Hasta ziyaretinde bulunmak her Müslümana bir vecibedir. Bu görevi yerine getirmeyenler günah olurlar.

Hasta ziyaretinin en önemli tarafı ziyaretin adabını bilmek ve ziyareti buna göre yapmaktır. Bunu en iyi Müslümanlar bilmeleri gerekirken maalesef bilmiyorlar. Demek ki, bu konu konuşulmuyor, yazılmıyor üstünde durulmuyor. Aile terbiyesi olarak ele alınmıyor. Büyük eksiklik. Herkes hastalanır. Hastalanmayan kimse yoktur. (S.A.V.) efendimiz şöyle bildiriyor:

“Allah, her canlıyı yarattığında onun sağlığını ve rızkını da takdir eder.” (Müsnet: 1/440) Madem böyle, bu mesele sık sık konu edinilmelidir.

Şimdi biz, özetle konuyu alalım:

Ziyaretten önce ziyaret için mutlaka izin istenmelidir. Ziyârete mâni bir hâl varsa asla ısrar edilmemelidir.

Ziyarete girileceğinde kesinlikle cep telefonu kapatılmalıdır; hastanın yanında asla cep telefonu ile konuşulmamalıdır.

Hastaya dokunulmamalı ve kucaklanmamalıdır.

Hastanın hâli sorulmalı, görüntüsünün iyiliğinden bahsedilmelidir.

Hasta için dua edilmelidir.

Hastaya ve ziyarete uygun hediye getirebilir. Hediye getirilmişse edeble ve uygun bir tavırla hastanın yakınına konulmalıdır.

Hastanın yanında yüksek sesle konuşmak, oraya gelenlerle iş güç den bahsetmek, tartışmak edebe ve ziyarete aykırıdır. Asla tevessül edilmemelidir.

Hasta ziyaretinin makbul olanı kısa olanıdır. Bundan dolayı ziyaret 5 dakikayı geçmemelidir. Geçerse hastaya zulüm yapılmış olur. Bu süreyi Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle belirler:

“Hastayı ziyaret, deveyi sağacak kadardır.” (Şerani. Kardeşlik hukuku. Terc.H. Eker Sf: 63)

Bu zaman dilimine hassasiyetle riayet edilmelidir. Dikkate almamak kazanılacak sevabı heba etmek olur.

“Kim bir hastayı ziyaret ederse cennet köklerinde oturur. Kalktığı zaman da Allah 70 bin melek tayin eder.O gün akşama kadar onun için dua ederler.” buyurulur. (Şarani. Sf: 61)

Böyle bir kazancı aklı olan hiçbir mü2min kaybetmez/ kaybetmemelidir de.

Öyle ise konuyu öğrenelim ve vazifemizi de ihmal etmeyelim...