Yasin Doğan

Yasin Doğan

DTP kendini bitiriyor

DTP kendini bitiriyor

DTP Parti Meclisi toplantısından yine PKK'yı savunan, devleti suçlayan bir açıklama çıktı.

Parti Meclisi açıklaması diyor ki, “Kürtlere karşı bir bütün operasyon olduğu düşüncemiz güçlenmiştir”.

Askeri operasyonların bir bütün olarak Kürtleri hedef aldığı gibi düşünce çarpıtmanın ötesinde bir büyük yalandır, kendi kendini kandırmadır.

Doğu ve Güneydoğu'da yaşam normal şekliyle sürmektedir. Bu operasyonlar, ne Türkiye'deki Kürtleri hedef almaktadır, ne de Kuzey Irak'taki… Tek hedef terör örgütüdür.

PKK ile kendisini özdeşleştiren DTP'nin terör örgütüne yönelik operasyonu kendisiyle ve Kürtlerle ilişkilendirmesi, zaten parti olarak uzun zamandır yaşadığı paradoksun bir parçasıdır.

Yine bildiriye göre PKK, Kürt sorununun çözümünü isteyen bir siyasal örgütlenmeymiş. Peki dünyanın ulaştığı bu noktada silahlı örgüt kurarak, kan dökerek, başkaldırarak sorunlara çözüm aramanın makul, mantıklı ve hukuki bir tarafı var mıdır?

Türkiye'nin ulaştığı demokratik olgunluk seviyesi her türlü sorunun siyaset zemininde tartışılmasını mümkün hale getirmiştir. DTP'nin varlığı bunun bir göstergesidir.

Hukuka, demokrasiye ve sosyal barışa tamamen zıt olan silahlı yöntemlerle hak aramanın savunulur tarafı yoktur.

DTP için mesele PKK'ya terör örgütü deyip dememekte kilitlenmiyor. Asıl DTP'liler bu konuyu canlı tutup, duygu sömürü yapıyorlar. Mesele, DTP'nin hâlâ silahlı başkaldırı yöntemini savunur mahiyette konuşması ve terör örgütünün yan kolu gibi faaliyet göstermesidir.

PKK ile bağlantısını kesen ve terörizmi övmeyen bir DTP'ye niçin tahammül gösterilmesin?

DTP'nin nazarında devlet “kötü”yü, PKK “iyi”yi temsil ediyor.

“Devlet askeri harekatı durdursun” diyebilen DTP, niçin PKK silahlarını bıraksın, terörist eylemlere son versin diyemiyor?

Devlete her türlü eleştiriyi, hakareti ve suçlamayı yapan DTP, niçin PKK'yı eleştiremiyor, tartışmaya açamıyor?

DTP demokratik zeminde Kürtlerin meselelerini siyasetin konusu yapabilmek için öncelikle hukuki ve siyasi meşruiyete sahip bir siyasal dil üretmelidir. Savaş jargonuyla, çatışma üslubuyla, tehdit diliyle meşru bir siyasal çizgi oluşturulamaz, oluşturulsa da herhangi bir toplumsal kesimin sorunları siyasal alan içinde çözülebilir nitelik taşıyamaz. çevrenin talep ve beklentilerini merkeze taşımanın yolu, öncelikle merkezin diline bu sorunları tercüme edebilmek, bu alanda kabul edilebilir ve çözüm bulunabilir bir formata dökebilmektir. Aksi halde merkezden dışlanmak kaçınılmaz olur.

Kürt meselesini konuşacak, tartışacak, çözecek kabiliyet demokratik siyasetin enstrümanlarıyla mümkündür.

DTP'nin terörist unsurları siyasetin bir argümanı gibi kabul ettirmeye çalışması abesle iştigaldir.

DTP'ye tahammül etmek, nasıl demokrasinin bir gereği ise PKK'ya tahammül etmemek de demokrasinin bir gereğidir…



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yasin Doğan Arşivi