Yener Dönmez

Yener Dönmez

TC’nin Parasını İstemiyoruz

TC’nin Parasını İstemiyoruz

Kürt çocuklarının kanını sömüre sömüre semiren ve bugünlere gelen PKK baronları, yeni eğitim yılının başlamasıyla birlikte aynı senaryoyu devreye soktular.

Eğitimsizlikten muzdarip bir halkın çocuklarını okulları boykota zorluyorlar. Daha önce “Anaokulundan üniversiteye çocuklarınızı T.C.’nin okullarına göndermeyin” çağrısı yapmış, bunu kampanyaya döndürmek istemiş ama başarılı olamamışlardı.
Bu sene haftalık boykotla yetiniyorlar.
Kürt çocuklarını dağa göndermede, sokaklarda polisin karşısına sürmede, okulu boykot ettirmede pek mahir BDP’liler mesele kendilerine gelince “feda” kelimesini pas geçiyorlar.
Daha önce çocuklarını kolejlerde, yurt dışında ve özel üniversitelerde okutan BDP’li vekillerin listesini yayınladık.
Okul boykotu kampanyalarında BDP’lilerin çocuklarının hiçbirinin yer almadığını da gördük.
Bu sefer de durum farksız.
Baronlar kendi çocukları için en iyisini isterken, T.C.’nin en kaliteli özel okullarına gönderirken, Kürt çocuklarına ise ölümü ve cehaleti adres gösteriyorlar.
Hadi çocuklarınıza kıyamadınız ve aynı fedakarlığı elin çocuğundan beklediniz.
Garibanın çocuklarını T.C.’nin okullarını boykota çağırırken siz de T.C.’nin milletvekilliği maaşını boykot etseniz ya bir aylığına.
Mesela “Kürtlerin haklarını içeren demokratikleşme paketi Meclis’e gelene kadar T.C.’nin maaşını istemiyoruz” deseniz.
Görsek ne kadar samimisiniz.
Terör baronu Öcalan ve türevlerinin tek düşündükleri kendileridir.
Öcalan’ın İmralı’ya giden BDP heyetine son söylediklerine de genel çerçeveden bakarsanız tek düşündüğünün kendisi olduğunu göreceksiniz.
Çözüm sürecinde tüm oyunu “nasıl yaparım da kapağı dışarı atarım” stratejisi üzerine kuruyor.
Kürtlerin haklarıyla ilgili konular “öte yandan” konumunda.
Bölge halkının büyük ekseriyetinin de bu durumun farkında olduğunu düşünüyorum.
Lakin yaşadıkları bölgedeki güç dengesi doğrudan hayatlarını etkiliyor.
Karnını doyurmak, yuvasını ayakta tutmak, kazasız belasız yaşamını devam ettirmeye çalışan insanların güç sahibi odaklarla mücadele etmelerini beklemek hayatın gerçekleriyle örtüşmez.
Devletten beklenen halkı güven ve emniyet içinde tutmaktır.
Bu durumda tercihler zaten haktan yana olur.
Güneydoğu’daki okullar, eğitim kurumları, yurtlar, kreşler herkesin bakıp imreneceği kadar güzel hale getirilmeli.
Devlet bölge halkına öyle bir eğitim fırsatı vermeli ki, “çocuğunu okula gönderme” kampanyası yapılamaz hale gelmeli.
Yapılması gereken çok iş var.
Kentsel dönüşüm Güneydoğu’dan başlamalı ve Güneydoğu bitmeden hiçbir yere geçilmemeliydi.
Bu hayati önemdeydi.
Fırsatları kaçırıyoruz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
Yener Dönmez Arşivi