Muhterem Müslümanlar!

Her canlı yeryüzüne gelmekle bir yolculuğa başlıyor. Hayat yolculuğu tabir edilen bir yaşantı dünya hayatından ayrılış ile yeni bir yolculuğun başlangıcı oluyor. Bu yolculuğun adı da ahiret yolculuğudur. Yüzü soğuk da olsa ölüm, seyahat tutkusunu insan için maceralı, heyecanlı bir yolculuğun startını veriyor.

Kur’anı-ı Kerim’de 12 yerde dolaşarak, görerek, araştırarak ibret almamız emrediliyor.

Bundan dolayı:

• Peygamberler gezip dolaşmışlar, Allah’ın mesajını insanlara ulaştırmak ve yaşanabilir ortamlar bulmak için…

• İlim yolcuları dolaşmışlar yeni şeyler öğrenebilmek ve öğrendiklerini başkalarına aktarabilmek için…

• Kâşifler dolaşmışlar yeni buluşlar için…

• Seyyahlar dolaşmışlar görüş ufuklarını açan yeni yerler görebilmek için…

• Şair ve edebiyatçılar dolaşmışlar kâinat kitabının değişik sayfalarından güçlü ilhamlar derebilmek için…

• Âşıklar dolaşmışlar muratlarına erebilmek için…

• Tacirler/tüccarlar dolaşmışlar kazanabilmek için…

• Sosyal, siyasi ve ekonomik yönden önleri tıkanan her seviyedeki insanlar yeni çıkış yolları bulabilmek için hep seyahat etmişlerdir…

Bugün yolculuk/seyahat denildiği zaman akla gelen turizmdir. Turizm kavramının içi, İslâmi seyahat kavramının amaçlarından farklıdır. Turizmden kastın amacı sadece parasal ve çıkarcılıktır. Öncelikle parasal yönü ele alınıyor ki, turizm “bacasız fabrika” olarak görülüyor.

Muhterem Müslümanlar!

Kur’an’da pek çok ayette seyahat teşvik edilmiştir. Bugün uygulamasıyla turizm ve turist kelimeleri Kur’an’ın öngördüğü seyahat/seyr u sefer kavramlarını tam olarak karşılayamamaktadır. Kur’an’ın hedeflediği büyük ölçüde bir kültür seyahati ve kişilikli bir seyyahtır. Turizm ve turist bu sektörü elinde/tekellerinde tutan materyalist/çıkarcı çevrelerce “para için her yol meşrudur” anlayışı ile anlaşılır olmuştur. Bu yüzden bizim kültürümüzde bu meselenin seyahat, seyr u sefer ve yolculuk kelimeleriyle anlatılması uygun düşmektedir. Çünkü bu kavramlar İslam’ın hedeflediği nitelikli yolculuğu kapsamaktadır. Kur’an-ı Kerim’de “Seyr” kelimesi genellikle gayeli/nitelikli yolculuk için kullanılmıştır. Al-i İmran 18, En’am 11, Nahl 36, Neml 69, Ankebut 20, Rum 42, Sebe 18’inci ayetlerde yeryüzünde ibret almak için/dolaşmayı anlatmak için “gezin-dolaşın” şeklinde emir kalıbında gelmiştir.

Muhterem Müslümanlar!

İslam’ın emrettiği seyahat (turizm) keyif ve eğlence maksadına yönelik olmayıp ibret alma ve islâh-ı hâl etme gayesi doğrultusundadır. İslâm’ın açıkça teşvik ettiği seyahat (turizm) bütün sahalarda olduğu gibi maalesef gayr-i Müslimlerin tekelindedir. Bu da yabancıların kültür, anane, ahlâk ve milli âdetlerinin memleketimizde ve halkı Müslüman diğer memleketlerde yayılmasına sebep olmuştur. Bu bakımdan turizmin getireceği faydalar, onların lehine tecelli etmiş, ahlâk yerine ahlâksızlık meydana gelmiştir.

Müslümanların seyahatlerinden çok faydalar oluşur. İslâm’ın inanç, ibadet, ahlâk ve ananelerinin yayılması bu sayede gayet kolay olur.