SEVGİ
Sevgi, insanlarda doğuştan bulunan bir duygudur. Sevgi, topluma huzuru ve kardeşliği getiren birleştirici bir unsurdur. Kur’an-ı Kerîm, kalplerin sevgi ile birleşmesine önem verir. Mü’minin gönlü sevgi ile doludur. Kin ve düşmanlık kâfirlerin özelliklerindendir. Allah Teâlâ iman edenlerin kalplerini sevgi ile birleştirmiş, onları bu sevgi ve bağlılıkla güçlendirmiştir. Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:
“Ve kalplerinin arasını sevgi ile birleştirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın, yine onların kalplerini birleştiremezdin. Fakat ALLAH Teâlâ, onların arasını sevgi ile birleştirdi...”
Müslümanın görevi, sevgisini iyiye, güzele ve meşrû olana yöneltmektir. Sevdiğini Allah için sevmeli, sevmediğini de yine Allah için sevmemelidir. ALLAH Teâlâ’nın sevdiklerini sırf Allah rızası için sevmek, sevmediklerinden yine O’nun rızasını umarak kaçınmak gerekir.
Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: Âllah Teâlâ kıyamet gününde “Benim için birbirlerini sevenler nerede? Onları gölgemden başka gölge bulunmayan bir günde Arşın gölgesinde gölgelendireceğim” buyurur (Müslim Birr ve Sıla, 161).
“Bir kimse din kardeşini severse, sevdiğini o kişiye söylesin “ (Riyazü’s-Salihîn, I,413).
Hz. Ömer’in oğlu Abdullah (r.a) şöyle demiştir: “Allah için sev, Allah için buğzet, Allah için dost ol ve yine O’nun için düşman ol. Çünkü ALLAH Teâlâ’nın dostluğuna ancak bu şekilde erişilir” (Y. Kandehlevî, Hadislerle Müslümanlık, III, 1123).
Şu halde müslüman, her şeye ve herkese karşı, her türlü çıkar düşüncesinden uzak, sırf Allah rızası için, samimi bir sevgi beslemelidir.
İnsan ruhunu olgunlaştıran manevî gıdalardan biri olan sevgi, özellikle çocuklardan esirgenmez. Çocuk ruhunda her türlü iyiliği filizlendirecek olan şey sevgidir. Sevgiden mahrum olarak yetişen çocuklar katı yürekli ve zalim olmaya daha yatkındırlar. Bu mahrumiyet onların ruhunu kesinlikle olumsuz yönde etkiler.
Sevgi Nedir?
Sevgi, insanın yüreğine Cenab-ı Hak tarafından lütfedilmiş en güzel duygulardan biridir. Genel anlamıyla bir varlığa ilgi duymak ve bu ilginin neticesinde kalpte hoş bir lezzet hissedip; ilgi duyduğu varlığa yakın olma isteği uyandıran bir duygudur. Kısacası kalbin kendisinden lezzet duyduğu şeye meyletmesidir.
Bütün Sevgilerin Hedefi İlahi Sevgidir
“Sevgi”linin önemi ve değeri sevgiden kaynaklanıyor, ama sevgiyi yalnızca sevgiliye ait kılmak haksızlıktır. Bütün varlıkların var oluşu ve varlığını devam ettirişi sevgiye bağlıdır.
İslamî düşünceye/irfana göre varlık ile güzellik, iyilik ve sevgi arasında sıkı bir münasebet vardır. Allah mutlak kemaldir, mutlak güzelliktir, O bu güzelliğin bilinmesini istemiş ve bu sebeple varlığı yaratmıştır.
Varlık da onun varlığının (dolayısıyla kemal ve cemalinin) tecellisinden başka bir şey değildir. Çirkinlik, şer, eksiklik “yokluk (adem)” demektir, nerede ilâhî tecellî yoksa orada kemal ve cemal de yoktur.
İnsanın dünya hayatında vazifesi, kemal ve cemal tecellisine layık/mazhar olmaya çalışmaktır. İnsan kemali ve cemali sever; şu halde bütün sevgiler kemale ve cemale yöneliktir; bütün kemal ve cemaller de Allah’tan (O’nun varlığının tecellilerinden ibaret) olduğuna göre bütün sevgilerin -şuurlu veya şuursuz- hedefi ilâhî sevgidir.
1 Enfal sûresi:63
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.