Güneydoğu’da Farz Zamanı
Çözüm Süreci’nde BDP&PKK’nın iyi niyetinden şüphe etmek için yeteri miktarda geçerli sebebimiz olsa da, bir sükunet hali olduğu ortada.
Silahların sustuğu, şehit cenazelerinin gelmediği ve Güneydoğu’nun rahatladığı bu ortamda Hükümetimiz ve Devletimize düşen, hiç olmadığı kadar çalışmaktır.
Hatta öyle çalışılmalı ki, Batı bölgelerinde gerekirse yatırımlar aksatılma pahasına Güneydoğu’ya yüklenilmelidir.
Silahların patlamamasını umduğumuz bu yaz boyunca, devlet yatırımlarını ağırlıklı olarak Güneydoğu’ya kaydırmalı.
Mesela sabotajlar yüzünden bir türlü tamamlanamayan Hakkari Havaalanı çok acil biçimde bitirilmeli. Bu havaalanının bitirilmesinin Hakkari’nin güvenliği ve sosyo-ekonomik durumu için ne kadar büyük anlam ifade ettiğini tahmin bile edemezsiniz. Devlet personelinin güvenli şekilde nakli dahil Hakkari Havaalanı’nın bitirilmesi farz derecesinde gerekli. Lam cim demeden inşaat seferberliği ilan edilip havaalanı derhal bu yaz sezonunda tamamlanmalı.
Hakeza, PKK’nın müteahhitlere tehditleri, şantiye baskınları, işçi infazları gibi saldırıları nedeniyle durma aşamasına gelen Kalekollar hızlı biçimde bu yaz sezonunda tamamlanmalı. TOKİ gerekirse işi gücü bıraksın bununla uğraşsın.
Bu sükunet ortamında TOKİ bu yaz Kalekolları bitirmezse, hesabını veremez.
Önemli işlerden biri de şehir merkezlerindeki ortaçağ manzaralı alanların yok edilmesi. Bütün Diyarbakır sakinken, Suriçi bölgesinde çıkartılan olaylar televizyonlara “şehir savaş alanına döndü” şeklinde yansıyor.
Bölgenin araçların zor girebildiği dar sokaklarında teröristlerin saklanması da olay çıkaranların buhar olması da çok kolay.
TOKİ derhal, suriçi bölgesini yıkıp yeniden mamur etmeli. Suriçi’ndeki hak sahiplerine borçlandırma vs gibi uygulamalar yapılmadan, evlerinin yerine ev verilerek hatta gerekiyorsa daha değerli evler verilerek bölgeyi hızlıca boşaltmaları sağlanmalı.
Diyarbakır’da, Hakkari’de, Şırnak’taki bu tip “getto” diyebileceğimiz örgütün sözde “kurtarılmış alan” dediği suç bölgeleri, ilkel görünümden çıkartılıp modern, açık ve ferah bölgelere çevrilmeli.
Bölgenin ulaşım sorunu çok önemli. Her yıl onlarca mayın şehidi vermemize neden olan yollardaki “menfez” problemi halledilmeli. Bunun için “çelik menfez” dahil çok sayıda proje önerisi var, derhal hayata geçirilmeli.
Öcalan yakalandıktan sonra dönemin hükümeti en kritik ayları ağustos böceği gibi geçirmişti. Şimdi sükunet ortamını böyle kaybetmemeli, karınca gibi çalışarak fırsata dönüştürmeliyiz.
Bu farz derecedeki işler için, BDP’li belediyelerin nazı, bürokratların gazı beklenmeden, Hükümet ve Devletin zirvesinin bizzat ağırlık koymasıyla, bölge için bir Acil Eylem Planı devreye konmalı. Tıpkı AK Parti’nin iktidara geldiği ilk dönemde uyguladığı Acil Eylem Planı’yla ekonomideki yangını kontrol altına alması gibi…
Sükunet ortamında deli gibi çalışarak, bölgeyi kazanmak için avuçlarımızda altın bir fırsat var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.