“Kökten İslâm düşmanlığı”nı besleyen kaynak!
Bosna’da yüz binlerce Müslümanın katline emir veren, Sırp Kasabı Radovan Karadziç’in, BM. savaş suçluları mahkemesindeki ifadesi, İslâm’a karşı gizli, sinsi düşmanlıklar üzerindeki örtüyü yırtmıştır. Bunların tafra, pozlarının yüreklerinden değil cellatlık görevlerinden olduğu görülmüştür. Celladın satırındaki, tetikçinin silahındaki güç, kendi değersizliğinin, satış fiyatının ifadesidir.
Kökü dışarıda ve giderek semizleşen, yetkililerin “dur” demediği evrensel gizli örgütler ve Siyonist meydan okumaların sınır tanımaz bir cesaret bulduğu ve İslâmi hayatı hedef seçtiği günümüzde, meselenin derin dayanaklarını gösteren Karadziç olayı, bir turnusol kağıdı ve teşhis laboratuvarıdır.
1) R. Karadziç, mahkemede diyor ki: “Amerikalı diplomat Richard Holbrooke, benim Lahey’e teslim edilmeyeceğime söz verdi.”
2) Hollandalı yargıç Alphons Orie’nin, Karadziç’i azarlaması ise adalet ve insanlık adına utançtır. “Yeri değil. Bunu şu anda burada söyleyemezsiniz. Bu hususta (sonra) mahkemeye resmi başvuru yapabilirsiniz” diyor. Neden şimdi değilmiş?
3) Richard Holbrooke, bu iddiayı kesin yalanlıyor. Ama gerçek açığa çıkacak diye işi kapatmaya çalışarak, “Buna bir daha cevap vermeyeceğim” diyor.
4)Sırp gazetesi Bliç: Karadziç’in, 2000 yılına kadar Amerikalılar tarafından korunduğunu yazdı. Zaten diyor Bliç: Karadziç’in partisi SDS’nin başında bulunduğuna dair telefon görüşmeleri, CIA’nın elindeydi.
5) Sırp Cumhuriyeti eski Dışişleri Bakanı Aleksa Buha: ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Richard Holbrooke'un Sırp lider Karadziç'e, “Belgrad’da 18-19 Temmuz 1996 gecesi düzenlenen ve dönemin Yugoslavya Devlet Başkanı Miloseviç, Dışişleri Bakanı Milan Milutonoviç ile eski Sırp liderlerden Momcilo Krajisnik’in de bulunduğu bir toplantıda bu teminatı verdiğini” söylüyor.
6) Srebrenitsa Soykırımı, Hollandalı BM güvenlik güçleri komutan ve askerlerinin müsamaha ve seyretmeleri neticesinde gerçekleştirilmişti.
7) ABD gizlice koruyor; sonra da başına beş milyon dolar ödül koyuyor.
8) Görünüşte Ergenekoncular, ABD’ye karşı. ABD de Ergenekoncuların tasfiyesini ve demokrasi istiyor. Ama Veli Küçük’ün evinde bulunan belge, ADD’yi ABD’nin kurdurduğunu gösteriyor.
Bunlar ve birçok olaylar, sağlıklı bir mantıkla birbirine bağlandığı zaman, bütün dünyadaki İslâm düşmanlarının dayandığı gücü, saldırganlığı ve saldırganların “Cellatların sorumsuzluk tavrının anatomisini” gözler önüne sermektedir. “Bütün parçalarından büyüktür” kaziyesi (belit) gibi birçok İslâm düşmanı saldırganın akla ve vicdana karşı utanmaz ısrarcılıklarını açıklamaktadır.
Bu ABD düşmanlığı, ABD halkından uzak tertiplerdir. Neo-Con’lar, gizli örgütler, Siyonist iki yüzlülük, sömürücü sermaye ve dikta heveslilerinin haksız çıkar ve zulme imkan vermeyen İslâm ahlakına düşmanlığından doğmaktadır.
Bu kötülükler, ahlak çöküntüsünden doğmaktadır. Dinsiz-inançsız ahlak olmaz. Başı boş kalmış tek kutuplu canavar, milletleri sömürerek servet, makam ve şöhret ihtirasıdır. İslâm’ı hedef seçmesinin sebebi ahlaksızlık ve çıkar uğruna köleleşmeye karşı direnecek gücün İslâm olmasıdır. İkincisi bugün İslâm dünyasının dağınık ve fitnecilerle zayıf düşmüş olması ve zenginlikleri eşkıyanın iştahını kabartmaktadır. Selman Rüştü şövalyeliğinden Karadziç korumasına kadar bu oyunun farklı sahneleridir. Şatafatlı pozlar takınarak milletin %95’ine meydan okuyanlar da, gerçek kahraman değil, ücrete, makama, itibara, desteğe oynayan, kuvvetli gördüğü tarafta görünme telaşına düşmüş acınacak zavallılardır.