Başbakan Erdoğan’ın Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısının dördüncüsüne katılmak üzere Petersburg’a gerçekleştirdiği ziyarete eşlik ettik.

Petersburg’ta Erdoğan’ı çok yoğun bir gündem bekliyordu.

Zira BM’nin beş daimi üyesinden birisi olan Rusya ziyareti hem Türkiye, hem de Suriye ekseninde Ortadoğu için bir hayli önem taşıyordu.

Erdoğan dönüş yolunda hem Rusya ziyaretinin genel bir değerlendirmesini yaptı hem de gündeme dair sorularımızı cevaplandırdı.

Malum son günlerde Türkiye’de tartışmaların biri bitmeden diğeri başlıyor.

Kızlı-Erkekli karma evler tartışması henüz sonlanmadan dershane tartışması patlak verdi.

Türkiye hareketli, bölgemiz hareketli…

Son derece hareketli günler yaşayan Ortadoğu’da hergün yeni bir gelişmeyle karşılaşıyoruz.

Böylesine trafiğin yoğun olduğu bir döneme denk geldi bu seyahat.

Erdoğan bu seyahatten önce bir özel televizyonda gazetecilerin sorularını cevaplamıştı.

Esenboğa havaalanında yine benzer sorular soruldu ve Erdoğan birgün önce anlattıklarının özetini burada da tekrarlamak zorunda kaldı.

Dershanelerin durumu, kabine revizyonu, belediye başkan adaylıkları, bedelli askerlik, Mısır’daki son gelişmeler tekrar tekrar soruldu Erdoğan’a… Öyle ki, seyahate eşlik eden bizler arasında şöyle bir diyalog bile geçti: “Bu gidişle bize soru soracak konu bırakmayacaklar. Suriye’yi de sorarlarsa bütün konular sorulmuş olacak…”

Bu esnada Başbakan artık soru almayacağını çünkü Suriye konusunu uçakta bulunan gazetelerin Ankara temsilcilerine değerlendireceğini söyledi de biz de rahat bir nefes almış olduk.

Ardından yaklaşık üç saat süren yolculuğumuz başlamış oldu.

*

Petersburg’taki rutin gelişmeler ile imzalanan ikili antlaşmalar ve temasları haber sütunlarımızdan ayrıntılı biçimde takip edeceksiniz.

İnşallah yarın da Erdoğan’ın dönüş yolunda bize özel yaptığı açıklamaları yansıtacağız.

Biz geçelim haberlerimize yansımayan özel izlenimlere…

Bu önemli ziyarete bakanlardan Binali Yıldırım, Zafer Çağlayan, Taner Yıldız, Ömer Çelik ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcılarından Mevlüt Çavuşoğlu, Salip Kapusuz, milletvekillerinden Volkan Bozkır, Cevdet Erdöl ile Başbakan’ın müsteşar ve danışman kadrosundan oluşan geniş bir heyet eşlik etti…

Petersburg’a inip otelimize ulaştığımızda gece yarısı olmuştu.

Gecenin o saatine rağmen otelde Erdoğan’ı yoğun bir kalabalık bekliyordu.

Nüfusu 5 milyonu bulan şehirde yaklaşık 700 bin kadar Müslüman yaşıyor.

Rusya genelinde ise Müslüman nüfusunun 30 milyonu geçtiği tahmin ediliyor.

Çoğunluğu lisans düzeyinde olmak üzere toplam 500 civarında öğrencimizin eğitim aldığı Rusya ile eğitim alanındaki ilişkilerimiz, özellikle karşılıklı olarak sağlanan burslar yoluyla sürekli geliştirilmek isteniyor.

Ayrıca Rusya’da halen 30’a yakın üniversitede Türkoloji ile Türk dili ve Kültür Merkezlerinin bulunduğu bize verilen bilgiler arasında.

Cami, Türk okulları ile kültür merkezi sayısı da her geçen gün artıyor.

Yurtdışı seyahatlerinde hep dikkatimi çekiyor.

Türkler dünyanın her tarafında…

Ve Türkiye’ye yürekten bağlılar.

Mesela 10 yıldır Rusya’da bulunan Sivaslı işadamı Yener Yıldırım geleceğimizi öğrenince o saate kadar beklemiş otelde.

Sohbetimizde yazı ve haberlerimizi hiç aksatmadan takip ettiğini anlattı Yener Yıldırım.

Yine ertesi gün bizi görünce selamlaşıp sohbet eden genç bir arkadaş grubu da internet üzerinden sürekli Akit’i ve Habervaktim.com’u takip ettiklerini söylediler.

Akit farkını anlattılar.

Ne güzel. İnsan gurur duyuyor…

*

Başbakan Erdoğan ikili görüşmelerini gerçekleştirirken biz şehri gezme imkanı bulduk.

Baltık Denizi kıyısında Neva Nehri üzerindeki 42 ada üzerine yayılmış olan Petersburg, dünyanın en güzel on şehri arasında gösteriliyor.

Rus modernleşmesinin sembol şehirlerinden olan Petersburg, 1703 tarihinde tamamen çamurluk ve yerleşim olmayan bir bataklık üzerine Çar I. Petro tarafından kurulmuş.

Petro’nun, Rusya’yı batılılaştırmak ve geleneksel alışkanlıklarından kurtarmak amacıyla dizayn ettiği şehir, kısa zamanda hem Rusya’nın hem de Avrupa’nın en büyük şehirlerinden birisi haline gelmiş.

İhtilale kadar da bu ülkenin başkenti olmuş. 

Petersburg, Rus kültürü açısından çok önemli bir merkez olarak gösteriliyor.

Zira, Rus kültürünün şekillenmesine yol açan ve dünya çapında tanınan pek çok Rus sanatçı burada yaşamış. 

Örneğin Dostoyevski, Puşkin, Gogol ve Anna Ahmatova gibi edebiyatçılar eserlerini burada üretmişler.

Gezme imkanı bulduğumuz dünyanın en önemli müzeleri arasında gösterilen Hermitage müzesi burada kurulmuş.

Dostoyevski’nin romanlarından birinin de ismi olan “beyaz gecelerin” yaşandığı yaz ayları Petersburg’un en çok turist çektiği aylar olup; 2012 yılında 5,7 milyon turiste ulaşılmış.
Bir liman şehri olarak da Rusya’nın en önemli ithalat/ihracat merkezi haline gelmiş. 

Rusya’nın liman taşımacılığının yüzde kırkı bu şehirde gerçekleştiriliyormuş. 

2012 yıl sonu itibariyle 34,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen ikili ticaret hacmimiz Rusya’yı 2 numaralı ticari ortağımız haline getirmiş.

Erdoğan ve Putin’in ortak hedefi ise 100 milyar dolar.

Nükleer santral, Rus enerjisi ve Türkiye’nin ürettikleri düşünüldüğünde neden olmasın…
Ah bir de şu enerjimizi boşa harcayan kısır tartışmalar, ideolojik saplantılar olmasa…

Kim tutabilir Türkiye’yi?..