‘’De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.’’(Tevbe-51)

Açıklama:

Onlarca değişik uyruklu mücahidlerle tanıştım ve hemen hemen hepsinde bu ayetin tecellisini gördüm. En gelişmiş silahlara sahip olan düşmanlarımız mücahidleri korkutamıyor… İşte burada kadere iman devreye giriyor ve kalplere bir ferahlık geliyor… Düşman namlusunun kendisine doğru yönelmesi korkutmaz mücahidi… Çünkü bilir ki o namludan kurşunun çıkması sadece ve sadece Allah’ın izni iledir…

Allah izin verirse o namludan kurşun çıkar… O kurşunun isabet edip etmemesine de Allah karar verir… Allah dilemezse o kurşun keskin nişancısını yanıltarak Allah’ın dilediği başka bir adrese gider… Allah dilerse o kurşun isabet eder… Ama sadece Allah’ın takdir ettiği bölgeye isabet eder… Burada kurşunu sıkanın zerre kadar takdiri yoktur… O sadece sıkmak istemiştir ve sıkmıştır o kadar…

Bu ayetimiz sadece savaş bölgeleri için değerlendirilmez kuşkusuz… Yeryüzünün herhangi gölgesinde ve herhangi bir sebeple insana isabet eden her türlü pozitif ve negatif musibetlerin tamamı Allah’ın izni iledir…

Bu sebeple insana fayda ve zarar verecek varlığın cinsi ne olursa olsun tüm hücreleriyle Allah’ın kontrolündedir ve Allah’tan izin alarak hareket ederler… Hiçbir zarar verecek etken kendi kafasına göre hareket edemez… İşte mücahidler bu ayete katıksız iman edip sindirmişleridir…

Ayetimizin son cümlesini dikkatlice okursak eğer, sanki Allah’ın şöyle dediğini işitir gibi oluruz:

‘’ Ey kullarım! Sizi korkutacak etkenlerden ve o etkenlerin kumandasını ellerine alan insanlardan korkmayın! Onlar size zarar veremezler… Sadece zarar vermek isterler… Ama sadece benim takdir ettiğim kadar zarar ya da fayda verirler… Bu sebeple zararın def edilmesi ya da isabet edilmemesi için sadece bana el açın ve güvenin…’’

Bu ayetimizin kalplerde mütmainlik kazanması için Allah’a olan imanımızı tekrardan gözden geçirmemiz gerekir… Çok iyi bir Esma-ül Hüsna okuyucusu olmamız lazım… Allah’ın güçlü, diğer varlıkların güçsüz olduğunu kıyaslayarak görürsek eğer iyi bir mesafe kat etmişizdir demektir…

Kalpteki tüm korkuları kökünden söküp attıran bu ayet, gereği gibi anlaşılırsa yeryüzünde hiçbir canlı insanı korkutamaz… Dünyanın birçok yerinde kâfirlere meydan okuyan mücahidler tüm ümmete adeta kadere iman dersi veriyor desem sanırım yanılmamış olurum… Rabbim, kadere katıksız ve şeksiz iman eden kullarından eylesin… Amin.