Marksist olarak yola başlayan ama tıpkı elebaşları Öcalan gibi ideoloji konusunda da omurgasız olan PKK, son üç yıldır inanç alanını da operasyonel çerçevede değerlendirmeye başlamıştı.

Yeni Ortadoğu konjonktürü ve dengeler çerçevesinde PKK’ya atılan formatın gereği olarak KCK’nın başına getirilen Cemil Bayık, bu stratejiyi bir adım öne götürdü.
83 Kürt din adamıyla Cemil Bayık bir araya geldi.
Güneydoğu halkının ekserisinin ve Suriye’deki Kürtlerin büyük bölümünün dindar oldukları düşünüldüğünde bu görüşme daha iyi anlamlandırılabilir.
Toplantıda ilk kez din üzerinden eleştiriler yapıldı.
Cemil Bayık, Erdoğan’ın Müslümanlığına yönelik haddini aşan sözler sarf etti.
Erdoğan’la El Nusra’yı aynı kefeye koymasına birazdan değineceğim ama önce haddini aşan sözleri göstermek gerekli.
“Erdoğan ve Cepet El Nüsra kendilerinin Müslüman olduklarını iddia ediyorlar. İslam dininin gereklerini siz benden daha iyi biliyorsunuz. Müslüman bir insanın nasıl yaşaması ve sorunları nasıl ele alması gerektiğini benden daha iyi biliyorsunuz. İslamiyet zulmü kabul etmez, İslamiyet toplumsallaşmayı kabul eder. İslamiyet ahlaksızlığı ve haksızlığı kabul etmez. İslamiyet adalet ve eşitlik içindir. İslamiyet’tin gerçekliği budur. O nedenle bunların İslamiyet’le hiçbir alakaları yok. Fakat İslamiyet adına konuşuyorlar ve yaptıklarıyla İslamiyete büyük zararlar veriyorlar.”
Erdoğan’ın İslamiyet’le hiçbir alakası olmadığı ve yaptıklarının İslamiyet’e zarar verdiği şeklindeki suçlamaları ilk kez bir PKK liderinin ağzından duyuyoruz.
PKK’ya atılan formatın gereği olmalı bunlar.
İşin diğer tarafı ise Erdoğan ile El Nusra arasında paralellik kurulması.
PKK son üç aydır bunu yoğun biçimde yapmaya başladı.
Bayık, din adamlarıyla görüşmesinde bunu iyice zirveye çıkarmış.
İlginç biçimde Çözüm Süreci’ne destek veren Cengiz Çandar, Aslı Aydıntaşbaş gibi liberal isimler de aynı şeyi yapıyor ve El Nusra ile AK Parti arasında paralellikler inşa eden yaklaşımlara giriyorlar.
Dünyanın gözünde Erdoğan’ı El Kaide çizgisinde göstermek için kurgulanmış bir jurnal faaliyetinden başka bir şey değil bu.
Koray Çalışkan, Avrupa turundan dönüşünde yaptığı analizde Erdoğan’ın artık Muhafazakar Demokrat olarak görülmediğini vurgulayıp, Suriye meselesi üzerinden El Nusra bağları kurup, Müslüman Kardeşler’in peşine takılmak gibi suçlamaların yöneltildiğini iddia etmiş. Formatlanan PKK, trendi yakalamış gözüküyor.
Bu yeni söyleme ve uluslararası tuzağa dikkat etmek gerekiyor.