Bilhassa ev işleriyle meşgul olan hanımefendilerin en büyük beklentileri akşamın olmasını istemeleridir. İsterler ki, akşam olsun, erkeğim gelsin, onunla yalnızlığımı gidereyim; doya doya konuşayım. Bu beklenti her gün için böyle devam eder.

Akşam olur, beyefendi gelir, ama hanımefendi beklediği ortamı bir türlü oluşturamaz. Üzülür, kızar, söylenir. Böyle yapmakla kendine gereken değerin verilmediğini düşünür.

Aslında hanımefendinin beklediği ortamın oluşmamasının kendisine değer verip vermemekle hiçbir alâkası yoktur. Erkeğin beklenen iletişimi kuramaması tamamen cinsiyet farklılığından kaynaklanmaktadır. Erkekler birçok boyutuyla kadınlardan düşünce yapıları, hâl ve hareketleri açısından çok farklıdır. Hanımlar bu farklılığı bilmeliler. Aynı şekilde kadınların da özel fıtrat (yaratılış) ve mizaçlarının yanında biyolojik ve psiko-sosyal yönleri vardır. Erkekler de bu farklılığı bilmeliler.

Erkekler neden daha az konuşur?

Evet, erkekler az konuşur. Çünkü erkekler birçok yönden kadınlardan düşünce yapıları, hâl ve hareketleri açısından çok farklıdırlar. Cinsiyete bağlı bazı bariz farklılıkları vardır.

Aile içi saadet ve huzuru temin edebilmek için cinsiyete bağlı farklılıkları sıralayabiliriz:

Beyin uzmanları, erkek beyninin sadece bir işi yapmaya programlandığını ifade etmektedirler.

Erkeğin sağ ve sol beyni arasında yoğun bir ağ sistemi mevcut değildir. Bundan dolayı beynin her iki tarafı tam aktif olmadığı için, erkekler sadece bir meseleye ağırlık verirler. Hem televizyon seyredip hem konuşamazlar.

Erkekler araba kullanırken, radyo dinleyebilir. Fakat yol haritasına bakmak istediklerinde arabasını durdururlar ve radyonun sesini kısarlar veya kapatırlar.

Evde televizyon seyrederken telefon çaldığında da aynı hareketi yaparlar. Böyle olursa daha rahat konuşabileceklerine inanırlar.

Aynı tarzda gazete okurken de etrafıyla ilgisini keser. Evde hanımın sesini bile duymaz. Evdeki gürültüden de rahatsız olmaz. Bütün kadınlar erkeklerin bu durumlarından şikâyetçidirler. Eşlerine:

“Beni duymuyor musun? Kaç oldu sesleniyorum. Neden duymazlıktan geliyorsun?” derler.

Erkekler bunu kasten yapmazlar. Erkeğin beyni bir iş yapmaya programlanmıştır. Beynin her iki tarafı tam aktif olmadığı için, erkekler çok yönlü olamazlar. Bundan dolayı da az konuşurlar.

Erkek günde ortalama

• 3 bin civarında kelime;

• 2 bine yakın ses tonu;

• 3 bine yakın beden dili kullanır.

• Bir erkek toplamda 6–7 bin iletişim aracıyla günlük ilişkilerini tamamlar.

Kadınlar iletişim araçlarına erkeklere göre 3 misline kadar daha fazla başvururlar.

Bir erkek 7 bin sınırını işi icabı aştığını düşünün. Bir erkeğin eve geldiğinde konuşacak mecali kalmaz. Evin hanımı o gün 20 bin sınırını yakalayamamış ise eksik olan miktarı kocasıyla paylaşmak isteyecektir. Bundan dolayı evdeki konuşmada hanım konuşur, erkek kısa cevaplar verir. Bu da, hanımın sinirlenmesine sebep olur.

Olumsuzlukları, cinsiyetler arası tavırları karşılıklı anlayış izole eder.