Yener Dönmez

Yener Dönmez

Patlamanın şifresi bu sözlerde

Patlamanın şifresi bu sözlerde

Suriye Muhalefetinin önde gelen komutanlarından ve Kuzey Cephe Sorumlusu Tugay Komutanı Abdulkadir Salih, Reyhanlı patlamasını anlamamız için bize adeta yol haritası veriyor.

Salih’in Suriye’deki mevcut durumu özetleyen analizi, Reyhanlı patlamasından önce yayınlandı. Ve Suriye olayına düz bakanların ne kadar yanıldıklarını ortaya çıkardı.
İsrail’in Şam’da geçen hafta yok ettiği askeri tesisle ilgili bakın nasıl ezber bozan açıklamalar yapıyor Abdülkadir Salih:

“İsrail’in vurduğu silahlar muhaliflerin eline geçecekti. Bununla ilgili deliller ve askeri durumlar var. Orada yönetimde olan üst düzey subaylar vardı. Onlarla bir koordinasyon kuruldu. Yönetimden ayrılarak, oradaki silahları muhalif askerlere vereceklerdi. İsrail de bu silahların muhaliflerin eline geçmesinden korktuğu için vurdu.

Bu silahların arasında hava savunma sisteminin de aralarında bulunduğu çok ağır silahlar vardı. Tabii ki bu saldırı Esed yönetimine bir destek ve yardım mahiyeti taşıyor.”
Malum, Esed yıllardır İsrail’in bölgenin en büyük su kaynağı ve stratejik noktası olan Golan Tepelerini işgal etmesini kabullenmiş durumda. Hatta İsrail için Golan tepelerini koruyor. Dolayısıyla İsrail, Esed rejiminin gitmesini neden istesin ki? Üstelik de en az İsrail kadar Sünni İslam’a düşmanken Esed.

Abdülkadir Salih’in ezber bozan açıklamaları bitmiyor.
Geçen hafta, “İsrail ve İran’ın bölgenin iki gizli partneri” olduğu yönünde analizler yapılmıştı.

Salih daha da ileri gidiyor:
“İranlılar Suriye’yi kendileri için 35’inci il olarak görüyorlar. Birçok İranlı yetkili bunu dile getirdi. Artık açık görülüyor ki İran ve Hizbullah askerleri Suriye’deki savaşın içindeler. Daha önce söylediğim gibi Suriye’deki savaş Esed yönetimi için bitmiştir.

Şu anki savaş Suriye halkı ile İran ve Hizbullah arasında. Suriye’deki savaşın tokmağını vuran İran ve Hizbullah’tır. Bunun delili de Hizbullah askerlerinin İdlib’in Kuseyr bölgesine saldırmaya başlamasıdır. Kaldı ki İran ve Hizbullah Esed’e destek konusunda İsrail ile işbirliği yapıyor. Esed, 40 yıldır İsrail’in sınırını koruyor.”

Bu sözleri, İsrail’in Lübnan’ı işgal ettiği dönemde “SİLAHSIZLANDIRMADIĞI” tek grubun “Lübnan Hizbullahı” olduğu gerçeğiyle birlikte okumak gerekiyor.

Abdülkadir Salih devam ediyor:
“Esed, sahil bölgesinde Nusayri bir devlet kurmayı amaçlıyor. Esed’in önündeki en büyük engel ise bu bölgelerde bulunan Sünniler. Bu yüzden etnik bir temizliğe başladı. Banyas’ta aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 1200 kişi katledildi. Buradaki amaç bu bölgeleri Sünnilerden arındırarak Nusayri bir devlet kurmak.”

Lafı eğip bükmenin anlamı yok. Bölgedeki asıl mesele “Sünni” meselesidir. Batı-İsrail-İran’ın çıkarlarının kesişme noktası budur.

Suriye’ye uluslararası güçlerin müdahaleyi geciktirme gerekçesi de bu.
Sözde Esed’i hedef alıyorlar ama sürecin başından beri Sünniler zayıflıyor, Şia ve PYD güçleniyor.

Kıyı şeridinin ve Golan tepelerinin Nusayrilerin elinde olduğu; Petrol bölgesinin Apocu PYD’de kaldığı, çölün ise Sünnilere kaldığı bir parçalanma ne çok işine yarar İsrail ve İran’ın…

Tıpkı Irak’ı mezhepçilik ateşine attıkları gibi Suriye’de de farklı yöntemle aynısını yapıyorlar.

İsrail, Irak’ın lafa gelince “can düşmanım” dediği İran’ın kontrolüne bırakılmasına neden sessiz kaldı acaba?

Bakın Salih ne diyor:
“Suriye tüm etnik grupları ve mezhepleri ile tüm Suriyelilerindir. Biz muhalif kelimesini de kabul etmiyoruz. Biz ülkenin bu zalim yönetimden kurtarılması için çalışan, halkız. Bu zalim yönetim, 40 yıldır bizi baskıyla yönetti. Bizim savaşımız istiklal ve özgürlük savaşıdır.”

Sünniler her zaman birleştirici, bütünleştirici ve yapıcı oldular.
Korku bu…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Yener Dönmez Arşivi