Huşû Üzere Namaz Nasıl Kılınır?
‘Dervişin fikri neyse zikri de odur’ diye bir kelâm-ı kibar vardır…
Geçenlerde Osmanlıca el yazma bir kitap elime geçti. Kapağı ve ilk sayfası olmayan ve çoğu sayfaları deforme olmuş bulunan eserin, İmam Birgivi’nin bir çalışması olduğu anlaşılıyor. Çok nefis bir hatla yazılan kitabın son sayfalarında, bu nüshayı Hacı Hüseyin Efendi’nin tilmizlerinden Muhammed Za’ferânî’nin Hicri 1178’de istinsah ettiği (yazdığı) belirtilmiş: “Ketebehû fakîr…” Kitabın son bölümleri Namaz’a ayrılmış; sonunda ise “Hâzâ Fikirnâme” başlığı altında kısa ama özlü bir nasihat yer alıyor. Namazı huşû ve hudû ile kılmaya yönelik olarak kaleme alınan bu tavsiyeleri; Osmanlıca aslına uygun olarak aktarıyorum (Parantez içi ilave ve açıklamalar bana aittir):
“Namazı huşû ve hudû üzerine (eda) eylemek oldur ki; ezan okunduğu vaktin İsrafil Aleyhisselam’ın ihya (diriliş) içün âhir nefha-i sûr eyledüğün (sûra son kez üflediğini) fikr eyleye.
Halk yerli yerinden kalkıp abdest alıp mescide(camiye) gelmek kaydında oldukların, kabirden kalkıp Mahşer’e gitmeklerin, -çünkü mescide cem olalar- Mahşer yerinde cem olmağı fikr eyleye.
Ve saf saf olduklarını Kıyamet’te halâyık(mahlukat) yüzyirmi saf olmalarını fikr eyleye ve namaza durmağı ve cevab ve hesab vermeği fikr eyleye.
Amma Sırât’ı ayağı altında ve Cennet’i sağ yanında ve Cehennem’i sol yanında ve Azrail’i ardında ve kabrini secdesi yerinde ve Mekke-i Mükerreme’yi karşısında ve Allah Sübhanehu ve Teâlâ cümlesini ihata edip nazar eder deyu (fikr) eyleye.
Ve imam okuduğu vaktin, Kıyamet gününde hayır ve şer defterlerin okuduğun fikr eyleye.
Ve Rükû’da, Kıyamet gününde Allah Sübhanehu ve Teâlâ Hazretine rükû olunsa gerektir, ânı fikr eyleye. Allah Teâlâ buyurdu:
“Bütün yüzler Hayyü’l-Kayyûm olan (ölmeyen ve ezelden beri mevcud olan) Allah’a baş eğmiştir.” (Taha 20/111)
Ve Secde’de dahi, Kıyamet gününde Allah Sübhanehû ve Teâlâ’ya secde olunsa gerektir, ânı fikr eyleye. Allah Teâlâ buyurdu:
“Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet bürür. Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.” (Kalem 68/43)
Ve Tahiyyat’ta dahi halâyık(mahlûkât) Cehennem’i gördükleri vaktin, dizleri üstüne düşseler gerektir, ânı fikr eyleye. Allah Teâlâ buyurdu:
“O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır.” (Casiye 45/28)
Ve selam verip dağılmaları, halkın kimi Cennet’e ve kimi Cehennem’e gitmesini fikr eyleye. Allah Teâlâ buyurdu:
“Ve ey mücrimler (suçlular)! Bugün ayrılın (bir kenara çekilin).” (Yasin 36/59)
Ve namazı kılıp, ‘kabul olur mu, olmaz mı?’ deyu korkunca, ‘Cennet’e mi giderim, Cehennem’e mi giderim?’ deyu fikr eyleye.
Ve eğer bu ahvâle riayet edebilirse, tamam hudû ve huşû bulunur inşâ-Allahu Teâlâ.”
Mübarek Ramazan ayında, oruçlu bedenler ve gönüllerle eda etmekte olduğumuz namazlarımızı, bu tavsiyeler ışığında huşû ve hudû ile edâ eyleyebilmemiz duasıyla.
Unutmayalım ki, “namazlarında huşû içinde olan müminler ancak felaha ererler.” (Müminûn 23/1-2)
İşte merhum İmam Birgivi, huşû içinde namaz kılmak için fikr eylememiz gereken hususları çok güzel sıralamış. Allah ondan razı olsun. Bize düşense, bu nasihatleri en güzel şekilde uygulamak.
Evet, felâha yani gerçek kurtuluşa ermek öyle kolay değil. Üstat Bediüzzaman Said Nursi’nin dediği gibi: ‘Cennet ucuz değil, Cehennem dahi lüzumsuz değil’!
NOT: 20 Temmuz Cumartesi günü, saat 14.00-20.00 arasında İstanbul-Beyazıt Kitap Fuarı’nda Pınar Yayınları standında imza ve sohbet programımız var. Bekleriz. Dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.