Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Çözüm, güçlü Türkiye’nin yolunu açar

Çözüm, güçlü Türkiye’nin yolunu açar

Dünya siyasetinde ve bölgemizdeki gelişmeler paralelinde, Türkiye olarak biz de değişmeye ve yeniden yapılanmaya mecburuz. Her alanda güçlü bir Türkiye için önce kendi iç meselelerimizi halletmemiz gerektiği gerçeğini kabullenmek zorundayız. “Yeni Türkiye Vizyonu” bu değişim ve yeniden yapılanmanın adıdır. Günümüz dünyasında sınırlar artık semboliktir. Önemli olan fikri ve ruhi bir birlikteliği engelleyen sırları kaldırabilmektir.

İşte bu sebeple; Yeni Türkiye vizyonunu sağlarken, asırlarca beraberce yaşadığımız, aynı kültürü paylaştığımız ve halen ortak tarihimizin eserlerinin ayakta olduğu coğrafyaları yok sayamayız. Yeni Türkiye Vizyonu ile ülke içerisinde olduğu kadar ülke dışında da, “Yurtta sulh cihanda sulh” anlayışı ile soydaş ve akraba toplulukları ile bütünleşebilmek için öncelikli olarak toplumsal barışın kaynağı olan birlik ve beraberliğimizi sağlamaya mecburuz.

YENİ TÜRKİYE VİZYONUNU KISKANANLAR VAR

Herkes bilsin ki; çözüm süreci sonucunda sağlanacak kalıcı barış, güçlü Türkiye’nin yolunu açacaktır. Bu süreçte, Türkiye bölünmez ve küçülmez, aksine bütünleşerek büyür.   Bin yılı aşkındır birlikte olduğumuz insanların varlığını inkâr ederek, onları tek ırkın üstünlüğünü kabule zorlamak, bu ülkeyi hem bölünmenin eşiğine getirmiş hem de milleti ayrışmaya sürüklemiştir. Maalesef, tek parti döneminde başlayan yanlış politikaların, yakın tarihimize kadar en acımasız şekilde uygulanmış olması büyük bir felaketi beraberinde getirmiştir. Bütün bu yanlış uygulamalar bölücü ihaneti bitirmemiş, tam aksine bölge halkı içinde taban bulmasına sebep olmuştur. 28 yıla aşkın bir sürede, 40 bin insan hayatını kaybetti. Gençliğinin baharındaki askerlerimizi ve polislerimizi şehit verdik. Terörle mücadelede milyarlarca dolar heba oldu. Sonuç olarak bunca can kaybına ve maddi kayıplara rağmen bir arpa boyu yol alınamadı. Ancak, Yeni Türkiye Vizyonu ile artık “Yanlışta ısrar yanlıştır. Kim kimden ne istiyor? Bu böyle geldi ama böyle devam edemez” denilerek belki de ilk defa “şiddet dışında bir çıkış yolu” aranmaya başlanmıştır. Ama bütün bu gelişmelere rağmen Türkiye’nin güçlü ve etkin bir devlet olma yolunda başlattığı bu yürüyüşü durdurmak isteyenler var. Bu sebeple yakaladığımız bu şansı kıskananlara fırsat vermeden en iyi şekilde milletçe değerlendirmeli dikkatli davranarak, fırsatları heba etmemeliyiz.

ŞİMDİ HATALARDAN DÖNME VE ÇÖZÜME DESTEK ZAMANIDIR

Geçmişten günümüze ‘Güçlü bir Türkiye’ korkusu yaşayanlar, başlatılan çözüm sürecini engellemek için çok yönlü faaliyetler içindedirler.  “Terörsüz Türkiye” projesinden rahatsız olan o gizli güçlerin yönlendirmeleri sonucu küçük bir azınlık olan Kürt milliyetçileri sürece zarar vermek için ihanetlerini sürdürürken diğer yandan oynanan oyunların farkında olmadan  “Türkiye’yi böldürmeyiz” adı altında süreci engellemeye çalışanlar vardır. Ancak bu vatana zerre kadar bile sevgisi olan hiç kimseyi başlatılan “açılım politikaları” ve “çözüm süreçleri” rahatsız etmemelidir. Burada çözüm sürecine karşı çıkanlara bir tarihi hatırlatma yapmak isterim. Benzer bir ‘çözüm süreci” 12 Eylül öncesi başlatılabilseydi; İşte o zaman, ne gençler sağcı solcu diyerek birbirini boğazlardı ne de 12 Eylül darbesi olurdu. İlk defa çözüme bu kadar yakın olduk. Ülkemiz birliğini ve bütünlüğünü asla zedelemeden, tek vatan tek millet gerçeğinden asla geri adım atmadan böylesine önemli bir sorunu çözmek “ihanet değil” gerçek bir vatanseverliktir. Şimdi yanlışlardan dönme zamanıdır ve şimdi ülkenin bütünlüğü, milletimizin birliği için “Çözüme” destek zamanıdır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Mehmet Koçak Arşivi