El-Esmau’l-Hüsna ile zikir yapalım
Sabır Yayınları’ndan çıkan “Allah’ı Nasıl Tanıyabiliriz?” kitabımı okuyanlar el-Esmau’l-Hüsna bölümündeki Esma’ların neler için ne kadar okunması gerektiğini okuyunca şaşırıyorlar ve bu rakamların nasıl tespit edildiğini soruyorlar. Çok yerinde bir soru ve yerinde bir merak.
Konuya açıklık getirmeye çalışayım:
Önce, “zikir nedir?” sorusundan başlayalım.
Zikir:
• Allah’ı anmak,
• Hatırlamak,
• Kişinin kendisini her zaman Allah’ın huzurunda olduğunu hissedecek tavır sergilemesidir.
Bu kelime Kur’an-ı Kerim’de 70 surede ve 256 yerde geçer. Bunlar 18 manada kullanılmıştır.
Zikir, çoğu insanın zannettiği gibi “bazı tarikat üyeleri”nin sadece:
• Acayip sesler çıkararak,
• Kendilerine şişler batırarak,
• Kendinden geçmiş gibi bir hâl alarak,
• Sağa – sola abartılı sallanmalarla,
• Ürkütücü olabilen görüntüler sergileyerek,
• Kendisinden geçme hali değildir.
Asıl zikir, hayatın her anında İslam’ın hükümlerini, kaidelerini tatbik etmektir.
Çeşitli zikir yöntemleri vardır.
El-Esmau’l-Hüsna ile Allah’ın bize verdiği kendi özelliklerinin bazılarının bizim sinir sistemimizdeki karşılıklarının açılımı ve etkileşimine dayanan Esma’yı zikir için iyi bilmek ve böylece yapmak gerekir. Eğer bu hususta beceri yoksa ehlinden yardım almak icap eder. Hangi isim ve isimlerle zikredeyim ve her bir ismi kaç defa zikredeyim bu, maksadın hâsıl olması için çok önemlidir. Kitaplarda zikredilen sayılar ortalama rakamlardır. Oysa her kişinin etki alanı farklıdır; bu farkı tespit etmek gerekir. Çünkü insanın bedeni ve zihni Allah’a göre ayarlıdır. Bu ayarı Esma ile ayarlamak hayatı anlamlaştırır.
Üstün sinir sistemi ve donanımla yaratılan insan zikrinden bütün varlıklardan daha çok verim alır.
Zikirde sayılar/miktarlar vardır. Bu rakamlar çok önemlidir. Herkese göre de farklılık arzeder. Sinir sistemine etkisi gerçekleşir, insanın dikkatini toparlama, unutkanlığı bertaraf etmeye, bir şeye yoğunlaşmaya sebep olur.
Dünyada her şey bir enerji dengesidir. Onun için yenilen her şey, içecekler, elbiselerin rengi, algılanan kokular hep farklı bir enerjiye dönüşmekte ve farklı etkiler oluşturmaktadır.
Onun için yediklerimize, içtiklerimize, taktıklarımıza, kokularımıza, renklerimize dikkat etmemiz gerekiyor.
Fırtınalı bir deniz, zelzeleli bir zemin kendi lisanıyla, “Ya Cebbar, Ya Aziz, Ya Kahhar” diyerek zikrediyor. Yumuşak ruhlu kedi mırmırlarıyla, “Ya Rahim, Ya Rahim” diye zikrediyor.
Güzelim çiçekler, “Ya Cemil, Ya Musavvir” isimlerini okuyorlar.
Ey Müslüman! Sen ne ile zikrediyorsun?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.