Dershaneler bahanesiyle alternatif bir hükümet oyununa destek mi?
Eğitim her ülkenin temel meselelerinden birisidir. Bu gerçekten hareketle hükümet; birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da yeni hamleler gerçekleştirme kararı aldı.
Çünkü mevcut yapının ihtiyaçlara cevap veremediği konusunda herkes hemfikir. Hâlihazırdaki eğitim sistemi ile devam etmemiz mümkün olmadığı için hükümetin yeni sisteme geçiş için başlattığı çalışmalarda dershaneler gündeme geldi.
Dershaneler bu yeni eğitim sisteminin sadece bir parçasıdır ve dershaneler bu yeni düzenleme içinde özel okullara dönüşümleri zorunlu görülmüştür. Hükümetin hedefi: ihtiyaçlara cevap verecek daha modern bir sistemi hayata geçirmek ve eğitim kalitesini yükseltecek hamleyi gerçekleştirmektir. Bunu gerçekleştirmek de hiç şüphesiz hükümetin en tabi hakkıdır.
Bir kesimin korku ve panik içinde; bu reform girişimini “Hizmet Hareketini bitirme planı” olarak algılaması ise çok yanlıştır.
Elbette itirazlar ve yeni öneriler herkesin hakkıdır. Ancak; Statükocu bir anlayışa hizmet eder tarzda ve hükümeti ve Başbakan Erdoğan’ı hedef alan bir karalama kampanyası başlatılması gerçekten hem üzücü hem de yüz kızartıcıdır.
Hele hele bu değişim-dönüşümü diktatörlerin yasakçı anlayışlarına ve darbeler dönemindeki baskıcı anlayışlara benzetmek ise insafsızlıktır.
“AK PARTİ’Yİ CEZALANDIRIRIZ” DİYENLER BİLSİN Kİ; KENDİLERİN CEZALANDIRMIŞ OLURLAR…
‘Hizmet Hareketi’nin emrindeki yayın organları bu süreçte daha dikkatli olmalı.
AK Parti’ye en ağır suçlamalarıyla ve eleştirileriyle tanınan, tavır ve tutumlarıyla Hizmet Hareketi ile Hükümet arasında fitne yayıcılık ve kışkırtıcılık yapanlara ekranlarını ve sayfalarını açmalarına bir anlam veremiyorum.
Halbuki; bu kişiler yıllardır ‘Hizmet Hareketini’ karalıyorlar ve hükümeti hizmetin emrinde olmakla eleştiriyorlardı.
Bu konuda yeri gelmişken şu atasözlerini hatırlatmak isterim: “Düşmanları dost edinenler, dostlarını kaybederler. Düşman, dost olmayacağı gibi kaybedilen dostlar da düşman olur”
Hoşgörü ve diyalog merkezli hizmet anlayışı bu olamaz…Dershaneler üzerinden Başbakan Erdoğan’a ve Hükümetine yönelik yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyalarına şahit oldukça “Bu tartışmaların arka planında farklı hesaplar mı var?” sorusu aklıma geliyor.
Sanal medyada örgütlenmiş bir ordunun gece gündüz ağır hakaret içeren yazı ve yorumlar yayınlıyor olması ayrı bir yanlıştır. Hizmet taraftarı görünenler de var, Hizmetin içinde olanlar da maalesef var.
En ağrıma giden ve keşke söylenmeseydi diye hayıflandığım “firavun, Karun ve mel’un” gibi asla kabul etmeyeceğimiz o imalı yakıştırmalardan sonra “AK PARTİ’Yİ CEZALANDIRIRIZ” sözü oldu. Bunu söyleyenler bilsinler ki onlar sadece kendilerini cezalandırmış olurlar…
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Hizmet adına ziyaret edilmesi ve İstanbul aday adayları arasındaki şaibeli Mustafa Sarıgül ile bazı milletvekillerinin dershaneleri sahiplenme açıklamalarına yer verilmesi bir gizli işbirliğinin dışa vuran kısmı mı acaba..?
Sürdürülen kampanyaya bakıldığında; “dershaneler bahane” edilerek “alternatif bir hükümet” arayışına hizmet edildiği görülmektedir.
Beyler… Bu karşı tavırlarla ve karalama kampanyaları ile “oy vermeyiz, sandığa gömeriz, cezalandırırız” gibi sözler hizmete çok büyük sıkıntı verir. Hakarete varan karalama kampanyaları Hizmet Hareketi’ni böler.
Bu ülkede dine ve Müslümanlara bunca haksızlıklar, küfür ve hakaretler yapılırken bugün bu kampanyaları sürdürenler neredeydi?
Hatırlatmak isterim ki; dershanelerin devamı İslam’ın şartlarından değildir.
YANLIŞTA ISRAR YERİNE; HÜKÜMETİN KARARI İÇİNDE ÇÖZÜM ARANMALI…
Hizmet hareketi, hükümetin getirme kararı aldığı yeni eğitim sistemi için bir çözüm önerisi sunmak yerine, hükümeti ısrarla geri adım attırmaya zorlamaktadır. Bu yeni sistem kişilere veya cemaatlere özel bir düzenlemeyle yapılamaz. Hükümet çözüm yollarını çok yönlü imkânlarla destekleyecek şekilde düzenleme yapmaya hazır olduğunu taraflara bildirmiştir. 16 milyon öğrenciden dershaneye devam eden 1 milyon için keyfe uygun hareket edilmesi haksızlık olur.
Etkileme girişimleri, geri adım attırmaya zorlama ve tehdit kokan yayınlar ile dış destekli “Alternatif hükümet” senaryoları beyhudedir.
Unutulmasın ki; reformcu bir başbakan var. O aynı zamanda cesaretli ve çözüme giden bir liderdir. Oy tehditlerine veya alternatif hükümet arayışı gösterişlerine aldırmaz, boyun eğmez.
Eğer dershaneler ötesinde bir gizli hesap yoksa… “Bir kaşık suda fırtına koparma” yerine hükümete çözüm önerileri sunulması en doğru yoldur.
Bu yanlış tutum ve tavır nedeniyle Hizmet Hareketi çok ciddi anlamda yıpranmaktadır.
Şüphelere sebep olan tavırlara son verilmezse Hizmet Hareketi’ne ihanet derecesinde zarar verilmiş olur…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.