Vesveselerimden kurtulamıyorum
Danışmanlık merkezine gelen Birol bey sıkıntılarını anlatmaya başladı;
“Sormayın Kıvanç hanım, bende vesvese var. Tuvaletten sonra elimi yıkıyorum, ‘acaba mikrop kalmış mıdır’ diye bir daha, bir daha yıkıyorum. Abdest alıyorum, acaba abdestim tam oldu mu diye kuşkuya kapılıyorum. Evden çıkarken ‘acaba pencereleri kapattım mı veya tüpgaz kapalı mı’ diye dönüp tekrar tekrar kontrol ediyorum. Namaz kılarken de aklıma garip saçma fikirler geliyor. Hatta bu yüzden namazlarımı bırakmaya başladım. Ne olur bana yardım edin” diyerek sözlerini tamamladı.
Bir bayan danışanımız da elektrikli aletlerin prizde olup olmadığı biçiminde takınaklı bir düşünce vardı. Bu nedenle evinde elektrikli alet kullanamaz olmuştu. Elektrik ütüsünü çok ender olarak kullanmak zorunda kaldığında, birçok kez prizde olup olmadığını kontrol edip, prizde olmadığını bir kâğıda yazarak yanında taşıyor, kuşkuya düştükçe kâğıda bakıyordu.
Başka bir takınaklı düşüncesi olan 26 yaşında kısa boylu bir genç, sokakta yürürken, yanından geçenlere omuz atıyor, bu hareketinin nedenini şöyle açıklıyordu; “Omuz attığım için bana kızıp bağırırlarsa, ben de onlarla kavga ediyorum. Böyle olunca da çok rahatlıyorum. Başkalarının boyuma bakmadan beni adam yerine koyduklarını anlayıp, kendime güveniyorum. Omuz atmama karşın, hiç aldırmadan bakıp geçen olursa fena bozuluyorum” diyerek sıkıntısını dile getiriyordu.
Değerli okuyucularım, yukarıdaki paragraflarda özetlediğim vakaların rahatsızlığının adı “Obsesif kompulsif bozukluk” dediğimiz ruhsal bir hastalık. Yani halk diliyle “vesvese hastalığı” olarak da bilinir. Bu rahatsızlıkta kişinin aklına istemediği halde garip saçma düşünceler gelir ve kişi bu düşüncelerden kurtulmak için saçma görünen bazı davranışları tekrarlayıp durur.
Tüm bu anlatılanlar belki çoğunuza komik gelebilir. Aslında bu dertten muzdarip olanlardan pek farkımız yok. Onlar da sizin gibi düşünüyorlar. Komik ve saçma buluyorlar yaptıklarını. Buna rağmen, kendilerine oldukça sıkıntı veren bu düşüncelerin zihinlerini kemirmesine engel olamıyorlar. Bu insanlar, içlerindeki sıkıntıyı azaltabilmek için yaptıkları davranışlar yüzünden, çevreleri tarafından tepki görüyorlar. Örneğin, aşırı temizlik yapan bir hanımın, su ve detarjan harcamaları yüzünden eşiyle büyük kavgalar yaşaması vb.
Takıntı, sorumluluk duygusu yüksek olan, çabuk endişeye kapılan, ergin, içe dönük, karamsar, aşırı titiz, mükemmeliyetçi, kontrolcü, kuralcı, ayrıntıcı ve kusursuzluk arayan kişilik yapısındakilerde daha fazla görülebiliyor.
Bu rahatsızlıkta görülen başlıca davranışları şöyle sıralayabiliriz;
¥ Temizlik: Saatlerce el yıkamak, banyo yapmak veya tekrar tekrar ev temizlemek.
¥ Tekrarlama: Yakınlarının başına kötü bir şey gelebileceğini düşünen bir hasta, bunun olmaması için hâlâ yapmakta olduğu davranışı ikinci kez yaparak bu düşünceden kurtulabilir.
¥ Kontrol etme: Evine bir şey olacak korkusu ile kapıyı veya tüpün kapalı olup olmadığını tekrar tekrar kontrol etmek.
¥ Biriktirme: Örneğin bazı kişilerde yeterli yeri olmadığı halde gazeteler, konserve kutuları gibi işe yaramayan şeyleri atamama davranışı görülebilir.
¥ Sayma: Yolda yürürken kaldırım taşlarını saymak ve araba plakalarını okumak, günlük işlerini yaparken belli sayılarda tekrar etmek.
¥ Tamamlama: Örneğin kirlilik takıntısı olan bazı hastalar, önce musluğu, lavaboyu ve sabunu yıkar, daha sonra elini belli sayıda yıkar ve sonra aynı işlemi tekrarlar.
¥ Aşırı tertipli ve düzenli olma: Örneğin, çalışma odasında her şeyin simetrik durması gibi.
OKB’li kişilerin özelliklerine değinmek isterim;
*Genel görünüm ve davranış: OKB’li kişiler aşırı titiz, düzenli ve kuralcıdırlar. Hastalık ilerledikçe kişinin düzeni bozulabilir ve hareketlerinde bir kararsızlık söz konusu olabilir.
*Konuşma ve ilişki kurma: Konuşma düzgün ve denetimlidir. Kelime sonlarındaki harflere baskı yaparak konuşulur. Sözcük seçiminde dikkatli davranılır. Konuşmalarda ayrıntılara vurgu dikkat çekebilir. İlişki kurmada da titizlik, kuralcılık ve zaman zaman sıkıcı derecede saygılılık görülebilir.
*Duygulanım: Kişi saplantılı düşüncelerinden dolayı çok büyük bir kaygı yaşar. Depresyonun eşlik ettiği bu rahatsızlıkta depresif duygular (ümitsizlik, karamsarlık, mutsuzluk, suçluluk duyguları vb.) yoğun yaşanabilir.
* Bilişsel yetiler: Bu kişiler genelde zeki ve hafızası kuvvetli kişilerdir. Olayların ayrıntılarını iyi hatırlarlar. Algı ve yönelim bozukluğu görülmez. Tekrarlayan saplantıları nedeniyle dikkatleri bazen dağılabilir.
* Düşünce süreci ve içeriği: OKB’li kişilerin düşünceleri düzgün, eksiksiz ve ayrıntıcıdır. Düşünce içeriğinde ise, obsesyonlar yer alır. Kişi çok fazla “Ya öyleyse?” “Acaba.. mı?” vb. şeklinde düşünebilir.
* Hareket: OKB’li kişinin hareketinde obsesyonların bunaltıcı etkisini gidermek için zorlantılı davranışlar görülür. Örneğin, namaz kılarken inatla gelen büyük zatlara küfür düşünceleri yüzünden kişinin okuduğu duayı tekrar tekrar baştan okuması.
Bu rahatsızlığın tedavisinde bilişsel, davranışçı terapi ve ilaç tedavisi kullanılır. En iyi sonuç hem terapi, hem de ilaç tedavisinin birlikte kullanılmasıdır.
Şunu hiç unutmayın; siz vesveselere önem verdikçe onlar artar, önemsemezseniz azalırlar. Bir işle meşgul olduğunuzda vesveseler hafifler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.