor, bomba olarak, mermi olarak, silah olarak, mayın olarak Türkiye’ye dönüyordu.
Yani Antep’te, Kumrular’da, Siirt’te parçalanan masum çocukların bombaları Sakine’nin finansmanıyla yapılmıştı. Mehmetçiğe sıkılan kurşunlar da Sakine’nin yönettiği kanlı fonun eseri.
Ama Aygün için bunların hiçbir önemi yok. Twitindeki ifadeyle “Alevi kökenli” olması tek önemli şey.
CHP içinde Aygün’ün PKK’lı katillerin fotoğrafı önünde poz vermesi, bu twitleri, ifadeleri ve Sakine teröristinin yanında saf tutması nedeniyle bir kriz çıkmış. Bazı vekiller sert tepki göstermiş. Emin olun hiçbir şey olmaz. Kılıçdaroğlu, Aygün’ü koruyacaktır. Bu durum partinin oylarına darbe vursa bile koruyacaktır. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun değer kriteri de Aygün’le aynı. PKK’lılara bakışı da dahil buna.
Aygün’ün “Türkiye’de özellikle yandaş medya içindeki bazı kalemler uzun bir süredir ‘PKK içindeki Alevileri’ hedef gösteriyordu” twiti bu anlayışın deşifresi aslında. Aygün, PKK’nın içinde Alevilerin olmasına üzülmüyor. Bunların hedef gösterilmesine üzülüyor.
Katili masum görecek kadar gözü dönmüş bir mezhepçilik, Kılıçdaroğlu tarafından himaye altında ve bütün CHP’yi ele geçiriyor.
Bir sonraki seçimde CHP kadrolarına Aygün’ün “bizden” dediklerinden başkası giremeyecek görünüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.