Erdoğan’ın Kosova ziyareti Sırpları çıldırttı
Kosova’da, 3 Kasım’da yapılacak yerel seçimler için kampanyalar sürdürülürken Kosova’nın bağımsızlığını içine sindiremeyen Sırbistan Kosovalı Sırpları kullanarak seçimlerin meşruiyetine gölge düşürmeye çalışıyor.
“Kosova Sırbistan’ın bir parçasıdır” iddiasındaki Sırp siyasilerine ise Kosova hükümeti seçim sürecince ülkeye giriş yasağı koydu.
Dünya milletler camiasında Kosova’yı “bağımsız ülke” olarak tanıyanların sayısının artmasına katkı sağlayacağına ve Kosova’nın kurumsallaşmış bir devlet yapısına kavuştuğunu göstermek için Kosova halkı ve siyasileri 3 Kasım seçimlerini önemsiyorlar.
Belgrad’da protesto mitingleri, Kosova’da ise seçim kampanyalarının devam ettiği bir süreçte Başbakan Erdoğan’ın bir günlük de olsa Kosova’yı ziyaret etmiş olması çok anlamlı ve tarihi bir olay oldu. Başbakan Erdoğan’ın, Kosova ziyaretini tamamlayıp Türkiye’ye dönmesi de o ziyaret hala hem konuşuluyor hem de tartışılıyor.
Başbakan Erdoğan’ın ziyareti ve bu ziyaret esnasında Prizren şehrinde coşkulu bir kalabalık tarafında karşılanması ile yaptığı konuşma Kosova halkını mutlu ederken Sırpları kudurttu.
“TÜRKİYE KOSOVA’DIR,KOSOVA TÜRKİYE’DİR”
Sırbistan Meclis Başkanı Neboyşa Stefanoviç’in yanında Sırbistan Dışışleri Bakanlığı, Başbakan Erdoğan’ın “Hepimiz ortak bir tarihin, ortak bir kültürün, ortak bir medeniyetin, birbirine dost, birbirine akraba, birbirine kardeş olduğu bir yapının insanlarıyız. Unutmayın, Türkiye Kosova’dır, Kosova Türkiye’dir” şeklindeki söylemlerin dostane söylemler olarak kabul edilemeyeceğini ve iki ülke devlet yetkililerinin ilişkilerindeki güveni ortadan kaldıracağını belirterek “tüm dünyanın Kosova’nın Sırp topraklarında yer aldığını bildiğini” iddia etti.
Başbakan Erdoğan’ın ziyareti Sırp siyasileri tarafından Sırp ırkçılığı esas alınarak, tarihi bir kine dayalı ve de Kosova’nın bağımsızlığı hedef alınarak değerlendirildiğine şahit oluyoruz.
Çünkü Sırplar, Balkanlardan Müslümanları arındırma politikalarının bir devamı olarak Osmanlının Balkanlardan çekilişinin 100. Yıl dönümünü “kurtuluşun 100. Yıl dönümü” olarak kutluyorlar.
Başta Balkanlar olmak üzere Avrupa kıtasındaki Müslüman toplulukların ümit ışığı olan Başbakan Erdoğan aynı derecede sadece “büyük Sırbistan” hayali peşinde koşan Sırplar değil, aynı zamanda “tek dinli ve tek kültürlü bir Avrupa” hayal edenlerinde korkulu rüyasıdır.
SIRPLARI KUDURTAN PRİZREN’DEKİ O MİTİNG VE SEVGİ SELİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk firması (Limak) tarafından yapılan Başkent Priştine Adem Yaşari Havalimanı’nın açılışını Arnavut ve Kosova Başbakanları ile birlikte yaptıktan sonra Türklerin en fazla nüfusa sahip oldukları Prizren kentini ziyaret etti.
Prizren’de yaşayan Türk soydaşlarımız ve Arnavut kardeşlerimizin ortaklaşa hazırladıkları “Prizren’e hoş geldiğiz Başbakanımız Erdoğan” mitingi hem coşkulu hem de heyecan doluydu.
Başbakanın gezisini takip eden bir gazeteci olarak; Başbakanımız için hazırlanan, Sırpları ve Türk düşmanlarını çıldırtan, o muhteşem karşılama, o, coşku ve o sevgi seli karşısında hem onur duydum hem de doğrusu gururlandım.
Bu sevgi ve yakın ilginin hiç şüphesiz bazı önemli sebepleri var:
17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı ilk tanıyan ülkelerden biri Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlığındaki Türkiye Cumhuriyeti olmuştu.
Başbakan Erdoğan’ın Balkanlara, özellikle de Bosna Hersek ve Kosova’ya özel bir ilgi ve sevgisinin olduğunu artık herkes biliyor. Kosova ziyaretinde Başbakan Erdoğan’ın bu ilgisi ve sevgisi karşılıklı olduğuna bir kere daha şahit olduk.
Bu karşılıklı sevgi ve ilginin kökleri tarihin derinliklerine dayanmaktadır. Osmanlının Balkanlardaki 500 yıllık dönemi bölge halkı tarafından hala konuşulmakta ve o dönemdeki huzur ortamı hala aramaktadır.
Bizi biz yapan ve Balkan halklarıyla aramızda unutulmaz bağlar kurulmasına vesile olan; tarih ve kültür birliği ile akrabalık bağlarımızdan oluşan o değerleri yeniden ihya etme adına bölgeye sahip çıktığı için bölge halkı Başbakan Erdoğan’a özel bir ilgi göstermekte ve özel bir sevgi beslemektedir.
Aynı Kosova’da bir süre önce yapılan mitingde, binlerce Kosovalı Türk ve Arnavut; Başbakan Erdoğan’ı sahiplenme ve destekleme adına Taksim olaylarına gönderme yaparak, ‘Dik dur eğilme, Kosova seninle’ sloganı atmıştı.
Halbuki; Başbakan Erdoğan “Farklılıklar bölge için çatışma sebebi olmamalı, farklılıklar kültürel zenginlik kabul edilerek, farklılıklara rağmen bir arada huzur ve güven içinde bir arada yaşan bilinci geliştirilmesine Türkiye olarak her zaman destek verdik bundan sonra da vermeye devam edeceğiz” şeklindeki açıklamalarına Sırp ve Avrupa basını hiç yer vermemiş olması kitleleri hala o tarihi kinin yönünde yanlış bilgilendirme gayretinin devam ettiğini göstermektedir.
Türkiye devlet politikasında yeniden o topraklara dönme gibi bir niyeti yok, ancak Osmanlının hakimiyet alanlarındaki o tarihi kültür mirasına birileri rahatsız olsa da sahip çıkmaya devam edecektir. Bu bizim millet ve devlet olarak hakkımızdır. Çünkü o bölgelerdeki halklarla ortak değerlerimiz var da ondan…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.